Giresun'da tarih kıyımı ve Topal Osman

Beşiktaş Yıldız'daki IRCICA salonundaki "minyatür-tezhip" sergisini gezerken sanatçılarla sohbet ettim. Dediler ki "Madem Ankara'dan geldiniz Şişli'deki Atatürk Müzesi'nde de harika bir sergi var. İzlemeden dönmeyiniz." O yoğun trafikte öyle yaptık. Kapanmasına kıl payı yetiştik. Gerçekten nefesinizi kesecek bir çalışma. Tek kelime ile enfes bir sanat sergisi. İsmi de öyle "Geçmişten günümüze minyatürlerle kültürlerin kesiştiği ülke Türkiye." Nilgün Gencer'in 15 yıllık bir emekle üzerine çalıştığı eserler. 21 kentimiz, değişik renk, kıldan ince çizgiyle bir estetik örneği olarak sunulmuş. Hakeza tarihi doku ve materyal gerektiği kadar işlenmiş. Sizi çarpabiliyor. Müze yetkilisiyle konuşurken teröristlere karşı alınan tedbire şaştım. Sadece çantanız değil, cep telefonunuzu bile teslim etmek durumundasınız! Atatürk Müzesi, Mustafa Kemal'in İstiklâl Savaşımız sırasında ikamet ettiği yer, harp planlarını arkadaşlarıyla değerlendirdiği konut, hâlâ ilk yapıldığı şeklini muhafaza eden bir konak. Böylesi örnekler bütün dünyada var. Turist otobüslerinin biri gelir, biri kalkar. Üstelik pahalıdır. Tamı tamına hem yerli halk, hem yabancılar için bir cazibe merkezidir. İyi de döviz girdisi sağlar. Sordum müze yetkilisi bayana: - Siz hiç yurt dışında bu tür bir müze izlediniz mi? Meselâ Londra'da ünlüleri veya özellikle Churchill'i tanıtan müzeyi!? Mustafa Kemal Paşa gibi, İngilizlerin milli kahramanı, kumandanı, başbakanı. - Hayır ben hiç yurt dışına çıkmadım. Bu tür örnekleri görmedim. Müzemize yeteri kadar ziyaretçi geliyor memnunuz. Saat 17:00'de müzenin kapıları kapanırken, üç-beş ziyaretçi ile birlikte Halaskârgazi'ye çıktım. Nişantaşı kalabalık. Bir ticaret ve üretim merkezi olmuş. Telefonum çaldı. Giresun Aydınlar Ocağı Başkanı Mehmet Memiş'ti arayan. - 6 Ağustos 2002'de Giresun'a geldiğinizde birlikte Topal Osman Anıtı'na gitmiştik. Kitabelerin önünde fotoğraf çektirmiştik. Onlar acilen gerek. Çünkü artık... Anlamıştım. Bir tarih kıyımı yapılıyordu. Giresun'da. Topal Oman Müzesi de yetkililerce kapatılmış, Anıttaki tarihi belge kazınmıştı. Tamı tamına bir cinayet. Nilgün Gencer, Giresun minyatürünü yapıyorsa, mutlaka milli kahramanımız Topal Osman baş köşeye oturur, kültürlerin kesiştiği ülke Türkiye sergisinde yerini alır. Anıttaki yazılar neden kazınmış biliyor musunuz? Avrupa Birliği üyelerini, müzakere tarihi almamız arefesinde kızdırmayalım diye!? İddia da kim verdiyse "Milli Güvenlik siyaseti doğrultusunda gelen uyarı." Kitabede yazılanların tümü doğru. Peki kim bu Topal Osman? İstiklâl Savaşı kahramanımızdır. Anıt da Atatürk'ün emriyle dikilmiştir. Yazılar silinirken Anıtlar Kurulu'nun, Türk Tarih Kurumu'nun görüşü de alınmamıştır. Esasında Atatürkçü bütün kuruluşların hesap sorması gerekirdi. Çünkü Atatürk'ün hatırası zedelenmiştir, orijinal kitabenin kazınıp yok edilmesiyle Kuvay-ı Milliye anıtı zarar görmüş, tarihi miras bozulmuştur. Giresun'da 1880 salnamesine göre %6 Rum var. Trabzon merkezi'nde de %13. Ermeni de %4. Gerisi Türk ve Müslüman ahâli. Savaşta istenmeyen gelişmeler olabilir. Buna rağmen Topal Osman ve silah arkadaşları Rum çeteciler hariç. Sivil Rumlara dokunmamıştır. Onlar Balkan Savaşı'nda Yunanistan'a göçmüş, geridekiler de Lozan'la değiştirilmiştir. Bugünkü Pontusçuluk iddiası komiktir. AB uğruna da taviz veremeyiz. Yöneticiler korkabilir, ama akademik tarihçiler asla. Sözde Ermeni iddiaları gibi, Pontusculuk iddiaları üstesinden gelinebilinicek iddialardır. Yalandır, iftiradır. Dolayısıyla Topal Osman Anıtı'nda kazınılan yazılar yeniden Giresun Tepesi'ne dikilmeli, müzesi açılmalıdır. Hatta daha da görkemli olmalıdır.