Ya dairemi ya da ödediğim paramı verin!

Sayın Feridun Ağabey, bu yazımı mümkünse yayınlar mısınız? 22.01.2013 tarihinde -iletişim bilgilerini size ilettiğim- Bulut inşaattan 1+1 70 m² daireyi 65.800 liraya peşin olarak aldım. 22.09.2014  yılında da -ismi sizde mahfuz- rezidanstaki bir daire ile devir işlemi yaptım. Daireyi 2014 sonunda teslim edeceklerini söylediler ama bugüne kadar teslim etmediler.

01.10.2016 tarihinde internetten okudum. “Dairenizi 700+755 Nurpark ve Ucar Gruptan alacaksınız" diyorlardı. Ve iletişim bilgileri vardı. Verilen cep telefonunu tam 17 kez ayrı ayrı zamanlarda aradım ama cevap alamadım. 03.10.2016’da dilekçe yazdım yine cevap alamadım. 25.10.2016’da BİMER’e yazdım, bugüne kadar cevap alamadım. Şimdi size yazıyorum.

Hükûmetimiz yeni Adalet Divanı oluşturdu. “Çözülmeyen sorunlara el attık” dediler. Fakat vatandaşın dertlerine gerektiği kadar el atılmadığı kanaatindeyim. Bizim yaptığımız işlem yanlış ise neden ilanlara izin verildi. Bu sadece benim derdim değil, benim gibi aynı sıkıntıyı yaşayan nice bildiğim insan var. Ya 1+1 70 m² dairemi ya da peşin ödediğim 65.800 liramı yasal faiziyle birlikte istiyorum. Derdimize köşenizde yer vereceğinize inanıyor, saygılarımı sunuyorum.

 

 

 

Birkaç gün önce "TRT Belgesel"de bir belgesel izledim. Konu yaklaşık sekiz bin metre Himalaya eteklerinde yaşayan bir Budist halk. Bu halk ölülerini hastalık yaymasın diye gömmüyorlar cesedi parçalayarak akbabalara vermekteler. Yeryüzünde ölü defniyle ilgili çok farklı uygulamalar var. Hindistan’a baktığımızda Hindular ölülerini yakıp küllerini Ganj Nehrine atıyor. Avrupa’da ve Japonya’da birçok insan ölülerini fırında yakıp küllerini saklıyor.

Ölülerine biz Müslümanlar gibi hürmet gösteren herhangi bir belde ve din yoktur. Bizler ölülerimizi önce yıkayıp boy abdesti aldırıyor, sonra kefenliyor sonra cenaze namazını kılıyor sonra da toprağa özel bir kabir açıp sonsuz âleme yolcu ediyoruz. Biz Müslümanlar insanın hayatına hürmet gösterdiğimiz gibi ölüsüne de hürmet göstermekteyiz. Yahya Kemal’e sormuşlar: “İstanbul’un nüfusu ne kadar?” Demiş ki: “20 milyon” Demişler ki: “Bu hesap nasıl ortaya çıktı Paris bile 2 milyonu geçmez!” Cevap manidardır: “Biz millet olarak ölülerimizle beraber yaşarız...” Gerçekten bizim ölülerimiz değerli, şehitlerimiz ise baş tacımızdır...

 

 

 

Garanti Bankasına sizin aracılığınızla bir ricada bulunmak istiyorum. Kredi kartımın asgari ödemesinde iki ay üst üste zorlandım. Hiç ödemedim değil ama asgari miktarı tam olarak ödeyemedim. İkinci ayın sonunda, daha 3. ayın ekstresi gelmeden ise kart borcunun tamamını ödedim. Ertesi gün kartımın çalışmadığını fark ettim. "Alo Garanti"yi aradığımda -ki bu konuda kendilerine teşekkür ediyorum, her aradığımda müşteri temsilcisine çok kısa sürede ulaşabildiğim belki de tek banka- müşteri temsilcim bana kartın iki ay üst üste ödenmediği için bloke olduğunu ama borcun tamamı kapatıldığı için 48 saatte blokenin kaldırılacağını söyledi. Aradan 72 saat geçti hâlen bloke kaldırılmadı. Tekrar aradığımda bankanızla görüşün denildi. Banka yetkilisi ile görüştüm, benimle ilgili merkeze birkaç kez mail gönderildi. Sağ olsunlar gerçekten ilgi gösterdiler. Ama net bir sonuç gelmiyordu. Ben çok üzüldüm ve "Bu kartı zaten siz vermiştiniz. Yaklaşık 15 seneden beri de zaman zaman limit artışı yapmak isteyen de sizdiniz. Ama ben artış bile istemedim. Yok eğer açılmayacaksa bari iptal edin” dedim. Bunun üzerine “istersen iptal edebilirsiniz” diye mail gelmiş. “İptal edin” dedim. Ama baktım geçen gün internet adresime banka hesap ekstresi gelmeye devam ediyor. Ben bu işten ne anlayacağım şimdi? Bankam bana şaka mı yapıyor?!.