Hiçbir zaman dostumuz olmadılar

A -
A +
Tarihi iyi bilmek gerekir. Hollanda, Almanya, Avusturya, Danimarka, Norveç, İsveç, Fransa, İtalya, Belçika, Yunanistan, Polonya gibi ülkeler hiçbir zaman bizim dostumuz olmadılar. Bunlar, ABD, İngiltere, İsrail’in duruşuna göre pozisyon alan devletlerdir.
1923’te Cumhuriyet kurulduğunda 13 milyonluk yoksul bir toplum vardı ve kişi başı millî gelir sadece 30 dolardı. 1945’ten sonra sahte dost Batı’nın tuzaklarına düştük. NATO’ya alındık. “Silah sanayini kapat. Her şeyi biz veririz” dediler. Buna inandık. Dediklerini yaptık. Batı’nın her türlü kotasına, engellemesine, tuzağına rağmen 30 dolarlık gelirden 9 bin dolar seviyesine yükselebildik. Dost olarak gördüğümüz tüm Avrupa ülkeleri PKK’nın, TİKKO’nın, DHKP-C’nin, FETÖ’nün arkasında durmuşlardır. Şimdi de Türkiye’nin; katma değeri, kazancı düşük malları üreten ikinci sınıf bir ülke olarak kalmasını istiyorlar. Türkiye’nin eğitimde, bilimde, sanatta, teknolojide, sanayide, sporda yeni aşamalar kaydetmesi rakip Batıyı delirtmektedir. Avrupa ülkeleri nüfus bakımından gerilemekte, yaş ortalaması 50’nin üzerine doğru ilerlemektedir. Uyuşturucu ve alkol kullanımı zirve noktalara yükselmiştir. Aile birliği yoktur. Ruhsal sorunlar had safhadadır. 50-100 yıl sonra birçok AB ülkesinde Müslümanlar söz sahibi durumuna geçecektir. Bu durumu gördükleri için yabancıların topraklarından gitmesini isteyen ırkçı/faşist partilerin oylarında yükseliş söz konusudur.
         Ali Özdemir
 
 
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi
 
“Selamlar, saygılar Feridun Ağabey. Köşenizi her gün dikkatle takip ediyorum. Ben de size Bursa Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi ile ilgili yazmak istedim... Kısa bir süre önce eşim bu hastanede kanserle ilgili ameliyat oldu. Hastane binası günümüz Türkiye’sine göre eski bir bina fakat çalışan personel o kadar mükemmel ki! Güvenlik görevlilerinden, temizlik personelinden, hemşirelerinden, doktorlarından (kendisini hiç görmesek de) Başhekimine kadar o kadar mükemmel personeli var ki kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Malumunuz bu hastanenin hastalarının büyük çoğunluğu kanser hastası. Buraya gelen ve kanser teşhisi konmuş insanlar ve yakınları zaten yıkılmış vaziyetteler. Eğer buradaki personel memleketin diğer kurumlarındaki sık sık şahit olduğumuz çalışanlar gibi davranacak olsalar emin olun bu hastanenin başarı oranı diplere düşecektir. Oysa hastane personeli o kadar iyi ki hastalar ve yakınları hastanede iken o kadar rahat ettiriliyorlar ki bu da kesinlikle Başhekim ve ekibinin kaliteli yöneticilik anlayışlarıyla ilgilidir. Bizlere 'Özel Hastane' rahatlığı yaşatan (bina ve ekipmanlar günümüze göre çok eski olsa da), hastalarına insanüstü sabır, ilgi-alaka gösteren tüm hastane ekibine ve ayrıca bizi tedavi eden hekimimize çok ama çok teşekkür ediyoruz.”
           Ömer Berk-Bursa
 
 
Teşekkürler ESGEV’in genç kursiyerleri
 
“Feridun Ağabey, biz Türk İşaret Dili Tercümanlık Eğitimi’nin son kurunu bitirmek üzereyiz. Eğitimimizi Esenler Gençlik Merkezinden (ESGEV) almaktayız. Ülkemizde 4 milyon 882 bin 841 engelli vatandaşımız var. Engelli doğmak onların bir tercihi değildi, hepimiz birer engelli adayıyız. Yarın o insanlar gibi olmayacağımızın bir garantisi yok. Asıl engel bedende değil yürektedir. Biz de bu duruma farkındalık oluşturmak ve insanların daha duyarlı olabilmesi için böyle bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Onlara engel değil, destek olmak için buradayız. 'Çocuk Gelin' adı altında kamu spotumuz... Esenler Gençlik Merkezinin (ESGEV) genç kursiyerleriyiz. Şebnem Ferah'ın 'Ünzile' adlı şarkısını işaret dili ile çevirdik” diyen İstanbul’dan Büşra Kaykun adlı kursiyerimiz, size ve arkadaşlarınıza teşekkürler çocuklar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.