Tarih konusu devlet politikası olmalıdır

A -
A +
Bir toplumun geçmişte yaşadığı olayları, atlattığı badireleri doğru olarak bilmesinin, ileriye yönelik doğru kararlar almasında önemli katkısının olduğu çok taraftar bulan bir düşüncedir. Geçmişimizi sadece destanlar, efsaneler, kahramanlıklar, vakanüvislerin (tarih yazıcılarının) anlatımları ile günümüze taşırsak amacımıza ulaşamayız. Önde gelen bilim insanlarının, tarihçilerin son 30 yıldır ne dediklerine baktığımızda tam bir kaos manzarası ile karşılaşırız. Her değişik kesimin görüşlerine sahip olan tarihçiler tarihimizi kendi gözlerinden anlatıyorlar. İlber Ortaylı, Murat Bardakçı, Yılmaz Öztuna, Yusuf Halaçoğlu, Halil İnalcık, Ayşe Hür, Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Cemil Koçak, Kadir Mısıroğlu vb. gibi aydınların yazdıkları birbirini tutmuyor. Sosyal medya sitelerindeki videoları dinleyenlerin kafaları fena hâlde karışacaktır. Osmanlı’nın yıkılış süreci, Ermeni Tehciri, Kurtuluş Savaşı, Atatürk-İnönü-Menderes-Demirel-Özal dönemleri, askerî darbeler, Kıbrıs davası vb. gibi konularda sağdan sola çok zıt fikirler ortaya dökülmüş durumda. 10-20 yaş aralığındaki milyonlarca insanımız gazete, dergi, web sitesi, TV kitap gibi kaynaklara erişerek doğru bir tarih bilgisine ulaşmakta zorlanmaktalar. Hele internet sitelerindeki bilgiler facia düzeyinde. Türkiye’de yaşayanların millî, kültürel, ticari, ekonomik, dinî, siyasal, etnik, bilimsel tarihini doğru biçimde ortaya koyabilmiş bir kaynağa o kadar çok ihtiyaç var ki… Tarih konusu bir devlet politikası olmalıdır ve olmak zorundadır.
           Ali Özdemir-Bolu
 
 
"Rabbimin izniyle yolumdan dönmeyeceğim"
 
Feridun Ağabey, ben doğma büyüme Karşıyakalıyım. İki üniversite bitirdim. 30'lu yaşlarımda hidayet nasip oldu ve dinimizin emrettiği şekilde giyiniyorum elhamdülillah. Sırf eşarplı olduğum için beni her gördüğünde "sana inat içiyorum" diyen alkolik babam, hacca gitmemek için "Araplara para mı kaptıracaksın" diyen sol görüşlü halam, beni her gördüğünde İslamiyet ile dalga geçen fıkralar anlatan eniştem, bize "canlı bomba" diyen eltilerim ve kocaları; "senin beynini yıkamışlar" diyen akrabalarım "bu yobazın evinde televizyon bile yoktur" diyen çocuğumun arkadaşlarının anneleri; namaza başladığım için beni işten çıkaran müdürüm ve patronum, sabahlara kadar içki içip, çalgılı çengili âlem yapan üst kat komşum; evinde köpek beslediği için bir kere bile oturmaya gidemediğim yan komşum; bana inat apartman girişine yılbaşı ağacı koyan komşularım; bana mal satmamak için her sorduğum soruya "yok" diyen dükkân sahibi, yolda yürürken beni görüp suratını limon yemiş gibi ekşiten bazı kokonalar… Şunu bilin ki; Rabbimim izniyle yolumdan dönmeyeceğim...
          İsmi mahfuz okuyucu
 
 
Kitap ve kıyafet ihtiyacımız var
 
“Feridun Ağabey, ben Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza infaz kurumunda adli hükümlüyüm. Sizin aracılığınızla hayırsever okuyucularınızdan kitap ve elbise istedim. Sağ olsun okurlarınız birçok kitap ve elbise gönderdi. Buradaki yardıma muhtaç durumda olanlara da yansıtmak üzere yardımsever okuyucularımızdan yine kitap ve kıyafet beklediğimizi bildirmek istiyorum. Eşofman takımı, kışlık mont, yelek ve hırka spor ayakkabı kot veya kumaş pantolon, kazak ve kişisel gelişimle ilgili kitap dergi, psikoloji kitapları, roman ve hikâye ile dinî kitaplar gönderilirse bizler bunlarla çok mutlu oluyoruz. Hayırseverlere şimdiden teşekkür ediyorum.”
             Hüseyin Atkan-Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu
 
 
Süper işçi emeklileri ümitle bekliyor
 
Konya’dan gönderdiği mektubunda, köşemizde 26 Ekim’de yayınlanan “Süper İşçi emekliliği nasıl hayal oldu?” başlıklı okuyucumuzun derdini kupür olarak bize gönderen ve ilave olarak da selam ve hürmetlerini sunarak öncelikle vatan için şehit olan asker, polis, sivil vatandaşlarımıza rahmet dileyen, cenab-ı Allah'tan milletimizi, memleketimizi vatanımızı koruması için niyazda bulunan ve ismini “mağdur süper işçi emeklisi” olarak yazan değerli okuyucumuza teşekkür ediyor kendisi ve kendisi gibi “süper işçi emekliliğini” bekleyen mağdurların bu konuda yetkililerden hâlâ haber beklediklerini ve ümitlerini yitirmediklerini belirtmek istiyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.