Tiflis'te perde arkası ve FILA

Türkiye de Milli Olimpiyat Komitesi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajını IOC'ye iletildi. 

Şunu unutmayalım; güreş asil bir spordur. "Türk gibi kuvvetli" sözü güreş sayesinde dünyaya yayıldı. 2012 Londra'da bir bronz madalya alındı, iş kazası oldu. 2016'da bu telafi edilecek..Neden diyorum; cumhuriyet tarihinde olimpiyat oyunlarında alınan madalyaların genelinde güreş  yüzde 71 ile en önde.

Güreşin büyüklüğünü ölçmek kimsenin haddi olamaz. Güreş günümüzde artık bir yaşam tarzı olmuş vaziyette... 2020'de güreş yer alırsa -ki ben yürekten inanıyorum- yine uzun yıllar ambargo koyduğu altın madalya sayısına kavuşacaktır. 

Yukarıdaki temenni ve bilgilendirmeden sonra; FILA eski başkanı Martinetti'ye IOC yetkilileri 2000, 2004 ve 2008 olimpiyat oyunlarında kurallarla ve diğer sorunlarla ilgili sıkıntılarını dile getirmiş ve birtakım radikal kararalar almasını istemişlerdi. Bu olmayınca sürpriz de olsa gereğini yaptılar. FILA ilk iş başkanı değiştirdi. Geçici olarak başkanlığa Sırp kökenli Nenad Laloviç geldi. Mayıs ayındaki IOC'ye karşı diğer yedi branşla beraber savunma hazırlıkları yapmaya başladı. Japon Fukuda ve Yakşi; piar çalışmasına girişti. Başta Karalin olmak üzere sporcu komisyonu kuruldu, beş kıtada eş zamanlı komisyonlar çalışmaya başladı. 18 Mayıs'ta Moskova'da FILA Başkanı seçilecek, kurallarda değişiklikler yapılacak...

Spor Bakanlığı, TGF başkan ve yönetimi, FILA yetkililerimiz ve TMOK mutlaka daha sıkı bir koordinasyon içersinde olmalı, bunu dünya görmeli... Örneğin 19 Mart'ta Tiflis'te başlayacak olan Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda, FILA üyelerine ve oraya gelecek olan ülke sporcusu, antrenörü ile yöneticilerine Türk güreş ailesinin büyük bir güç olduğunu göstermeliyiz. TGF ve FILA'daki yöneticilerimiz el ele büyük bir duruş sergilemeli. İstanbul 2020 için de buna ihtiyacımız var. 

Bu tür bir tavır ve birliğin olmadığı hissedilirse Türkiye olarak bu sıkıntılı süreçten zararlı çıkarız. Gözümüz Tiflis'te hem güreşlerde, hem de kulislerde olacak...