Mahkûmlara niçin kitap hediye edemiyoruz?

A -
A +
 
Feridun Ağabey, gazetenizde derdini sizinle paylaşan ve hayırseverlerden okumak üzere kitap isteyen mahkûmu ziyaret edip kitap vermek üzere İzmir Menemen Koyundere Cezaevine gittik. Fakat içeriye girmemiz, kitapları o şahsa vermemiz ve bir yetkili ile görüşmemiz mümkün olmadı. Çünkü yasakmış. Sadece elbise kabul ediyorlarmış. Biz de kitapları o köyün kahvehanesinde dağıttık. Daha garibi kitapları vermeye giden arkadaşa uzaktan biri seslenip “Tam İlmihal ise bana ver” demiş. Biz de yanımızda vardı o arkadaşa kitabı verdik. Bu vesileyle Adalet Bakanlığımıza bir konuyu arz etmek istiyoruz. Cezaevindeki mahkûmların kitap okuması konusu elbette hassas bir konu; belki ideolojik kitapların içeri girmemesi vb. için böyle tedbir alınıyor olabilir. Ama bu arada en faydalı arkadaş olan kitapların mahkûmlara ulaştırılması konusunun önü de kapatılmış oluyor. Bakanlıkça denetimden geçmeyecek kitapların dışındaki kitaplara izin verilmesi konusunda bir çalışma yürütülemez mi? Selamlar...
          “Okuyucu“-İzmir
 
 
Bayrampaşa esnafı araç çekicilerinden dertli
 
Kıymeti Feridun Ağabey bizler Bayrampaşa Orta Mahalle Topkapı Maltepe Caddesi üzerinde bulunan esnaflar olarak gelen müşterilerimize trafik çekicileri tarafından rahat verilmemesinden şikâyetçiyiz.
Bilmiyorum nasıl beceriyorlar ama gelen müşterilerimiz arabalarını 10 dakika bile sürmeyecek bir alışveriş için park edip dükkânımıza girip arkasını dönünceye dek anında çekici gelip anons etmeden lifte kaldırıp alıp gidiyorlar.
Bundan dolayı artık müşterilerimiz gelmez oldu. Bizler bu durumu şikâyet edecek bir merci bulamıyoruz. Çekiciler “Trafik Vakfına söyleyin” diyor, Trafik Vakfı ise telefonlarımıza cevap vermiyor.  Bir Türkiye gazetesi abonesi olarak bu köşeye yazmak geldi aklıma. Belki sizin sayenizde bu sorunumuza bir çözüm bulunabilir. Şimdiden teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.
        Esnaf adına Şenol Yazıcı-İstanbul
 
 
Hizmet beş yıldız, terlik kâğıttan parça
 
“Feridun Ağabey, oğlumun ameliyatı sebebiyle bir özel hastanede iki gece refakatçi olarak kaldım. Hastanede verilen hizmet iyiydi fena değildi. Tek kişilik odada duş odasına kadar her ayrıntı düşünülmüştü. Fakat dikkatimi çekti; hastaya hastane ortamında verilen terlik sıradan bir kâğıt üzerine tutuşturulmuş bez parçasından ibaretti. Tedarikçiler bunu ucuza getirmek için böyle sunabilirdi ama her konuda özen gösteren bir özel hastanenin hastadan aldığı sekiz on bin liralık maliyet içerisinde taş çatlasa 20 liralık bir güzel terliği hastanesinin logosunu da ilave ederek hastaya sunması daha vizyoner bir yaklaşım olmaz mı? Her türlü hizmet üç belki beş yıldız, terlik kâğıttan parça. Bu konuyu özel hastanelerden bir adım önde olmak isteyenlere duyurmak istedim. Biliyorsunuz küçük şeyler büyük reklam olabilmektedir.”
 
 
“Akşam trafikten evimize dönemiyoruz”
 
Feridun Ağabey, kentsel dönüşüm nedeniyle mahallemizde binalar birer ikişer yıkılıma uğruyor ve hafriyat kamyonları moloz taşıyor. Bir yandan metro istasyon inşaatları sebebiyle yollar iptal edilerek trafikte geçici yol iptalleri vb. yaşanıyor. İstanbul değiştiriliyor dönüştürülüyor. Bu konuda yetkililerimize teşekkür ediyoruz. Ama şunu da bir İstanbullu olarak dile getirmemize izin versinler inanın hepsi o kadar üst üste ve peş peşe geliyor ki otomobilimizle evimize dönemiyoruz. Hangi yolu kullansak bir başka çalışma sebebiyle trafik kilit. Bir de akşam saatleri eve dönüş başladığında çıldırmamak elde değil. Bir çalışanın otomobille 15-20 dakika mesafede olan bir yolu iki saatte ve trafikte dur kalk ile alması modern işkence değilse nedir? İstanbul’u rahatlatırken İstanbullu mahvoluyor, buna izin vermeyin!”
           Rumuz: “Vatandaş”-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.