Huzurevi yapılacak diye vekâlet aldılar ama

A -
A +
Ben kırk yıldır Türkiye gazetesi abonesiyim. Size millî bir işten haber veriyorum. Isparta’da fotokopisini size gönderdiğim krokide, üç cephesi yol olup, etrafı dört bir yandan briket ile çevrilmiş 5000 metrekare bir arsa var. Bu arsanın bir vakıf arsası olduğunu kesin biliyorum. Ama bu arsanın vakıf arsası olsa da birilerince şahıs arazisi gibi el değiştirdiğini de biliyorum. Gittim tapudan araştırdım. Tahminen 15 sene evvel Ali E. tarafından 12.500 metrekare olarak hibe edilmiş.
Ali E’den hibe alınırken de “burasını huzurevi yapacağız” denilerek vekâlet alınmış. İşte ne olduysa da o vekâletle olmuş. Burası şahsın üzerine satış yapılmış. O şahıs da bir başka şahsa satış yapmış. O da bir başkasına aktarmış. O da başka birine devretmiş. Şu anda dördüncü kişi kimdir bilmiyorum. Araştırmaya çalıştım ama tapudan netice alamadım. Burasının FETÖ’cülerde olma ihtimalini haber veriyorum. Arsayı hibe eden Ali E. sağ değildir. Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 1932 doğumludur. Bila-velettir, yani çocukları yoktur. Akrabası var mı bilmiyorum? Bu 5000 metrekarenin % 30’u inşaat alanı. 1500 metrekare, 125 metrekare, 12 daire üzerine12x7=84 daire sığıyor. Şu anda tahmini değeri 5 milyar lira eder. Burasını vakıf olarak söyleseler de şu anda vakıf üzerinde değildir. Burasını devlet huzurevi amacına göre kullansın. Bu bir millî vazifedir.
            Ahmet K.-Isparta
 
 
 Ben bıraktım eşim başladı
 
Bu ne biçim illetmiş anlamadım be Ağabey?  A be, ben sigara içmekten hayli keyif alan bir kimseydim. Sağlıma zarar vermesi de aklımın ucundan geçmezdi. Bir gün bir öğretmen hanım gızımdan duymuştum. Kendi Amerika’da tahsil görmüştü. Diyordu ki: Bu içilen meşhur üç sigara da aynı firmanındır. Bu firmanın her sene yaptığı bağışlar sebebiyle Filistin halkına atılan bombalarda ve sıkılan kurşunlarda katkı payı vardır... Onu dinlerken çok üzüldüm. “Ama ne acıdır ki Filistin halkından da o sigaraları içenler var ve kendi kurşunlarının parasını kendileri ödüyorlar” diyordu. Bunun üzerine “madem öyle, ben niye bunu içerek paramı harcıyorum?” dedim. “Çoluk çocuğumun rızkını niye sigaraya vereyim?” dedim.  “Bırakıyorum sigarayı” dedim ve bıraktım. Ama aradan çok geçmedi, bir arkadaş sohbetinde alışmış, eşim sigaraya başladı. Şimdi ona diyorum ki: “Bırak gâri şu sigarayı.” O da bina diyor ki: “Sen içerken ben sana hiç karıştım mı?” Şansa bak, yine bu evden sigaraya para çıkıyor. Düşünüyorum da kahramanlığımızı "Vatan Millet Sakarya" olarak yapıp "hainler" diye Batıya öfkelenirken bile “yak bir sigara!” diyoruz. Onlara bir dal sigara kadar daha katkıda bulunuyoruz. Aklımızı seveyim...
         Rumuz: “Çaresiz”-Manisa
 
 
İETT’nin hizmetini aratmayın
 
Feridun Ağabey, okuduğumuz haberlerde İETT’nin özelleştirileceğinden ve İBB iştiraklerinden Ulaşım AŞ’ye devredileceğinden söz ediliyor. Bu habere göre İETT tarih mi olacak? Özel halk otobüslerine verilen hatlarda yaşanan rezaletlikleri okuyoruz. Okumadığımız bizzat yaşadığımız can sıkıcı olaylar da var. Bindiğim bir otobüste bebekli bir ailenin bebek arabası olduğu için orta kapıdan binmek istemesi üzerine orta kapıyı açmayan. Açması için kendisine tepki gösteren yolcuya da daha sert tepkiyle cevap verip onları almadan basıp giden halk otobüsü şoförü gözümün önünden hâlen gitmiyor. İçlerinde elbette ki kalp krizi geçiren yolcusunu hastaneye yetiştiren kahramanlar da var. Hepsini bir tutmuyorum. Ama devlet memuru durumunda insanlar biraz daha kendine çekidüzen veriyor. Özel şirket otobüsünde biraz daha hoyrat davranıyor. Bu özelleştirme konusuna İETT isminin yaşayacağı şekilde geçilmesini istiyorum. Bir de bütün şoförlere halkla iletişim kursu verilsin. Sertifika almayan şoför direksiyona geçmesin. Saygılarımla.
              Mehmet Ali Cankız-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.