Paramparça siyaset

A -
A +

LDP'nin acil çözüm önerileri'ni tanıma fırsatı buldunuz mu? Çok ciddi, makûl, uygulanabilir projeler bunlar. LDP bunun için 100 günlük süre istiyor. Lütfen internetten giriniz. LDP'nin kaynak, kadro ve zamana yayılmış görüşlerini bir irdeleyin. En az Besim Tibuk'u ekranda izlemek kadar keyifli, düşündürücü. Doğrusu, yapacağı tek büyük toplantı Bursa Mitingi'ni de merakla bekliyorum. Burada bir nokta koyup, yeni bir paragraf açmak istiyorum. BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'yla Dedeman Kahvaltısı'nda birlikte oldum. Davet genel sekreter Prof. Orhan Kavuncuoğlu'ndan. BBP kadrolarını görünce memleketim adına gururlandım. Sadece CHP'nin değil, BBP'nin de geçen dönem parlamentoda olmaması bir eksiklikti. Yazıcıoğlu'na göre siyaset pahalı hale getirildi. Buna rağmen politikanın gereği yapılmak durumunda. BBP'ye kimse arkasını dönmüyor, ama asıl bunun sandığa yansıması önemli. Halk siyaseti dışlamış. Dolayısıyla politikacılar bu güveni yeniden kazanmak zorunda. Siyaset yeniden düzenlenmeli. Siyasi Partiler, Mahalli Yönetimler ve Seçim Kanunu hemen değişmeli. Seçim harcamaları şeffaf olmalı. Milletvekili dokunulmazlığı kaldırılmalı. Herkese gerektiğinde dokunulabilmeli. Neden bazıları öncelikli ve imtiyazlı ben de hâlâ anlayabilmiş değilim. Muhsin Bey dikkat çekici açıklamada bulundu. Dedi ki özetle: - Barzani'ye "örtülü ödenek"ten kaynak aktarıldı. Türkmenlere de bu kaynaktan verilmesi tembihlenilmiş! Ülkede siyasi otorite boşluğu var. Haritaları bölgede değiştirecek bir uygulama içinde iken Ankara bunun dışında kalamaz. Muhalefeti de bilgilendirmeliler. Avrupa Birliği idamı sorun yaptı. Oysa aynı Türkiye'de trafik de mesele... AB buna hiç değinmiyor. Dolayısıyla AB olmadan yaşayabiliriz. Ama işkence ile yaşayamayız. AB için değil, ülkemiz ve insanımız için hukuku, demokrasiyi dik tutmalıyız. Dün Kırıkkale'deydim. Politika ısınmaya başlamış. Buharları yüzüme vurdu. Cem Uzan, Nadide Sultan, Gökhan Özen, Nihat Doğan ve Nalan'lı bir konserle kentte yeni bir atak başlattı. Buna rağmen AKP mitingine ulaşamadı, uzanamadılar. Genç Parti İlçe Başkanı Kahraman Tuncay Yüksek İhtisas Hastanesi ve Gevher Nesibe Sağlık Enstitüsü sınavları için iddialarda bulundu. GP, görünen o ki MHP'nin tabanına talip. Osman Durmuş ile sağlık hizmetine boğulan kentte, MHP Sayın bakanıyla minder güreşinde. Ancak çiftçiye ödenmeyen "dönem parası" da hem muhaliflerin elinde bir koz, hem de üreticinin ıstırabı. Sivas'a ödenmiş, Kırıkkale'ye yok! MHP'nin ikinci sıra adayı İhsan Kayalak'a dizelerle arka çıkılıyor. Saadettin Karalök "Önemli değil ki sıra / Hizmet gerekir bu yurda / Yolun Meclis'tir sonunda / Sen vekilsin İhsan Bey" diyor. Kırıkkale'de tek sorun işsizlik. MKE kapatılınca işsizlik almış yürümüş. Parklar ayakkabı boyacısı çocuklarla dolu. Hem de kaç para verirseniz. Her partinin bir temsilci çıkardığı Kırıkkale'de adaylar da güçlü, saygın, yıpranmamış. ANAP'ta Nihat Gökbulut öyle. DYP'de Hacı Filiz de, CHP'de Halil Tiryaki de. İl seçim kurulu ile YSK'nın açıkladığı seçmen sayısı farkı 6 bin. Hayali seçmen neyi etkileyecek belli değil. Ancak kötü propaganda ters tepiyor. Anavatan'ın "karanlık ampul" figürü bir dayatmayı çağrıştırıyor. İnatlaşmalara taban oluşturuyor. AK Parti ilgi odağı. Propaganda gezilerinde sonuncu aday ile, birincisi birlikte dolaşıyor. Vahit Erdem, Ramazan Can, Murat Yılmazer ve Kemal Albayrak kol kola. Az görünen bir fotoğraf... Keskinli Prof. Nevzat Yalçıntaş da Kırıkkale temaslarında yerini alıyor. Altıncı Kırıkkaleli Prof. Beşir Atalay'dan serzeniş var. Ankara adayı için "Rektör iken bile gelmedi, köyüne dahi uğramadı. Gelse seviniriz" deniyor. Asıl sevinç ise Vahid Erdem'in AK Parti iktidara gelirse adının "başbakanlık" adayları içinde geçmesi. Yahut TBMM Başkanlığı veya Savunma Bakanlığı. AK Parti'nin Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Kırıkkale Mitingi ise hâlâ dillerde. Kalabalık ve ilgi anlatıla anlatıla bitirilemiyor. Kırıkkale'de bir hususa üzüldüm. Türkmenlerin oluşturduğu 200 senelik Osmanlı kenti Keskin'in köyleştirilmesi şık olmamış. Keskin, Kırıkkale'nin atardamarı çünkü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.