Mayınsız tuzaklara düşmek

A -
A +

Hafta sonu iki mutlu düğün vardı Ankara'da. İlki Aysel Sadak arkadaşımızın. Gazeteci Aysel Sadak'ın öteki Kafkasyalı Hamit İltaş ile Dedeman'daki düğünleri Türk Dünyası'nı da oraya taşıdı. Aysel ve Hamit yüreklerindeki türkünün bitmemesi için can yoldaşı oldular, hep çocuk kalacak yanlarıyla da birlikte yaşama kararını tesçil ettiler. Azerbaycan Halk Cephesi'nden çok sayıda konuk vardı. Sonra Azerbaycan eski Millet Meclisi Başkanı İsa Kamberov. Zaten İsa bey epey süredir Ankara'da temas yapıyor. Sonra eski bakanlar Tevfik Kasımov, Enis Öksüz, Ayvaz Gökdemir, BBP'li Mehmet Ceylan. İsimler böyle olunca "can Azerbaycan" hep masada sıcaktı. Günlük politikanın da önündeydi. Ama bir başka düğün vardı ki, orada gelişmeler gündemden hiç ayrılmadı. Milli Eğitim eski bakanı Vehbi Dinçerler kızından sonra oğlu Cantekin'i de evlendirdi. Gelin Nazlı Çelebi. Bütün gençlerimiz mutlu olsun, dilerim. İller Bankası Sosyal Tesisleri'ndeki düğün kalabalık ve değişik görüşten misafirler vardı. Her grup gelişmeleri değerlendirdi. Öyle ki 1985 Anavatan iktidarına kadar gelindi. İşte anlatılanlardan biri: -292 milletvekiliyle iktidara geldik. Biz de şaşırdık. iyi ki başımızda Özal gibi kamu ve özel sektör deneyimi fazla, yurtdışında da itibar kazanmış bir liderimiz var. 292 kişiyi birlikte homojen bir yapıda, götürmek öyle kolay değil! -Evren size soğuktu maksatlı, Özal ilk görüşmede bunu kırdı. Evren Paşa'yı kucakladı. -Ancak daha öncesi var. Çankaya'dan gelen haberler gerçekten ılık bile değildi. Rahmetli Özal, Evren'e sarılmadan önce "Hükümeti biz kurmaz isek, öteki partilerin tümü biraraya gelse sayıları yetmez" diye hatırlatmada bulundu. Buzlar öyle eridi. -1983-1987 Türkiye'nin atılım yıllarındaki Özal'lı dönemi; rahmetli nasıl bir politikayla götürdü? 1983 öncesinin, 3 Kasım seçimleri evvelini hatırlatan çok benzerliği var, enflasyon, işsizlik, öteki sorunlar? -Kabinede devlet bakanı sayısını artırdı. İşi olmayan siyasetçi önce kendi arkadaşlarını eleştirir çünkü. Her bakana üç tane "bakan yardımcısı" konusunda milletvekili verdi, görevlendirdi. Partide genel başkan yardımcısı sayısını artırdı. Bunların yardımcılarına da yardımcı atadı! Meselâ genel sekreter yardımcısının da yardımcısı vardı. 'Anavatan'lıların en dertli oldukları yanlardan biri "üst bürokratlar"ın hükümet değişikliğinde müstafi sayılmaması. Bu konudaki çalışmalarını hayata geçirememişler. Dolayısıyla "kıyım" edebiyatı da olmayacaktı. Eski tecrübeli Anavatan'lılara, göre AK Parti önemli bir şans yakaladı. Bu şans ülke ve insanımız için de önemli. Halk tavır sergiledi, eskileri sildi. Ancak ülkenin sorunlar yumağı olmasında sadece siyasi sorumluları aramak yanlış. Eğer vatandaşın bir yetkisi olsaydı, eski siyasiler gibi "bürokrasi iktidarı"nı da siler süpürürdü. AK Parti kendi bürokratlarıyla çalışmazsa, kötü gidişin önlenmesi zorlaşır. Bu konuda AK Parti ağır. Eğer ilk üç ayda siyasi irade, bürokratik tercihini yapmazsa, yapamazsa; bürokrasi onları teslim alır. Kimse de fark etmez. Adalet Partisi'nin eski kurmaylarına göre de AK Parti karşısında kendilerine yapılan gibi hırçın, huysuz, saldırgan, belli lobilerle dirsek temasında olan İnönü CHP'si yok. Demirel bir açıklamasında da bunu hatırlatarak, "Allah hiçbir iktidara İnönü ve CHP gibi bir muhalefet vermesin" demişti. Şimdi AK Parti böyle bir şansı da iyi değerlendirmeli. Peki günümüz CHP'si ve Deniz Baykal çok mu uzlaşmacı? Klasik devletçi refleksi ile, sırf muhalefet yapmak için Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın Kıbrıs konusundaki açıklamalarına üniversitedeki kıyafetinden dolayı devamsızlığı esas alan "üniversite affı"na karşı çıkması, Deniz Bey'in seçim öncesi açıklamalarıyla çelişkili. Ancak ihale yasası, dokunulmazlıklar ve yolsuzlukların üzerine hızla gidilmesi hususundaki hassasiyeti haklı. Merakla beklenen, yakalanan şansların hızı ve ivmesi galiba. Bir de önceliklerin tercihi, düğünlerin şölene dönmesi için.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.