Ülkeyi yönetenler bile rahatsız olduktan sonra!..

Bugün bir belediyeden tarafıma şöyle bir SMS geldi: “Emlak’ınız sebebiyle ödenmemiş 200 küsur TL borcunuz var…” Bu belediyenin son 15 yıllık ultra lüks harcamalarını 5-10 dakika şöyle bir düşündüm… Mercedes, Audi vb. markalı aşırı lüks arazi araçları. Lüks modelli, kiralık makam araçları. Aşırı lüks makam odaları. Dubai benzeri şatafatlı parklar. Gereksiz süslemeler içeren kavşaklar. Müzikle çalışan havuzlar. Devasa bütçeli festivaller. Sanatçı görünümlü zatlara ödenen konser paraları. Çok bilimsel (?) amaçlı yurt dışı gezileri. Yapılan, yıkılan, yapılan, yıkılan kaldırımlar ve yollar. Hiçbir başarısı olmayan spor (?) kulüplerine dökülen uçsuz bucaksız paralar. Alış fiyatından 5-10 kat pahalı fiyata satılan dijital su sayaçları. Türkiye’nin 81 vilayetinin en pahalı suları. Gereksiz özelleştirmeler. 5 yıldızlı otel odası gibi otobüs durakları. Hiç ihtiyacı olmayanlara verilen erzaklar, yemekler. İl dışına yapılan kayırmalı turistik geziler. Gereksiz yere çıkarılan gazeteler, dergiler. Fabrikalar, kümesler, tarlalar, villalar, banka hesapları.

Hepimizin bildiği gibi ülkemizin yıllık ihracatı 155-160 milyar dolar, ithalatı ise 250 milyar dolar kadardır. Arada 80-100 milyar dolarlık bir açık vardır. Bu açık yüzünden: Faizler düşmemektedir. Ücretler yerinde saymaktadır. Eğitime, sağlığa, bilime, tarıma ayrılan kaynaklar sınırlı kalmaktadır. Ürün fiyatları yukarı gitmektedir. Yeni yatırımlara kaynak bulunamamaktadır. Cari açığa belediyelerin de çok katkısı vardır. Bu konu ülkeyi yönetenlere bile rahatsızlık verecek duruma gelmiştir. Bir belediyenin halktan para talep etmesine hadi diyelim ses çıkarmayalım. Gereksiz harcamalara da sessiz mi kalacağız? Bu israf ne zamana kadar devam edecek? Demokraside herkes suskun mu kalmalıdır? "Bu belediye hangisi?" diye sormayın. Söyleyemiyorum. Zira demokrasi var…

 

 

 

 

 

Feridun Ağabey, son zamanlarda bir dilencilik çeşidi çıkmış. Vapurlarda, metroda, Marmaray’da vd. toplu taşıma mekânlarında bazı çalgıcı dilencileri görmekteyiz. İlgili ve yetkililere sorduğumda bunlara devletin bizzat izin verdiğini söylediler. Bu sapasağlam gençlerin umuma açık yerlerde nasıl bu şekilde dilenmelerine izin verilir Feridun Ağabey! Bu "saçmalığa" bir anlam veremiyorum şahsen. "Saçmalık" çünkü hadi dilenmelerine müsamaha edelim peki çaldıkları yüksek sesli aletlerin kafamızı şişirmesine niye tahammül edelim? Bir de kendi sesleri ile gürültüyü iyice dayanılmaz hâle getiriyorlar ki vallahi bu kadarı insanı çileden çıkarır! “Devlet izin veriyormuş” demeselerdi ben bu kişilere yaptıkları bu uygunsuz iş için çatardım. Lütfen sayın devletim böyle "saçmalıkları" engelleyin. Ben istemediğim müziklerle akşam vakti kafamın şişirilmesini ve zevkimin hiçe sayılmasını istemiyorum! Onlar adam gibi istesinler biz onları sadakasız bırakmayız yav! Yapmayın etmeyin n'olur!”