Evrimin hayvanları ve günümüz insanları

Aristoteles'e göre insan düşünen bir hayvandır. Ancak devamında şunu da ekler: "İnsanları tanıdıkça hayvanlara saygı duyuyorum."

Buradaki mantık hatası insanın düşünen(!) bir hayvan olması fikrinden kaynaklanır. Düşünmek, diğer insani özelliklerin bazısı ile sonuçlanmadığı zaman insanı tam olarak hayvandan ayırmaz. İnsanın hayvandan ayrılması için daha başka şeyler gerekir.

Öncelikle söylemek isterim ki, insan tam anlamıyla hayvana denk bir seviyeden başlar her şeye. Buna düşünmek de dahildir. Zira bazı insanların düşünmesi hayvanların içgüdüsel davranışlarına denk olabilmektedir. Hayvanın içgüdüleriyle verebildiği pek çok doğru kararda insan sınıfta kalabilmektedir.

İnsanlık ve hayvanlığı bir ucu bir yöne diğer ucu diğer yöne giden bir doğru gibi düşünebiliriz. İnsan sahip olduğu duygularını ve yetilerini geliştirebilmesi ile insana yaklaşırken, bu hususta yaşadığı başarısızlıkla da hayvana yaklaşır. Yani ya esfel-i safilin olacak ya da ala-yi iliyyine yükselecektir. Ve bu ayrılma noktası için yalnızca düşünen bir varlık olmak yeterli olmayacaktır.

Merhamet hayvanda da vardır. Yavrusuna ve eşine merhamet edenler, insanlarla beraber hayvanlardır. Bundan tamamen yoksun olan, en yakınına merhamet etmekten aciz olan birisine, sırf düşünüyor diye nasıl insan diyeceğiz?

Belli bir toplum düzeni kurma ve ona riayet etme hayvanlarda da var olan bir durumdur. Üstelik hayvanların %90'ı bu kurallara riayet edebiliyorken, insanların %90'ının bu davranıştan mahrum olduğunu düşünürsek, nasıl bir üstünlükten bahsedeceğiz?

Sadakat pek çok hayvanın sahibine gösterdiği bir davranış şeklidir. Hayvanlarda nankörler sadece kediler olurken, insanlarda sadece "enayi" sınıfına giren bir grubun sadakat ve bağlılık davranışları sergilemesini nasıl açıklayacağız?

Kısacası tüm bunları bir kenara bırakıp sırf düşünüyor diye insanı hayvandan daha yüce bir mahluk gibi göstermenin anlamsız olduğunu savunuyorum. Soyunun maymundan geldiğini kabul eden insanların dahi hayvanla eş düzeyde olmadığını iddia ettiği bir dünyada, insan olmanın bir ayrıcalığının, bir ayracının olması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa evrimin hayvanları ile günümüz insanları aynı çizgide mi?

.....

Eczacıdan Not: Düşünme yetenekleri olmasa da kedilerin, Valeriana officinalis denilen bitkinin kendisinden hoşlandıkları ve bu bitki üzerinde uyudukları bilinir. Türkçe adı Kedi otu olan bu bitki, bilhassa sinirsel rahatsızlıklarda ve uykuda kullanılır.