Ne diyeceğiz anasına peki?

A -
A +

Tam bir yıl önce Habertürk Gazetesi'nde ''Utanmıyor musunuz'' başlıklı bir yazı yazmıştım...       
Önce kısa bir alıntı, hatırlatmak için...
''Geçtiğimiz pazar Diyarbakır'da 'İzinsiz' gösteri yapıldı. Diyarbakır'ı az çok tanıyanlar niye izinsiz kelimesini tırnak içine aldığımı daha iyi anlayacaklardır!
Anlamayana da şöyle diyelim, bu şehir insana hem güzellikleriyle hem de protest duruşuyla tuzak kurar, bir bakmışsınız en önde yumruk havada yürüyorsunuz. Şehrin genlerine işlemiş, toprağından fışkıran bir ruh halidir o, baştan çıkarır. Ne izni?
Pazar günkü başkaldırma halinde o belki kendine adam diyordu, ben çocuk diyeceğim... 18 yaşındaki Şahin Öner hayatını kaybetti. Verilen nefes bir anda... Puf! Alınmış gibi... Dün vardı bugün yok gibi... Acaba gerçekten yaşamış mıydı gibi... Göçtü gitti bu dünyadan, omuzlarında değil on sekiz, yüzyılın ağırlığı, bir anda kayboldu gözünün feri...
Önce kimliği tespit edilemedi...
Oysa o da bir ananın kuzusuydu elbet!
Ardından bir haber servis edildi...
İzinsiz gösteride polise bomba atmaya çalışırken bombanın elinde patlaması sonucu... diye...
Bizim memlekette öldürme eylemini ne çabuk meşrulaştırıyoruz değil mi?
Polise bomba atmaya çalışırken...
Vay be!
Ölümü haklı kılmanın yolu bir de resmî açıklamayla birleşince değmeyin keyfimize...
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak dedi sonra...
'El yapımı patlayıcının elinde patlaması sonucu ölmüştür.'
Kim olduğu belirlenince, birileri yerde yatana sahip çıktı...
'Panzer ezdi' dediler dinletemediler..
İçi kurumuş, gözyaşı kalmamış anaya...
'Sen daha mı iyi bileceksin hanım, koskoca Vali'den?' dediler... ''
*
18 yaşındaki Şahin'in otopsi sonucuna bile aldırmadılar...
''Sağ yüz ve yanak tamamını içine alan sağ kulağı ileri derecede deforme halde parçalanmış sürtünme tarzı yaygın ekimoz olup yanak üzerinde yer yer siyah olarak izlenilebilen alanlar dikkat çekti... Göğüs kısmında 4 kırık belirlendi. Bunun dışında darp, cebir, ateşli silah yarası, kesici ve delici alet yarası izine rastlanmadığı...'' yazıyordu oysa... O gün o kadar aldırmadılar ki, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen raporda, Öner'in patlayıcının patlamasından öldüğü iddia edildi. Birkaç gün önce meslektaşım İsmail Saymaz'ın yaptığı haberden öğreniyoruz ki, savcılık bulgulara itiraz etmiş ve dosyayı ikinci kez kuruma göndermiş. Ve Adli Tıp Kurumu, geri adım attı... Savcılığın itirazı üzerine ikinci bir rapor hazırlayan 1. İhtisas Dairesi, dosyaya göre olay yerinde bu tür bir bomba kullanılmadığını belirterek, "Kişinin  ölümünün görgü tanıklarının ifadelerinde belirtildiği şekliyle polis aracının çarpması ve sürüklemesi ile meydana gelmiş olduğunu" belirtti. Bunun üzerine Diyarbakır TMK 10. Maddesi ile yetkili başsavcılık, adı belirtilmeyen zırhlı aracın sürücüsü hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçlamasıyla, görevsizlik kararı vererek, dosyayı normal savcılığa gönderdi.''
Daha net söyleyeyim mi?
Bir yıl önce yazdım, yine yazayım...
18 yaşındaki Şahin'i ezmişler!
''Valisi de polisi de 18 yaşının adamlığı altında çoktan ezilip gitmişlerdir umarım'' demiştim, yine aynı düşüncedeyim...
Peki şimdi ne olacak...
Ne diyeceğiz anasına?
''Panzeri kullananı yakaladık mı'' diyeceğiz?
Hadi canım oradan...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.