“Bana yazık, günah ayıp değil mi?”

 

"Feridun Ağabey, ben bankaya olan taksit borcumu ödedim ama sıkıntı bitti diye sevinirken bir başka sıkıntı ile karşılaştım. İcra müdürlüğündeki dosyamın yedi aydır açık olduğunu tesadüfen öğrendim. Şaşırdım. 'Nedir, ne değildir?' diye banka şubesine uğradım. Bunun kendi sorunları olmadığını söylediler. İlçemin icra müdürlüğüne uğradım, çünkü merakım arttı. Onlar da kendileri ile bir ilgisi olmadığını belirttiler ve İstanbul’u adres gösterdiler. Şimdi sayın banka yetkililerinden ve avukatlarından sayın icra müdürlüğünden hiç bilgi akışı olmadı. Bu bilgi vermeme, merak ettiğimizde de bilgi alamama sorumsuzluğunu aşamadım. Ne kadar uğraştımsa da bilgilendirilmiyorum.

Neden niçin nasıl bunu da bilmiyorum. Ben bu anlamda mağdurum Ağabey. Ben bilgi çerçevesinde bilgi alabilseydim benim dosyam açık kalmayacaktı. Bu hata benim hatam değil bankanın avukatının, icranın hatası. Onun için de mağdurum. Şu an için ne yapacağımı kime ne diyeceğimi, nasıl bir çözüm bulacağımı da bilmiyorum. Bana yazık, günah ayıp değil mi? Beni bilgisiz ve habersiz bıraktılar. Art düşünce mi desem art niyet mi bilemiyorum” diyen İstanbul Şile’den değerli okuyucumuz Kemal Altıok, gönderdiğiniz yazınızda bu mağduriyet yaşadığınızı ifade ettiğiniz banka hangi bankadır, gittiğiniz icra müdürlüklerine yazılı mı sözlü mü müracaat ettiniz; size geri dönüş yapılmak istendiğinde iletişim bilgileriniz mevcut değil. Bu konuda bizi bilgilendirirseniz ilgili kurumlara derdinizi iletir, sizinle iletişime geçmek istediklerinde de haber veririz. Selamlar...

 

 

 

“Feridun Ağabey, benim derdim evlenmeden önce dünyanın en centilmen insanı olan eşimin evlendikten iki ay sonrası dünyanın en nobran en sorumsuz, en saygısız biri olup çıkmasıdır!.. Benimle evlenmek için mi beni kandırdı bilemiyorum? Ama o insan bu insan olamaz. Ya da bu insan nasıl o kadar kibirli birisi olarak karşıma çıktı anlamıyorum. Şimdi de haberlerde izlerken tüylerimi diken diken eden o tür laflar konuşmaya başladı. 'Bu ne biçim kaba davranış böyle ben buna nasıl sabrederim' diye konuştuğumda 'bensiz bir hayat düşündüğün anda hayatını karartırım' gibi ileri geri korkunç laflar ve tehditler yapmaya başladı. Ben anlamıyorum, ne oldu bu insana böyle? Parasal bir sıkıntımız da yok öyle. Kendisinden şunu al şunu getir şunu yiyelim şunu giyelim türü isteklerde de bulunmuyorum... Allah’ım gerçekten ben ne yapacağım bilemiyorum” diyen Konya’dan “Pişman” rumuzlu okuyucumuza:

Birincisi, önceden beyefendi idiyse bu iyi haberdir. Demek ki beyefendi olmak isteyince olabiliyor. Ama en önemli sıkıntı ve hata kişilerin evlenmeden önce birbirlerine rol yapmaktan öte hep iyi yönleri görmeleridir. Bu beyefendi aslında önceden de bu tür atarlarda bulunan biridir ama siz onun o yönünü görmemişsinizdir. Çünkü her iki taraf da birbirini kaybetmek korkusuyla bu yönlere bakmaz, sorgulama yapmaktan kaçınırlar. Ama aşkın gözü kör olunca sonra böyle pişmanlıklar kaçınılmaz olmuştur. Şimdi de eşinizin iyi yönlerini öne çıkartın. Genel olarak da gençlere önerimiz evleneceğiniz kişinin beğendiğiniz yönlerini zaten cebinizde bilin. Size uymayan tutum ve tavırları var mı yok mu buna önem verin. Çünkü evlendikten sonra hep o yönlerle karşılaşacaksınız.”

 

 

 

Sayın Feridun Ağabeyciğim, Rabbimin selamı üzerinize olsun. Gazeteniz aracılığı ile Çocuk Sevgi Evlerinden açılan yolun bakımını yaptıkları için Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Albayrak Beyefendi’ye ve TESKİ’ye teşekkür ediyorum.

Bu dert aslında tüm ülkemizin derdi. Ya boyumuzu kısaltacağız ya da evlerimizi yıkıp yeniden yapacağız. Maalesef sokaklar tamir ve yol yapımı nedeniyle çok yükseldi. İki basamakla çıktığımız kapılarımız şimdi alçakta kaldı. Dertlerimizin çözülmesine yardımcı olacağınız ümidi ile sağlıklı günler dilerim...