Bir mağdurun SGK Başkanlığından talebi var

A -
A +
 “30.12. 2019 tarih ve 6656 sayılı kanunla EK VIII Sayılı cetvelden maaş alanlara bir derece verilerek intibak işlemi yapılır hükmü olmasına rağmen normal emekli şubesi bir derece vererek işlem yaparken malullere aylık bağlama şubeniz yasada bunlardan birinci dereceye gelenlere verilen kademeler üzerinden iki kademe vermek suretiyle intibakımı yapmışlardır. Ben ise 3-1’den emekli olmuştum. Ankara’ya gelerek yetkililerle görüşmek istediğimde kimse ile görüştürülmedim. Tekrar dilekçe vermem söylendi.
9.9.2019 tarihinde rehberlik-2 kısmına 0793621 sıra no ile tekrar dilekçe verdim. Bugüne kadar cevap alamadım. İstanbul Fatih SGK merkezine müracaat ettiğimde daha önce verdiğiniz dilekçelere cevap verildiği için cevap verilemeyeceğini söylediler.
Önce gelen cevaplardan birincisinde 3-3/2200 Ek göstergeye intibakın yapıldığı, ikincisinde 3/3 3000 Ek göstergeye intibak yapıldığı yazılmıştır. Dilekçelerimde uzman kişi tarafından incelenmesini talep etmeme rağmen malullere aylık bağlama servisinden aynı kişi tarafından cevap verilmiş olup işlem yapılmayıp hak kaybım giderilmemiştir.
SGK kurumu kadrolarında Uzman Personel olduğunu bilmekteyim. Dosyamın Uzman Kişi tarafından incelenmesini ve hak kaybımın giderilmesini sayın yetkililerden talep ediyorum.
           Rumuz “Mağdur”-İstanbul
 
 
Bir tül almadı, iki tül parası harcadık
 
Hep mi siz erkekler haklısınız? Bir kere olsun biz kadınların hâlinden anlamaz mısınız? Sizden çok şey istemiyoruz ki? Bir saat değil yarım saat değil belki on beş dakika bile yeter… Her işinizi bırakıp bizi bir dinlemenizi istiyoruz. Bizi dinlerken bizim yanımızda olmanızı istiyoruz. Kafa başka yerde “tamam hadi çabuk söyle de gideceğim işim var” modunda değil, gerçekten “bizi dinleyen” eş modunda dinlemenizi istiyoruz...
Evde bir tül perdenin gerektiğini size anlatabilmek için illa kavga etmek sonra da ağlama krizlerine mi girmemiz lazım? İlla öfkeden evin altını üstüne getirdikten sonra mı bize dikkat kesileceksiniz? Ağlama krizi sonrası boğuluyor gibi oldum. Çünkü erkekler istediği zaman aniden parlayan istediği zaman fren yapan pabuç frenli otomobiller gibisiniz. Ama biz kadınlar öyle değiliz. Biz bir geminin suda durması gibiyiz. Ha deyince kalkamaz ha deyince duramayız. Biz sevinci de üzüntüyü de tam yaşayan kimseleriz. Üzüldüğümüz zaman tam üzülürüz… Nefes alamaz hâle geldim. Hastaneye yetiştirdiler. Oksijen verdiler serum taktılar. Yarım saat kırk dakika kendime gelemedim. Bir insan olarak dikkate alınmamak zoruma gitti benim. Bir tül için “alacağım” dese gönlüm olacaktı. Şimdi tül parasının iki katı hastaneye para harcadık. Tül de alamadık. İki küs olarak hastaneden döndük. Yapmayın… Bizi de bir kerecik olsun eşlerinizi candan dinleyin…
            Rumuz “Sevgiye Hasret”-İstanbul
 
 
Ninem mi ileri görüşlü ben mi?
 
Feridun Ağabey, benim ismimi fanatik bir insan olan babam Arda diye koymuş. Ben de ismimi şimdilik seviyorum. Ama babaannem  “isim dediğin gençken yakıştığı gibi insana ihtiyarlıkta da yakışmalı” diyor. Ne demek anlamıyorum. Ben yaşlanınca bana “Arda Dede” mi denirmiş? Ama Mustafa Dede, Ahmet Dede, Recep Dede gibi dede olduğunda da insana yakışan isimler olmalıymış. Ne yapacağım yaşlanana kadar benim ismime de alışılır mı? Bazen ismimi beğeniyorum bazen de babaannemin sözü aklıma geliyor kendi kendime kıkır kıkır gülüyorum. Düşünsenize “Arda Dedem” diyecekmiş torunlarım. Bir de yaşlılar ileri görüşlü değil derler. Ninem daha ben çocukken, büyüyüp evleneceğimi, çocuk büyüteceğimi, sonra onları evlendireceğimi sonra onların çocuklarının bana nasıl seslendiğinde hoş olacağını hesap ediyor. Bu durumda kim ileri görüşlü oluyor?.. Saygılar...
           Arda (henüz 16’lık torun)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.