Şükür böyle insanlar ve kurumlarımız da var

A -
A +
Feridun Ağabey size bir derdimi değil bir sevincimi yazsam yayınlar mısınız? Geçen gün bir iş yerini internetten aradım ve aracımın bakımını yaptırmak istediğimi, şartlarının olup olmadığını sordum. Bana ikna edici ve her soruma hiç baştan savmadan cevap verdiler. Bunun üzerine randevu saati alarak gittim. Aracımı götürdüğümde benimle konuşan kişi bir işi dolayısıyla ayrılmış ama oradaki ustabaşı bana ismimle hitap ederek “siz misiniz?” dedi ve telefonda konuştuğum kişinin bilgi verdiğini ve benim geleceğimi söylediğini ifade etti.
Aracımın muayenesini yaparken benim merak ettiğim birkaç hususun dışında kendileri tam bir servis hassasiyetinde ve kuralcılığında aracımı tepeden tırnağa muayene ettiler ve yağını suyunu değiştirdiler. Söyledikleri gibi söyledikleri zamanda aracın bakım süresi tamamlandı. Hiçbir ekstra sürpriz masraf çıkmadı. Bu arada çalışan usta ve kalfaların arada bir birbirlerini sorduklarında “namazda şimdi gelir” gibi konuşmaları ise daha da içimi rahatlattı. Meğer işinde gücünde olup hem Allaha ibadetini gösterişsiz ve rol yapmadan yerine getiren hem müşterisine değer veren hem işini vaktinde ve kusursuz yapan insanların olduğunu bilmek ne kadar sevindirdi.”
Halil İbrahim Ceylan – İstanbul
***
Beni geri zekâlı gibi değerlendirirler mi?
“Kendi psikoloji merkezimde psikolog olarak çalışıyorum. Psikolojik yardım almaya gelen kişiler arasında seans ücretini vermeden gidenler oluyor. Bazıları daha sonra dönüp borcunu öğrenirken bazıları hiç oralı olmuyor. Bu insanları geri dönüp arasam mı aramasam mı bilmiyorum? Arasam ayıp olur diye çekiniyorum. Aramasam benim ücret istemeyi unuttuğumu düşünerek geri zekâlı gibi değerlendirebileceklerini düşünüyorum. Bu konuda kararsız kaldım. Arayıp paramı istesem mi ne yapsam?” diyen Almanya Düsseldorf’taki genç uzmanımıza tavsiyemiz şu ki inşallah veresiye verip parasını alamayan bakkalın borçlular listesi gibi liste hazırlamayı düşünmüyorsunuzdur. Siz söz konusu o kişiden, seans sonrası giderken ücret istediniz de vermedi mi? Dolayısıyla unuttuğunuz hâlde veya bir sonraki seans geldiğinde öder düşüncesiyle istememişsiniz. O kişi de bir şekilde psikoterapiye gelmekten vazgeçince ücret almadığınız seansları dert edinmişsiniz. Bundan sonra her seansınızın ücretini alacak şekilde bir program yaparsanız ve size gelen kimseler bunu bilerek gelirlerse bu ikilemi yaşamazsınız. Kişiyi sonradan arayıp bir daha gelmeyeceği hâlde önceki seansın parasını istemek, hele de psikolojik destek istemek durumunda olan kimseler için ikinci bir travma olabilir.”
***
Müşterileriniz de sizin kadar değerlidir
Akdeniz’de marka olmuş iki üç otobüs firmasından birisinden bilet aldım. Arka sıralarda olan ve biletimde yazan numaralı koltuğun arızalı olduğunu fark ettim. Yaslanınca geriye yatıyordu. Kendi imkânlarımla düzeltemedim. Koltuğun geriye doğru yatar olması fena hâlde canımı sıktı. Yaslandığımda arkamdaki yolcu “koltuğunu düzeltir misin?” diye uyarınca ona da durumu anlattım. Muavin gelince bize dedi ki: “Yolda gelirken yeni bozuldu. Kusura bakmayın. Bugün düzelecek.” Ne acı tesadüf ki İstanbul’a geri dönüşte aynı otobüse bindiğimi anladım. Mola yerinde herkes otobüsten indiğinde o koltuğu gidip kontrol ettim. Hâlen bozuk hâlde duruyordu. Bizi “nasıl olsa bir kere bindi nereden bilecek?” diye oyalayan muavini de o firmanın otobüsünü de firmayı da kınıyor, isimlerini reklam ettikleri kadar yolcularına değer vermelerini bir insanlık görevi olarak görmelerini istiyorum. Marifet yolcularına hem Türkçe hem İngilizce anonslar vererek uluslararası standart sağlıyor görüntüsü vermek değil yolcunun bindiği araçlarını periyodik kontrolden geçirmektedir.”
Mustafa Taşovalı- İstanbul
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.