Mezuniyet törenleri ve siyasi şov

A -
A +
Zaman zaman üniversitelerin mezuniyet törenlerinin âdeta siyasi bir gösteriye dönüştürüldüğü oluyor. ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelerdeki mezuniyet törenleri bu tutumda başı çekiyor. Törenlerde genellikle sol-sosyalist fikirleri yansıtan, liberalizm ve kapitalizm aleyhtarı ve iktidara muhalif mesajların verildiği pankartlar taşınıyor. Muhalif medya da, verilen mesajları tüm mezunların görüşüymüş gibi yansıtarak, bu olayları geniş kitlelere taşıyor…
 
Bu siyasi gösterileri nasıl karşılamak gerekir? Bunlar olağan mıdır? Dünyanın her yerinde olan bir şey midir yoksa daha ziyade bize mahsus mudur? Bunu yapanları alkışlamak mı yahut eleştirmek ve kınamak mı doğru olur?
 
Siyaset yapmak her vatandaşın temel hakları arasında. Bu çerçevede insanlar çeşitli yol ve yöntemlerle, yerine göre sözle yerine göre afiş ve pankartlarla, siyasi görüş ve tutumlarını açıklayabilir. Verilen mesajlar temel kamu düzenini bozmadığı, hakarete yönelmediği, genel ahlak kurallarına açıkça aykırı olmadığı ve şiddeti övüp teşvik etmediği sürece bunun yapılması engellenemez. Ancak, mezuniyet törenlerinde vuku bulan şeyleri bu kapsamda görmek zor.
 
Üniversitelerin mezuniyet törenleri esas itibarıyla o okuldan mezun olanlara ait bir ortak faaliyet. Mezuniyet töreni her öğrencinin hayatında bir defa yaşayacağı, mezunların büyük heyecan duyduğu ve unutulmaz hatıraları arasında kaydettiği olaylar arasında yer alır. Aileler de törenlere katılarak evlatlarının bu mutlu gününe katkı sağlamaya çalışır.
 
İstisnasız her üniversitenin mezunları ve aileleri arasında muazzam bir sosyal ve siyasal çeşitlilik vardır. Aşağı yukarı her görüşten ve meşrepten insanlar törenlerde katılımcı veya izleyici olarak bulunur. Bu yüzden mezuniyet törenlerinin belli bir siyasi görüşün aracına çevrilmesi o görüşe mensup olmayanlara haksızlık yapmak, farklı görüşteki kimseleri istismar etmek anlamına gelir.
 
Ne yazık ki adı geçen üniversitelerde bu hususa dikkat edilmez. Sanki tüm mezunlar ve bütün aileler aynı görüşteymiş gibi mesajlar verilir. Böylece ahlaki tehlike dediğimiz ve genellikle meslek kuruluşlarında karşımıza çıkan durum gerçekleşir. Yani gayri siyasi olması gereken bir ortam dar bir kesimin siyasi mesajları için kullanılır.
 
Bu durum aynı zamanda Türkiye’nin aşırı siyasallaşmasının bir yansıması olarak da okunabilir. Ülkemizde siyaset o kadar yaygın ve baskın bir faaliyet türüdür ve insanlar öylesine yoğun siyasi duygularla doludur ki her yerde her zaman her vesileyle siyasi mesajlar verilir. Bunun da pek sağlıklı bir toplumsal durum olmadığı açık bir gerçektir. Üniversite törenlerinin siyasallaştırılmaması ne toplumu ne de siyasi gösterileri yapanları bir kayba uğratır. İnsanlar mesajlarını başka yerlerde ve başka şekillerde verebilir. Mesela akşam saatlerinde yapılabilecek ve sadece kendi görüşlerindeki kimselerin davet edildiği toplantılarda açığa vurabilir. Böylesi hem daha ahlaklı hem de daha nazik bir davranış olur.
 
Bu davranış onu gerçekleştirenlerin ahlaki tutumu ve değerleri hakkında da bir fikir verir: Kendileri gibi olmayanları yok saymak ve rızaları hilafına araçsallaştırmak. Diğer insanların sessizliğinden veya efendiliğinden yararlanarak herkese ait olan törenleri çalmak.
 
Her şey kendi sınırları içinde kalmalı. Mezuniyet törenleri de siyasi şov yeri ve aracı olarak değil mezuniyeti kutlamak için kullanılmalı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.