Taahhüdünü yerine getiremeyen termal tesisten paramı istiyorum

A -
A +

Feridun Ağabey, derdimi size yazdım gönderdim. Mümkünse yayınlanmasını istiyorum. 26.12.2012’de Ankara’da Güdül ilçesinde isim ve adresi -bizde mahfuz- kayıtlı bulunan arsa üzerine inşa edilmekte olan Alya Gordion isimli termal tesis ile devre mülk sözleşmesi yaptım. Sözleşme metninin 6. Maddesi uyarınca ve 4/1 maddesinde belirtilen Ağustos 2013’e kadar teslim edileceği, edilmediği takdirde 6. Madde uyarınca ödenmiş olan tutarın noter kanalıyla yapacağı yazılı bildirim sonunda uygun bir süre içinde yasal faiziyle birlikte iade etmeyi kabul ve taahhüt eder, yazılıdır.

Devre mülk tutarı olan 14.500 lirayı hesabına yatırdığımızı 09.09.2013 tarihinde henüz bitmemiş ve teslim edilmemiş olduğu sebebiyle 12.09.2013 tarihli noter kanalıyla ihbarname ve PTT’den bir yazıyla bu miktarın tarafıma ödenmesini istedim. Cevap alamadım. Masraflarım 16,116.60 liradır. Ödenmediği için T.C. Ankara Batı 5 Tüketici Mahkemesine dava açtım. Dava için Tosya’dan Ankara Sincan Tüketici Mahkemesine katılmak üzere tarihini size bildirdiğim günlerde tam dört defa Ankara’ya gidip gelmek zorunda kaldım. Mahkemenin verdiği hüküm davanın kısmen kabul kısmen reddine ve alacağımın davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebinin ise reddine ve sözleşmenin feshine ve davalı adına tesciline Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verdi. Hâl böyle iken şimdiye kadar param hâlen ödenmedi. Bu konu sadece benim değil benim gibi mağdur olan nice insan var. Ben derdimi BİMER’e de yazdım ama bugüne kadar cevap alamadım. Ben ismini size yazdığım o firmadan paramın ödenmesini istiyorum...
            Hasan Karaboğa-Tosya
 
 
Mağdur edebiyatı yapmıyorum, sesimizi lütfen duyun
 
12 Ekim’de açığa alındım. 12-13-14 Ekim’de açığa alınan 2400 kişiden geriye kalan 1700 kişiden sadece biriyim. Bunca yıldır FETÖ’ye düşmanken ve okulumdaki ihraç olan FETÖ sempatizanları ile kavgalı iken nasıl olur da "FETÖ sempatisi olabileceği düşünülüyor" yazan resmî bir evrak ile 76 gündür açıkta bekletiliyorum. Bank Asya'da hesap yok, aktif-sen üyeliği yok, himmet yok, toplantılarına hiç katılmadım, derneklerinde kaydım yok, onların dershanesine ve okuluna dahi gitmedim, çocuklarımı göndermedim, hiçbir kriter yok. Yıllardır bu adamlar beni sevmez ben onları sevmem. 16 yıldan beri Türkiye gazetesi abonesiyim. Türkiye gazetesi hem evime hem de okuluma gelmiştir. Kimseden torpil beklediğimiz yok. Sadece sesimizin duyulmasını istiyoruz. 12-13 ve 14 Ekim’de açığa alınanlarda hata olabileceği İçişleri Bakanlığı tarafından da doğrulandı. IP çakışması dendi veya Ters fişleme. Biz açığa alındıktan 1 hafta sonra Telekom’da FETÖ operasyonu yapıldı. FETÖ’cülerin işi sulandırmak için özel olarak bizi seçtiklerini düşünüyoruz. Sesimizi lütfen duyun. Mağdur edebiyatı yapmıyorum. FETÖ ile ufacık dahi bir bağım, bağlantım yok, olamaz da!..
           Aksaray’dan bir öğretmen
 
 
Ülkemin gençleriyle gurur duydum
 
Havalimanından Aksaray istikametine giden hafif metro aracında yirmili yaşlarda iki genç oturmuş seyahat ediyordu. Etrafları umurlarında değildi. Bu arada araca binen yaşlı erkek ve yaşlı bayan yolcular yanı başlarında ayakta gittikleri hâlde hiç oralı olmadılar. Birisinin kulağında kulaklık diğeri ağzında sakız çiğneyerek giderken biraz sonra ikisinin de Türkçe konuşmadığını fark ettim. Turistler miydi? Göçmenler miydi bilemiyorum. Ama o gençlerin o yer verme kültüründen uzak hâllerini görünce bir anne olarak ülkemin gençliğiyle bir kere daha gurur duydum. Çünkü bizim ülkemizin gençleri ne kadar uçarı ve ne kadar ehlikeyif olsalar da yaşlı bir insan gördüklerinde inanın yer veriyor, efendice kalkıp kenara çekiliyorlar. Bizim bu kültürümüz bile asaletimizi göstermez mi? Selamlar...
           Nalan Çeliktaş-İstanbul
 
 
Modacılar neyi ispatlıyorlarmış?
 
Feridun Ağabey, yırtık giysi giymek eskiden fakirliğin simgesi idi. Şimdi gençler özellikle pantolon üzerinde çıkartılan yırtık modasını takip ediyorlar. Böylece benim de felsefi düşüncelerimi gaza getiriyorlar. Şimdi yırtık elbise giyinmeyi fakirliğin sembolü olmaktan çıkartıp güya öz güvenin ve çağa meydan okumanın sembolü hâline getirmeyi başaran bu moda tasarımcıları var ya, esasında bir yönüyle bunlar günümüzdeki insanların artık, ne kadar boşlukta ve ne kadar arayış içerisinde kıvrandığını; hayatlarının sadece şekilden ibaret kaldığını da ispatlamış göstermiş olmuyorlar mı?!.
         E. Üstündağ-Almanya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.