Beni ötekileştirdiler, çok gücüme gitti

A -
A +
Feridun Ağabey, ben özel bir bankadan (okuyucumuz banka ismini verseydi bankadan cevap alabilirdik) tüketici kredisi kullanmıştım. 2016 yılının 11. ayında yapılandırmada bulundum ve on iki ay boyunca ödemeye başladım. Benim ödeme yapacağım taksit 278 lira idi. Ama benden 300 lira alındı. Ben 11 ay boyunca bunu banka yetkilileri ile ve diğer şikâyet mercii olan kurumların birimlerine şikâyet ettim. Daha öncesinde bana “banka sisteminden öyle çıktı sistemde öyle geldi” söylemi ile beni başlarından savdılar. Ama ben ısrarcı davranınca 278 lira ödemeye başladım. Bana geri ödenmeyen para üzerlerini, hakem heyeti aracılığı ile ve ben kendilerinden birey olarak istedim. Yine umursamaz bir mektupla cevap verdiler. Hani “bu mümkün değil olmaz” der gibi.  Hakem heyeti savunmasına beni kötü kişi ilan ederek şikâyetimi reddetmiş veya ettirilmiş. Bilemiyorum. Ama benim bu konuyu mahkemeye taşıyacak maddi ve manevi gücüm yok. Bana yapılan bu baştan savma durumu ve beni adam yerine koymamaları çok gücüme gitti. Beni öteki yaptılar, ötekileştirdiler. Saygısızlık yaptılar. Ben hakkımı istiyorum. Banka baskısı ile vazgeçmem geçmemekte de çok kararlıyım efendim. Saygılarımla...          Kemal Altıok-Şile/İstanbul       RTÜK’ten çözüm bekleniyor    “Sayın yetkililer, bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu? Uzun süredir önde gelen bazı televizyon kanalları, dizileriyle Türk aile yapısını ve inanç özelliklerini mahvedecek nitelikte yayınlara yer vermektedir. Türk kadınına duyulması gerekli saygıyı ve sevgiyi yok etmek için anormal şekilde çıplaklık, seviyesiz ve ahlaksız ilişkileri normal bir şeymiş gibi göstermek telaşı içindeler. Ortada aile varmış gibi gösterilirken neredeyse tüm kurgularda gayrimeşru çocuklar, gayrimeşru ilişkiler üzerine kurulmaktadır filmler. Bir tane normal aile örneği bile olmayan bu dizilerde gayrimeşruluk değil de kimin kimi nasıl aldattığı merak ettirilmektedir. Bu aldatma ve cinsel sapkınlıklar üzerine kurulu dizi rezilliği ve kepazeliği bir furya gibi ortalıkta dolaşmaktadırlar. Ülkede aile yapımız bu kadar mı bozuldu ki bu konu sürekli dizilerin gündeminde yer almaktadır? Ya da bu bozuk aile yapısı örnekleri niçin sürekli bu ülkenin ailesine dayatılmaktadır? Bu ülkenin aile gerçeğiyle dizilerdeki aile gerçeği niçin birbirine hiç uyum sağlamıyor? RTÜK bu konuda niçin yaptırım uygulamıyor? 'İzlemezsin olur biter!' demek çözüm müdür? O zaman Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının olmasının ne anlamı kalır? Benim şahsi görüşüm, bu diziler geleneksel Türk aile yapısını ve kültürünü bozmaya, gençliği bunalıma sürüklemeye yönelik bir 'algı projesi'nden başka bir şey değildir. Bu hedef ve amaç asla yayın hürriyeti ile bağdaştırılamaz ve hoşgörü ile karşılanamaz. Bir vatandaş olarak bu büyük problemi ve alınması gereken tedbirleri siz yetkililere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına, Sayın Başbakanıma ve Sayın Cumhurbaşkanıma iletmeyi bir görev bilirim. Saygılarımla.”              H. Emin Akkol       Bedelli askerlik istekleri   Bütün gazete ve ajanslara mail gönderen bazı okuyucularımız “çeşitli sebeplerden dolayı bedelli hatta nedenli askerlik beklemekteyiz. Önceden çıkan yasanın tekrarlanmasını istiyoruz. Sesimizi siyasilere iletebilir misiniz? Gündeminize almanızı rica ediyoruz. Saygılarımla” diyorlar. İsteğinizi kamuoyuyla paylaşıyoruz ama bu konuda bizi mail bombardımanına tutmanıza gerek olduğunu zannetmiyoruz. Selamlar... F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.