Park mı edemiyoruz? Park mı etmiyoruz?

A -
A +
14 milyon nüfuslu İstanbul’da yaklaşık 4 milyon araç bulunmakta. Neredeyse her 3 kişiden biri araç sahibi. Bu büyük şehirde trafik ayrı bir dert, park yeri bulmak ayrı bir dert... Hatta çoğu zaman park yeri bulamadığımız için sokağa çıkmak bile zor gelir. Tatil günlerimizde kara kara düşündürür insanı, evine hapseder. Çünkü trafiğe çıkmayagörün ömrünüzden ömür gider. Bu yüzden insanlar park sorununun en az yaşandığı yer olan alışveriş merkezlerini (AVM) daha çok tercih eder hâle geldi. Fakat burada da o sorunu oluşturan insanlar bitmez. Külhanbeyi gibi park ederler araçlarını. Sanki tüm otopark ona aitmiş gibi… Peki bu insanlar acaba park mı edemiyorlar yoksa park mı etmiyorlar? Oysa AVM'lerin otoparkında sarı çizgilerle nereye park etmemiz gerektiği belirlenmiştir. Sanki buna inat tam çizginin üzerine park edip başka kişilerin de hakkını gasbetmekten ne zevk alırlar bilemem. Bu bencillik, bu aidiyet duygusu nereden gelmektedir? Arkadaş sizi başkasından üstün kılan nedir? Herkese eşit şekilde verilen bu hak size daha mı fazla verilmiştir? Hele hele AVM'lerdeki diğer bir sorun ise kapıya yakın park alanları… Bu alanlar engelli vatandaşlar için özellikle ayrılır. Üzerine park yerinin engellilere ait olduğu kocaman simge ve yazılarla da belli edilir. Ama buna rağmen bazı sürücüler, yine o vurdumduymaz tavırla, sırf iki adım daha az yürümek için orayı gasbederler ve bu kişilere hiçbir yaptırım da uygulanmaz! Bence AVM yöneticilerinin bu gibi kişilere cezai müeyyide uygulaması gerekir. Belki böylelikle bu gibi insanlar, bu davranışlarından vazgeçerler. Unutmamak gerekir ki, insanı insan yapan insanca davranışlarıdır...
           İstanbullu bir okuyucu
 
 
Gün, devletimize sahip çıkma günüdür
 
Çoruh Pide Salonu olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek veriyoruz. Ben Habip Kantar ve oğullarım Yüksel ve Hamdi Kantar, başlattığımız ‘200 dolar bozdurup dekontunu getirene bir pide ikramımız olsun’ kampanyası ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın kampanyasına destek veriyoruz.
Bu kampanya 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından şimdi de ekonomik darbe teşebbüsüdür.
Bu sebeple Cumhurbaşkanımızın çağrısına destek verme kararı aldık. Türkiye’de ekonomik krizi oluşturabilmek için doları yükseltmek isteyen çevrelere karşı tepki vermek amaçlı olarak bu kampanyayı düzenledik. Kampanyaya vatandaştan da destek geldiğine de çok sevindik. Biz de Çoruh Pide olarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın halkımıza yaptığı "elimizdeki doları TL’ye çevirin" çağrısına destek olmak amacı ile vatansever bir işletme olarak “bu çorbada tuzumuz olsun” diye 200 dolar bozdurup dekontunu getirene bir pide ikram ediyoruz. Biz diyoruz ki; bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir askeri bir asker bir orduyu, bir ordu ülkeyi kurtarır anlayışı ile hareket edip bir çivi görevini yaparak vatanımıza hizmet amacı güdüyoruz. Gün, devletimize ve milletimize destek olma zamanıdır. Gelin vatanımıza sahip çıkalım.
           Habip Kantar ve oğulları-Artvin
 
 
Dürüst adama ihtiyaç var
 
“İşsizim iş arıyorum” dedi. Birkaç soru sordum. Olumsuz cevap almadım. Birkaç gün başla bakalım, dedim. Fena değildi. Derken bir deneme amaçlı ATM kartını vererek bu karttaki parayı bankadan çekip, bir resmî kurumun veznesine yatırmasını söyledim. 400 lira kadardı. Kartta da o kadar para vardı. Ama bu gitmiş o parayı çekmiş. Ayrıca birkaç bankaya da giderek ortak hesapta bulunan ama bloke koydurduğum hesaplardan da çekmek istemiş. ATM’lerden işlem mesajları bireysel bankacılıkta gözüküyordu. Bakmış olmayınca çekmiş gitmiş. Derken vezne kapanacağı sırada aradım bunu. “Neredesin?” diye? “Yoldayım hallettim geliyorum” dedi. Aradan iki saat geçti yok. Hava kararırken aradım bu defa da telefonuna ulaşamadım. Para yatırması gereken kurumu aradım. Borcumun ödenip ödenmediğini sordum. Borç ödenmemiş dedi. Bu eleman 400 liraya işini kaybetti. Benim de 400 liram gitti. Ben bir daha işçi alırken kime nasıl güveneyim Ağabey. “Bir de işsizlik var, iş yok” diyorlar. Bence işten çok dürüst adama ihtiyaç var.
           Mehmet S.-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.