YÖK'ün yeni üniversite giriş sınavına ilginç bir sorgulama

A -
A +
Feridun Ağabey,  üniversiteye girişte yeni getirilen sistem, meslek seçiminde kararsız kalanlara sınavda karar verenlerden daha az süre vermek gibi bir dezavantaj ve eşitsizlik getiriyor. Aşağıda bu durumu örnekleri ile anlatıyorum.
En son 2017 Haziranında yapılan ikinci oturum sınavları ile 2018’de tasarlanan 2. oturum  sınavı arasında çok önemli bir fark var ve bu durum adaletsizliğe yol açıyor.
4 yıllık fakültelere girmek için gerekli olan 2. oturum sınavında 160 soru sorulacağı açıklandı. Bunun 40’ı Edebiyat Sosyal Bilimler 1 sorusu, 40'ı Matematik, 40’ı Fen Bilimleri; 40’ı da Sosyal Bilimler 2 sorusu olacak. Toplam 160 soru için verilen süre 180 dakika.
Şimdi ikinci oturum sınavında örneğin bir aday İnşaat Fakültesi istiyorsa sadece Matematik ve Fen Bilimleri Sorusunu cevaplaması gerekiyor. Matematik ve Fen soruları toplamda 80 tane. Toplam süre 180 dakika. Bu da 10.800 saniye eder. Yani İnşaat Fakültesine girmeye karar vermiş bir adayın bir soru için 135 saniye gibi geniş bir zaman hakkı oluyor.
Başka bir aday ise puan durumuna göre İnş. Fak. veya İktisat Fak. tercih etmek isteyip ya da hangisine gireceğine net karar veremezse bu adayın üç testi de cevaplaması gerekecek. O zaman bu öğrenciye (10800/120=90 saniye) olacağından soru başına tanınan süre 90 saniye oluyor. Aradaki eşitsizlik bir soru için 45 saniye oluyor. Bu eşitsizliğin de başarı sıralamalarını çok büyük ölçüde değiştireceğini konunun uzmanları bilir.
Diyelim ki üçüncü bir adayın da gönlünde İnşaat Fakültesi, İktisat Fakültesi veya Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümü olsun. Bu aday da aldığı puanlara göre bu üç fakülteden birine sonra karar verecek. Bu aday 160 sorunun hepsini de yapmak zorunda. 180 dakikalık sınav süresinde yani 10.800 saniyelik sınav süresinde 160 soruyu cevaplayacak. O zaman soru başına düşen süre 67,5 saniye.
 
BU ÖĞRENCİLERİN ÇOĞU REŞİT DEĞİL!
 
Yani sadece İnşaat Fakültesi veya sayısal ağırlıklı fakültelerde karar kılan öğrenciye bir soru için tanınan süre 135 saniye iken daha kararını netleştirememiş ve reşit de olmamış öğrencinin bir soruyu bir dakika yedi buçuk saniyede cevaplaması gerekiyor. Yani kararını veremeyen bir öğrenciye kararını vermiş öğrenciye tanınan bir soru için 135 saniye düşünme hakkı tanımıyor. Meslek seçiminde kararı olmayan öğrenciye bunun yarısı kadar olan sürede 67,5 saniyede cevap verme cezası olarak bu öğrenciye geri dönüyor.
Şimdi bu adalet midir? Meslek seçimi hayatta verilecek en önemli kararlardan biridir. İnsanlar seçtiği işte başarılı olamıyor başka işleri deniyorlar. Yeni sınav sisteminde YÖK mesleğini seçen bir öğrenciye ikinci oturumda soru başına 135 saniye verirken, mesleğini tam seçemeyen öğrenciye soru başına bunun yarısı kadar 67,5 saniye süre veriyor. YÖK'ün "mesleğini seç bölümünü seç sana iki katı daha fazla süre" dediği öğrencilerin çoğu daha çocuk!
18 yaşına girmemiş çocuklar. Kaldı ki 18 yaşına girmiş olsa bile meslek seçimi kolay bir şey değildir.
Konunun başka bir eşitsizliğe yol açan yönü de şu. Bir aday da örnek İnşaat Fakültesi veya İngilizce Öğretmeni olmak istiyor. Bu adaya henüz mesleğini tam seçmemiş olmasına rağmen süre yönünden uygulanan bir yaptırım yok. Bu aday 1. basamak sınavına girecek. 1. basmak sınavında süre herkes için aynı. 2. basamak sınavına girip Fen ve Matematik yapacak, süresi soru başına 135 saniye. Ve Yabancı Dil Sınavına girecek süresi diğer yabancı dil sınavına girenlerle aynı. Yani “Sayısal puanım bir de Yabancı Dil Puanım olsun” diyen kararsız adaya süre yönünden uygulanan bir yaptırım yok.  Ama İnşaat Fakültesi veya Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünde kararsız olan adaya başka bir anlatımla "Bir Sayısal Bir de Sözel Puanım" olsun diyen adaya süre yönünden daha az süre vermek gibi bir yaptırım var. Bu sebeple YÖK’ü; her alandan da puan almak isteyen öğrencilere soru başına tanıdığı daha az süre yaptırımından vazgeçmeye çağıyorum.
            Barbaros Akova
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.