Çalışma Bakanlığına güzel bir öneri

Feridun Ağabey, herkesin derdine ortak oluyor, sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşıyorsunuz. Teşekkürler size ve size bu imkânı veren gazetemize.

Ağabey, Çalışma Bakanlığına derdimizi iletir misiniz? Bundan 10-12 sene evvel birileri çıkıp da “ülkemizde işsizlik maaşı olacak, işçi kesimi ‘kış ortasında işsiz kalırsam ne yaparım, evime barkıma nasıl ekmek götürür, faturalarımı nasıl öderim?’ diye dert etmeyecek. Bu durumu bilen bazı işverenler işçilerine özellikle kış mevsimlerinde baskı yapamayacaklar” deseydi kimse inanmazdı. Fakat çok şükür, çoğu şeyleri ilk kez yaşamamızı, görmemizi sağlayan hükûmetimiz bunu da hayata geçirip büyük bir sıkıntıdan, kaygıdan kurtardı biz çalışanları.

Ancak son yıllarda Çalışma Bakanlığı, ne zaman çalışanlarla ilgili bir düzenleme yapsa bu mutlaka Kamu Çalışanlarını ilgilendiren bir konu oluyor. Ne zaman da özel sektörle ilgili bir düzenleme yapsa bu da işverenlerle ilgili oluyor. Biz özel sektör işçilerini pek düşünen yok. Eğer çok köklü bir firmada çalışmıyorsak vay bizim hâlimize!..

 

 

Malumunuz özel sektörde çalışan bir işçi kendi isteği dışında işten çıkarılırsa belli bir süre işsizlik maaşı alıyor. Bu maaşın kaynağı da biz işçilerin maaşlarından yapılan kesintilerle oluyor. Peki çalışma hayatı boyunca çalıştığı yerde sabır gösteren, hiç işsiz kalmayıp bu kaynağa zararı dokunmayan, devlete yük olmayan, yine çalışma hayatı boyunca sürekli maaşından bu ödenek kesilen bir işçiye emekli olunca kesilen oran hesaplanarak prim gibi, ödül gibi verilse olmaz mı?

Bu sayede sürekli ezilen, en düşük ücretlerle çalıştırılan, emekli olduğunda eline geçecek para ile ne ev bark alabilecek, ne çolunu çocuğunu evlendirip onları iş sahibi yapabilecek olan işçinin hakkı biraz daha gözetilmiş olmaz mı? Ayrıca işçi için de bir hedef gibi olacak bu uygulama sayesinde işçinin çalışma, sebat etme azmi de artırılmış olmaz mı? Saygılarımla...

 

 

 

 

Feridun Ağabey, İSKİ’nin ortak saat kullanan konut sahiplerine konut inşaatı yapan ticari firmalarla aynı fiyatı tahakkuk ettirmesi adaletsizliğin birinci basamağıdır. 10 m3 su kullanan bir aile, ortak saat kullandığı için İSKİ tarafından Âdeta cezalandırılmaktadır. Bu aile 4,59/m3 TL yerine 6,71 TL/m3 para ödemektedir. 

Bir süre önce 2018 yılında su fiyatlarında indirim yapacağını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su İşleri Genel Müdürlüğü (İSKİ) su fiyatlandırmalarında yaptıkları adaletsizliğe devam ederek vatandaştan fahiş fiyat üzerinden yine istediğini kazanmaya devam ediyor. Hâliyle yaptığı bu açıklama da göz boyamadan başka bir açıklama oluyor.

İSKİ 2005’ten bu yana suda kademeli tarife sistemine geçmiş ve suyun birim fiyatında büyük değişiklikler yapmıştı. Buna göre ve o yıllarda su kıtlığından dolayı daha az su kullanımını teşvik etmek amacı vardı. O yıllardan bugüne çok kullanan ile az kullanan aynı fiyatı ödemediği gibi sözde bugün için 4,45 olan su birim ücretini birçok aile 6,70 TL'den ödemeye devam emektedir. Aradaki 2,11 TL’lik fark kaldırılmalı ve uygun bir düzen ve sabit fiyat getirilmelidir.

Hatta çocuklu ailelere daha ucuz su sağlanması Sayın Cumhurbaşkanımızın “çok çocuk yapın” çağrısına da destek ve teşvik anlamına gelecektir. Saygılarımla...

 

 

 

Feridun Ağabey, cep telefonlarımıza gelen mesajlardan bıktık illallah dedik artık. İki sene öncesinde hiç farkında olmadan bana gelen bir mesaj ile fal mesajı atan siteye üye olmam sağlanmış. Bize mesaj geliyormuş. Eğer bir hafta içerisinde “hayır istemiyorum” diye mesaj yazıp göndermez isek üyeliğimiz başlıyormuş. Ben farkında olmadan bir ay boyunca bana gelen fal mesajına “bu mesaj da neyin nesi” diyerek ve inanın hiçbirini okumadan silerek devam ettim. Bir gün cep telefon faturama başka sebeple detay isteğimde gördüm ki her ay bana fal mesajı üzerinden o zamanın parası ile aylık 7 lira mı 8 lira mı ne para ekleniyormuş. GSM operatörlüğünde oradan oraya araya araya en sonunda bu mesajı iptal ettirene kadar akla karayı seçtim. Şimdi telefonlarımıza "kefilsiz şartsız bilmem kaç ay vadeli kredi kullanabilirsiniz. Hemen arayın” türü mesajlar geliyor. Hiç bilmediğimiz isimlerden bankalardan filan gelen bu mesajlarda bizim telefon numaralarımızı bunlara kim veriyor? Niçin bizler böyle bilgi bombardımanına uğruyoruz? Bu konuda bir tüketici olarak vatandaşların haklarının korunmasını talep ediyorum. Saygılarımla...