Darbeler neden olur?

A -
A +

"Darbeler neden olur?" sorusunun Türkiye gibi darbe müptelası ülkelerde zaman zaman gündeme gelmesi gayet normal. Türkiye’de hatırlanması ve kınanması gereken o kadar çok darbe, darbe teşebbüsü ve askerî müdahale var ki, neredeyse her gün bu konuyu konuşsak yeridir.

Soruya her insan kendi meşrebine göre cevap verecektir. Darbeleri sevenler ve alkışlayanlar darbeyle devrilen iktidarın demokrasiden uzaklaştığını ve ordunun demokrasiyi korumak üzere darbe yaptığını öne sürecektir. Onlar için yapılacak bir şey yok; köşelerinde kıvranmalarına ve "darbe duası"na çıkmalarına şahit olmaktan başka... Daha kötüsü, bazı kimselerin bir taraftan darbeyi kınadıklarını söylerken diğer yandan iktidarın darbeyi teşvik eden veya engellemede yetersiz kalmasına yol açan sözüm ona hatalarından söz etmeleridir!

Darbelerin ana sebebi silahlandırılmış bürokratların darbe yapmayı kendilerine bir hak, üzerlerine düşen bir görev olarak görmesidir. Bu inanca, fikre, kanaate ulaşmalarında ülkenin ve kurumlarının geçmişi, meslekî faktörler ve ideolojik etkenler rol oynamış olabilir. Darbelerin önlenmesi açısından en mühim şey, böyle bir virüsün orduya bulaşmasına engel olmaktır.

Bu virüsü kapmış olan bir orduda darbe teşebbüsleri topluca veya cuntalar hâlinde yapılacaktır. Sebep olarak da şu veya bu gösterilecek, hatta sebep olarak gösterilen olaylar ve durumlar darbeciler tarafından sivil destekçileriyle iş birliği yaparak hazırlanabilecektir. Bunların gerçek olması da şart değildir; bu doğrultuda bir kanaat oluşturulması yeterlidir. Sistematik bir propaganda mekanizmasının bu doğrultuda işletilmesi buna yardım edebilir. Nitekim Türkiye'de hemen her zaman böyle olmuştur.

Bu yüzden, zaten mağdur olan siyasetçileri yanlış yapmakla veya gerekli tedbirleri almamakla eleştirmek büyük bir haksızlıktır. Bu yaklaşım bir anlamda darbeyi ve darbecileri haklı görmek ve göstermek sonucunu bile verebilir veya öyle algılanabilir. Ülkenin siyasi kültürü darbeyi ve darbeciliği açıkça ve kuvvetle kınamadığı sürece bu tehlikeden iktidarların tedbir almasıyla kurtulmak mümkün olmaz. Siyasetçi ne yapacak, ikinci bir ordu mu kuracak? ABD veya İsveç ordusu darbe yapmaya kalkışsa onları kim, nasıl durduracak?

Menderes'e yapılan, onun ve iki arkadaşının idam edilmesiyle ve millî iradenin gasbedilmesiyle sonuçlanan 27 Mayıs darbesini ancak bu şekilde doğru okuyabiliriz. Menderes orduda önemli tasfiyeler yapmış ve siyasi otoriteye ve demokratik kurallara bağlı bir komuta heyeti oluşturduğunu sanmıştı. Bu kısmen de doğruydu. GKB Rüştü Erdelhun darbeye katılmadı; çoğu daha sonra tasfiye edilen binlerce subay da. Ancak, orduya bulaşmış olan virüs işledi ve darbe emir komuta zinciri dışında yapıldı. Darbenin ardından ordu içindeki virüs tasfiye edileceğine yayıldı; neredeyse tüm ordu darbeci ve müdahaleci oldu. Daha sonraki darbelerde ve askerî müdahalelerde ordu çoğu zaman emir komuta zinciri içinde bir bütün olarak hareket etti.

27 Mayıs darbecilerini durdurmak çok zordu. Hükûmet ne yaparsa yapsın, darbe, belki bir süre ertelenebilir ama yine de vuku bulurdu; çünkü ordudaki darbeci subaylara egemen siyasi kültür, yukarıda işaret edildiği üzere, onlar nazarında darbeyi bir hak hatta bir görev hâline getiriyordu. Talat Aydemir darbe teşebbüsleri de bu hava içinde ortaya çıktı. Dolayısıyla, DP’nin hatalarından bahsetmek ve “şunları şunları yapsaydı darbe olmazdı” demek bir bakıma darbeyi meşrulaştırmak anlamına gelir...

Türkiye 15 Temmuz Şanlı Direnişi ile ilk defa darbeci virüse karşı toplumsal reaksiyon gösterdi. Bu bize darbe virüsünü geriletme imkânı vermekte. Siyasi kültürümüzde darbe karşıtlığı gelişmeli. Bunun olması bir taraftan tüm siyasetin açık biçimde anti darbeci tavırları benimsemesine diğer taraftan bu konuda yazan çizenlerin problemi doğru teşhis edip ona göre analizler yapmasına bağlı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.