Devlet, o merkezlere de SGK desteği verse

A -
A +
Merhaba efendim, benim 22 yaşında uyuşturucu müptelası bir çocuğum var. Yaklaşık beş altı yıl önce yanlış arkadaş kurbanı oldu ve şimdiye kadar da bu illetle mücadele etmeye çalışıyoruz. Benim derdim, eminim ki binlerin derdi. Ancak aileler dışlanma korkusu yaşadıkları için bu derde gizli saklı çareler arıyorlar. Maalesef, bu illetin mağduru çok ama çaresi az. Devlet yeni yeni bu hastalıkların tedavisi için hastaneler açıyor ama inanın hemen hiçbiri çare olamıyor. Uyuşturucudan güya kurtarılan gençlerin çoğu bu sefer de sentetik ilaç bağımlısı oluyor. Birçok özel hastane var onlar da çok büyük paralar istiyorlar, buna rağmen elektroşoklarla beyini tamamen siliyor sonuçta çocuklar heder olup gidiyorlar. Çok araştırdım ilaçsız doğal yöntemlerle tedavi eden yerler var ve bu yerlerin tedavi masrafı hayli yüksek. Bu yüksek fiyatla tedavilerden ise çok varlıklı aileler yararlanabiliyorlar. Bizim gibiler ise ömür boyu bu illetle yaşamaya çalışmak zorundayız. Benim âcizane önerim, devlet bu tür hastalıklarla mücadele adı altında merkezler açacağına böyle doğal yöntemlerle tedavi edilen yerlere de SGK desteği verse ve sadece varlıklı ailelerin çocukları değil de bizim gibi binlerce mağdur ailenin çocukları da kurtulsa olmaz mı? Bizim çocuklarımız da gözümüzün önünde eriyip bitmese vatanına milletine hizmet edecek gençlerden olsalar. İnşallah sizin vesilenizle sesim duyulur, biz de böyle kedinin ciğere baktığı gibi uzaktan bu tedavi merkezlerine bakmayız. Saygılarımla...
         Rumuz: “Anne”
 
  
İnsanlardaki bu öfke ne böyle?
 
Mahallemizden ana caddeye yürüyorduk. Bir anda iki sokak ötemizde mahalle arasında çıkan kavganın ortasında kaldık. Ağza alınmayacak hakaretler savuran gençler birbirine tekme tokat, sopalarla saldırmaya başladılar. Nereye kaçacağımızı saklanacağımızı şaşırdık. Yüreğimiz ağzımıza geldi. Taş atılsa kurşun atılsa belki bize de isabet edebilirdi. Bir delikanlı kafasına aldığı bir darbeyle yere yığılıp kaldı. Bağırış çağırış derken mahalleli apartmanlardan dışarı fırlayıp gençleri sakinleştirmeye çalıştılar. “Aynı mahallenin çocuklarısınız” diyorlardı. “Birbirinizi koruyacağınıza birbirinize bu ne öfke böyle?” diyorlardı. Allah’tan kim çağırdıysa hemen polisi aramışlar. Polis ekipleri yakınmış ki, geldiler hemen. Kavgayı ayırdılar. Kafasından yaralanan delikanlıyı da ambulans ile hastaneye kaldırdılar. Zavallının annesi babası kendini paralıyordu. Bu neyin nesiydi böyle? Haberlerde izliyor gazetelerde okuyorduk ama böyle bir olayın içinde ilk defe kalıyorduk. Bu insanlar birbirleriyle neyi paylaşamıyorlar? Bu olaydan sonra günlerce sokağa çıkmaya korkar oldum. Bu neyin öfkesi böyle?
            S. N.-İstanbul
 
 
Çocuğunuzla ilgili telaşlanmayın
 
"Feridun Ağabey, sekiz yıllık evliyim ve beş yaşında bir oğlum var. Oğlum bizim gözümüzde oldukça hareketli ve kendine öz güveni olan bir çocuk ama gittiğim birçok yerde yerinde duramayıp orayı burayı kurcalayan, merak eden 'dur' demekten 'otur' demekten fazla anlamayan bir çocuk. Etrafta bazı çocuklar görüyorum annelerinin yanında sanki biblo gibi duruyorlar. Annesi söylemeden elini bile kaldırmadan koltukta oturan çocuklara bakıyorum. Benim bir türlü yerinde tutamadığım çocuğuma bakıyorum bir anlam veremiyorum. Acaba o çocuklar mı normal benim çocuğum mu yaramaz? Biraz daha büyüdüğünde okulda bir sorun çıkar mı?..” diyen İstanbul’dan Meral T. isimli okuyucumuz, çocuğunuzla ilgili telaş etmenize gerek yok. Sözünü ettiğiniz gibi götürdüğünüz psikiyatrist de “biz çocukların avukatıyız” diyoruz demiş ve çocukta biyolojik ve ruhsal bir sıkıntı olmadığını söylemiş. Çocuk normalde merak eder. Çocuk sorar. Çocuk enerjik olur ve yerinde durmakta kendini kontrol edemez. Siz çocuğunuzla bu konularda ilgilendiğiniz için o da sizin bu ilginizin devamı için bu hareketleri yapıyor olabilir. Okula başladığında arkadaşları arasında sosyal yönü gelişecek ve nerede durması nerede hareket etmesi gerektiğini öğrenecektir. Merak etmeyin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.