Seyahat firmaları fiyatlarını neye göre ayarlıyor?

“Feridun Ağabey, İstanbul Tekirdağ ve ilçelerine yolcu taşıyan firmalar hakkında derdimi dile getirmek istiyorum. Bir sene içinde yolcu bilet fiyatlarını her iki ayda bir artırdı bu firmalar. Yolcular şaşırsa da, tepki gösterse de bankoda bilet kesen ve bu işle hiç alakası olmayan insanlarla muhatap oluyor ve sonuç alınması da mümkün olmuyor. Yetkililere ulaşmak istiyoruz ulaşılamıyor. Bir firma fiyatı artırınca, “rekabet vardır” düşüncesiyle öteki firmaya gidiyoruz. O firmanın da aynı şekilde fiyatını artırmış olduğunu görüyoruz. Üçüncü firmaya gidip sorunca onun da aynı olduğunu öğreniyorsunuz. Firma yetkilileri bir araya gelip anlaşarak mı yapıyorlar bu zammı? Ulaştırma Bakanlığına bilgi vererek mi yapıyorlar? Serbest pazar ekonomisi diyerek herkes istediği zaman istediği fiyata mı yolcu taşıyor? Yolcuya bayram sonunda yeniden üç liralık zam daha ilave etmişler. Devletimiz ramazan öncesi fırıncıların ekmek fiyat zammına müdahale edip “yeni bir sistem getirene kadar kimse zam yapmayacak” dedi ve fırıncılar zam yapmadı. Burada da bu seyahat firmalarına bir denetim getirilmesi gerekmiyor mu? Bir senede üç defa dört defa zam olur mu? Bunu neye göre yapıyorlar? Yolcunun hakkını savunacak veya bu işlere bir düzen bir sistem getirecek kurum yok mu? Bu konuyu gündeme getirirseniz seviniriz ağabey?”

***

 

“Selamünaleyküm Feridun Ağabey, bu mesajımı İstanbul Eyüp ilçesinden yazıyorum. Ağabeyimin gıda üzerine bir işi vardı. Muhasebesini tutan şahıs ağabeyimi yüklü miktarda borçlandırdı. Bunun farkına varınca da iş işten geçmişti. Ağabeyime gelince bu borcun altından kalkamadı. İflas etti. Aile olarak her şeyimizi sattık. Ev sahibi iken kiracı olduk. Ağabeyimi de can güvenliğim yok diyerek onu güvenli bir yere yerleştirdik. Maddi manevi olarak tükendik. Biz bu sıkıntımızı sizin medya aracılığınızla bize yardım edecek iş adamlarına vakıf ve spor camiasına götürmek istiyoruz. Sayın Abim, aile olarak çaresiz kaldık. Bu konuda bize yardımcı olmanızı sizden rica ediyorum. Hayırlı haberlerinizi bekliyorum” diyen İ. B. isimli okuyucumuz, eğer o muhasebeci, ağabeyinizi haksız yere -hile ile vb.- borçlandırdı ise bu haksızlığı ve hileli durumu ortaya çıkartacak şekilde bir hukuk yardımı almanızı öneririz. Muhasebeciye güvenerek kendi iradesiyle böyle bir hataya düştü ve sonuçta bu mağduriyet gerçekleşti ise o durum ayrıdır. Ancak can güvenliği gibi bir müphem konudan söz ediyorsunuz ki bu durumu kendi kendinize çözmeye çalışmak yerine savcılığa müracaat etmeniz doğru olandır.

 

“Feridun Ağabey, ben yılların esnafıyım. Bakkaliyemi baba mesleği olarak yürütmekteyim. Ama birkaç seneden beri her geçen günümüz kötüye gitmekte ve müşterilerimiz büyük alışveriş marketlerine gitmekte. Bizim onlarla rekabet etme şansımız ise bulunmuyor. Toptancı firmaların bize verdiği ürünün toptan fiyatından bir iki lira daha ucuzu o market zincirlerinde satılıyor. Örnek olarak bize 12 liradan verdikleri aynı ürünü o büyük marketler 10 liradan satıyor. Biz daha alırken 2 lira fazladan alıyoruz “Bu durumda bu ürünü müşteriye nasıl satacağız?” diye sorduğumuzda firmaların pazarlama görevlileri “haklısınız ama bizim yapacak bir şeyimiz yok” diyorlar. Biz esnaf olarak bu büyüğe farklı küçüğe farklı fiyat uygulamasının altında iyice ezildik. Bir seneden beri sürekli zarar ede ede artık dükkâna gidesim kalmadı. Sinekli Bakkal gibi kimsenin gelmediği, gelenin de veresiye isteyip sonra da getirip getirmeyeceği belli olmadığı bir süreçte bunalımdayız. Tüketiciyi koruma kanunu gibi biz küçük esnafı ve bakkaliyeleri koruma ile ilgili de bir kanun çıkartılmasını istiyoruz. Biz küçük esnaflar olarak devletimizden bize sahip çıkılacak bir reform bekliyoruz. Saygılarımızla”