Ahıskalıların vatandaşlığı ne zaman çözüme kavuşacak?

A -
A +
İstanbul Valisi Sayın Vasip Şahin Beyefendinin yaptığı "İstanbul'da ikamet eden 540 bin Suriyeliden nitelikli olan 2 bin aileye vatandaşlık verilecek" açıklaması devletin mağdur ve mazlumlara kol kanat germesi bakımından takdirle karşılanırken bu düşüncenin biz Ahıskalılar için yıllardan beridir hiç gündeme getirilmemesi yüreğimizin bir kez daha burkulmasına sebep olmuştur.
Biz devletimize her daim gönül veren ve devletimizin kararlarına saygı duyan bir vatandaş olarak elbette ki din kardeşlerimize, zulme uğramış bu insanlara vatandaşlık verilmesine seviniyoruz.
Biz sadece yıllardan beri bu hakkın bizlere niçin tanınmadığına hem üzülüyoruz hem şaşkınlığımızı ifade etmek istiyoruz.
Biz zulüm görmemiş miyiz? Biz yollarda telef olmamış mıyız? Biz vatansız kalmamış mıyız da bizim kendi devletimiz biz kendi vatandaşlarına bir vatandaşlığı çok görmektedir?
Yıllardan beri Ankara’da gitmediğimiz makam kalmadı. Görüşmediğimiz yetkili kalmadı. Bize hiç hayır diyen de olmadı. Ama isteğimiz de yerine gelmedi.
Herkes “tamam en kısa zamanda” diyor, “tamam haklısınız bu mağduriyete son verilmeli” diyor, “bu işi çözeceğiz” diyor. Ne var ki Suriyeli kardeşlerimizin vatandaşlığa geçtiği gibi bizim vatandaşlığa geçmemiz nedense hiç mümkün olmuyor. Devletimizin Suriyeli kardeşlerimizi örnek alarak Ahıskalıların da vatandaşlığına onay vereceği günü bekliyor ve durumumuzu yetkililerimizin ve kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Saygılarımızla.
             Mehmet Oğuz-Ahıskalılar Vakfı Başkanı
 
 
 
(Resim var)
 
“Oy sandığı evime gelsin”
 
Bir referandum sürecindeyiz. Herkes bizi “evet”e ya da “hayır”a çağırıyor. Kimse engellilerin oy kullanma şartlarından bahsetmiyor. Bazı arkadaşlarımız dışarı çıkamıyor. Erişilebilirlik şartları uygun olmadığı için şartları oluşturması gereken kimi merkezî ve yerel idareler. Bir de diyorlar ki: “Evden çıkamayan arkadaşlar ambulansla alınacak oy kullandırılmaya götürülecek.”
Yani biri de çıkıp demiyor ki: “Sen bana ambulans göndereceğine benim tek başıma oy kullanmamı sağla.” Ambulans eve gelmesin sandık eve gelsin. Çalıştaylar ve bir sürü yazı dilekçe ne istenirse yapıldı. Bu engellilerin tek başına oy kullandırılması bu kadar mı zor? Eve sandık gelebilir telefonla oy kullanabilir, internetten oy kullanabilir. Mektupla oy kullanabilir, ev telefonu ve mobil uygulama hangisini isterseniz yapılabilir. Ama eve ambulans göndermek çok daha kolay, bir de bunu hizmetmiş gibi anlatırsın oh ne güzel. Okula gidiyorsun, okulların çoğu engelli erişimine uygun değil. Sorsanız “burada engelli yok” derler. Bir gün kayar düşer ayağını kırarsın “ah” dersin. İnşallah kimse düşmez ayağını kırmaz. Zor bela engelli okula gidiyor yukarı çıkamıyor. Yahu bari adam buraya kadar gelmiş sandığı aşağı indirin. Bir de görme engellilerin oy kullanma meselesi var ki kesin hikâyelik. Okula gidiyorum. Sandık başkanı “ben de seninle birlikte kabine gireceğim” Adamlar ne kadar meraklı kabine girmeye. Ben derim “kendi getirdiğimle oy kullanacağım” onlar der “ya bizimle gireceksin ya da oy kullanamazsın!” Ben bu  saçmalıkları kaç kez yaşadım. Rey vermeye çağıranlar ne olur engellilerin kimsenin yardımıyla oy kullanması meselesini de gündeme getirsin. Bu referandumda sadece evet-hayır seçeneği var. Acaba görmeyenler için bu evet ve hayır seçeneklerini erişilebilir hâle getirmek çok mu zor? Yoksa kimsenin umurunda mı değil?
            Salih Arıkan-İstanbul
 
Bunun da bir yolu bulunmalı!
 
Feridun Ağabey, gazetemizde bu FETÖ'cülerin referandumda oy kullanacaklarını okuyunca kahroldum... Ben bir ev hanımıyım. Beyim hastaneye yatmış ve ben de başında refakatçiydim. Doktorlar "Üç haftada ancak taburcu olur" dediler... O pazar günü de seçim vardı. Tabii ki benim gibi refakatçiler ve hastaların hiçbiri oyumuzu kullanamadık. Daha doğrusu vatandaşlık görevimizi yerine getiremedik. Kanunlarımızda, terör örgütü mensuplarının bile oy kullanacağı bir boşluk bulunuyorsa; devletimiz elbette hastanelerdekilerin de oy kullanabileceği bir yol bulur diye düşünüyorum. Saygılarımla...
    M. D.-Yenibosna/İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.