Ev hanımı anneler de güvenceye kavuşturulsun

Feridun Ağabey, ben devlet memuruyum eşim ise ev hanımı. Çalışan annelere çeşitli haklar verildi ve verilmeye de devam edilmekte. Yine en son ninelere de çocuk torun baktıkları için 450 lira maaş bağlandı. Toplumumuzda çalışan anneler gibi çalışmayan anneler de çocuk bakıp büyütüyor. Toplumumuzda çalışmayan ev hanımı anneler âdeta yok sayılıyor. Ne bir sosyal haktan bahsediliyor, ne de bir ekonomik gelire ihtiyacı olup olmadığı düşünülüyor. Kadın haklarından bahsedilince yere göğe sığdırılamayan ev hanımlarına bunu nasıl reva görüyoruz? Ninelerimizin dahi artık kendilerine ait bir geliri ve hesabı var. Evli devlet memurlarının bordrolarında hanımları eşleri çalışmadığı için aile yardımı (eş parası) var. Çalışmayan ev hanımı annelerinin hakları olan Aile Yardımı (eş parası) dahi biz çalışan memurların hesabına yatıyor. Bu 204 lira aile yardımını bankadan çekip hanımımıza veriyoruz. Ama büyük çoğunlukla çalışmayan ev hanımları bu 204 lira aile yardımı (eş parasını) her ay kocalarından istemek zorunda kalıyor. Kocası ya bu parayı hanımına veriyor ya da vermiyor. Ev hanımı annelerinin hiç gündeme getirilmemiş bu sorununun çalışan anneler ve ninelerin sorunları gibi çözülmesi gerekir.

Bunun için önerim şudur: Evli memurların bordrolarında var olan 204 lira aile yardımı ödeneği memurların bordrolarından çıkartılsın. Çalışmayan ev hanımı anneler için bankaya “aile destek ödeneği” veya benzer bir hesap açılsın. Bu hesaba her ay 204 lira aile yardımı en az 450 lira "nine maaşı" kadar artırılarak yatırılsın. Böylece çalışmayan ev hanımı anneleri az da olsa ekonomik bir güvenceye kavuşturulsun. Bu düzenlemenin en kısa zamanda hayata geçirilmesini değerli devlet yetkililerinden bekliyoruz. Saygılarımızla...

 

 

 

Feridun Ağabey, Değirmenbahçe Mahallesi 29 Ekim Caddesi, İhlas Yuva Site Yönetimi olarak sizlerden bir isteğimiz var. Sitemizin ana çıkış kapısının bulunduğu 29 Ekim Caddesi önceki dönemlere göre çok hareketlendi. Büyük tonajlı araçların ve toplu taşıma araçlarının güzergâhı olduğu gibi özel ve ticari araçlar için de bağlantı yolu olması bakımından tercih sebebi oldu.

Ancak sitenin ana çıkış kapısı kırmızı ışıktan sonraki ilk kavşağa denk geliyor. Dolayısıyla yeşil yandığı anda hareket eden araçlar kavşağı bilmedikleri için tam kavşak hizasına geldiklerinden hız kazanmış oluyorlar. Sitemizde de bin aile yaşamakta ve yaklaşık 3000 insan iskân etmektedir. Siteden çıkan yayalar ve araçlar ister istemez bu süratli araçların hedefinde kalıyorlar. Geçen gün yine bir anne ve çocuğu araç altında kalmaktan son anda kurtuldu. Fren izleri hâlâ duruyor. Karayollarımız veya Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan sitemizin çıkış kapısına denk gelen yere hız kesici tümsek veya kedigözü hız engeli çakmak hizmeti vermelerini istiyoruz. Saygılarımızla...

 

 

 

“50 yaşındayım. 35-40 yıldır insanları anlatan kişisel gelişim, psikoloji, sosyoloji, sağlıklı bir ömür ile ilgili kitapları, makaleleri bıkmadan okuyorum. Bu tetkikler sonucunda edindiğim bilgileri 3 farklı kitaba aktararak topluma da sundum. Bunca okumanın sonucunda cahil/bilgisiz/bilgiye uzak duran insanların son derece tehlikeli tiplere dönüştüğünü fark ettim. Üniversite mezunları arasında bile sanılanın çok üzerinde "cahil" söz konusudur. Son derece popüler olan meslek erbapları arasında bile yaptığı işin dışında hiçbir konuda bilgisi, görgüsü olmayan insanlar aramızda dolaşıyor.

Öğretmenlik, hukukçuluk, hekimlik, iktisatçılık, mühendislik, gazetecilik vb. gibi mesleklere mensup olan bireylerin sürekli olarak okuması, yeni bilgileri öğrenmesi gerekiyor.

Bir insan kitap, gazete, dergi okumuyorsa, mesleğiyle ilgili kurslara, seminerlere gitmiyorsa ondan kesinlikle uzak durunuz. Cahil bir öğretmen, cahil bir hekim, cahil bir ofis memuru, cahil bir sendikacı, cahil bir din adamı, cahil müteahhit, cahil akademisyen vb. 30 yıllık iş hayatımda başıma gelen tüm kötülüklerin, komploların, iftiraların, çamurların arkasında cahil takımının parmak izlerini buldum.