Bu sokakta acil durumda kaos çıkmaz mı?

A -
A +
Feridun Ağabey merhaba, Fatih’te bir sokaktan bir resim çekip gönderdim size. İstanbul’da trafik sıkışıklığı zirvedir evet. Şoförler çaresizlik içinde park yeri arar, evet. Bulduğu müsait bir alan görünce de hemen oraya park eder, evet. Bu duruma çözüm arayan yetkililer park yapmayı engellemek için böyle bir yöntem bulmuşlar. Sarı boyalı çelik bariyerler koymuşlar ve onları da dört bir yanından sıkı sıkıya vidalayıp perçinlemişler. Ha deyince herhangi bir kimsenin söküp kaldırması mümkün değil.
Şimdi soruyorum bu yetkililere: Normal zamanda o sokakta o yerin işgal edilmesini önlediniz, iyi güzel… Peki Allah göstermesin muhtemel, olası bir afet zamanında, bir yangında, bir depremde insanların bir anda sokağa hücum ettikleri ve yol lazım olduğu anlarda bu bariyerlerin nasıl engel çıkaracağını hiç hesap ettiniz mi? Normal zamanda park etmenin önüne geçeceğiz diye, olağanüstü zamanlarda sokakların geçilmez hâle gelmesinden başka hiçbir işe yaramayacak olan bu bariyerleri buraya hangi akıl koydu arkadaş? O sokakta bir yangın çıktığında oraya itfaiye aracı giremeyince kim gelip de o bariyeri ne vakit açacak arkadaş? Lütfen Allah aşkına! Bir işi yaparken gelişine kararlar alarak değil de her duruma ve her hâle göre düşünerek karar alalım.
         Süleyman Ertuğrul-İstanbul
 
 
Siz hiç zayıf inek, zayıf fil gördünüz mü?
 
Feridun Ağabey, bize diyet diyerek doktorların söylediklerine bakıyorum, bir şeyi aklım almıyor. Geçenlerde bir yazı okuduğumda kafa karışıklığım biraz daha arttı. Diyordu ki: “İnek ne yer? Ot yer. Fil ne yer? Ot yer. Ama siz hiç zayıf inek, zayıf fil gördünüz mü? Öte yandan Aslan ne yer? Et yer. Kaplan ne yer? Et yer. Peki siz hiç şişman aslan veya kaplan gördünüz mü? O zaman bu şişmanlık ve zayıflık et yemeyip ot yemekle filan olmasa gerek. Öyle olunca bu doktorlar neden bize sadece yemek içmekle diyet uyguluyorlar? Bize yürümeyi niçin tavsiye etmiyorlar? Temiz havayı, temiz suyu, temiz çevreyi niçin önermiyorlar? İbadet etmenin insana verdiği rahatlığı niçin anlatmıyorlar? Belki de çoğu kendisi bilmiyor bu gerçekleri. Saygılar.
        Davut Kuşoğlu-İzmir
 
 
Duygularımı sizlerle paylaştım...
 
Akşam namazında Rabbimden size şöyle dua ettim: “Ya Rabbim kulların senin ismini senin sevdiklerinin ismini gazetelerde okuduktan sonra rastgele bir kenara bırakılsa da sen Sübhan'sın bütün noksanlıklardan münezzehsin. Bize yardım et!..” Mescitten çıktım ileride bir gazete ilişti gözüme. Namaza giderken görmüştüm gazeteyi. Namazdayken aklıma geldi, mescitten çıktım o gazeteyi yerden kaldırdım. Değerli büyüklerimden öğrenmem gereken bir konuyu yine sizlerle paylaşmak istiyorum. Okuduktan sonra gazetedeki bu sayfalara hürmet gösterilmesini belirten bir hatırlatma yazmak mümkün olur inşallah. Duygularımı size ilettim. Çok teşekkür ederim...
         Hamza Demir
 
Gazeteci adayına ihtiyacınız olursa
 
Feridun Ağabey merhaba, ben Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisiyim. İstanbul’a geldim ve alanımda iş arıyorum. Son yılımda az dersim olduğu için sadece sınavlara gideceğim. Aldığım bu karar doğrultusunda iş arıyorum. Sektöre erkenden girip tecrübe kazanmak istiyorum. "Adobe photoshop, İnDesing, Quarkexpress, edius" programları temel eğitimine sahibim. Haber yazmayı biliyorum. Ayrıca kendim 1,5 yıl boyunca haber sitesi açıp işlettim. 2-3 ay yerel gazetede çalıştım. Stajımı ulusal bir gazetede yazı işlerinde yaptım. Teknolojiyi seviyor ve sosyal medyayı etkin olarak kullanıyorum. Yetiştirilmek üzere herhangi bir bölümde bir gazeteci adayına ihtiyacınız olursa iletişim numaram sizde var. Bana uluşmanızı rica ediyorum, iyi günler.”
          Mustafa Çiçek-Erzurum
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.