Kin, nefret ve öç alma...

A -
A +
Bu köşenin takipçileri çok iyi bilirler ki.. Analizlerde neden-sonuç ilişkisi önemlidir.. Olayların, öncesi ve sonrasına birlikte bakılır.. İç politika, dış politika, terörle mücadele ve ekonomi.. Bu kadar geniş yelpazedeki konulara hep Türkiye’nin millî menfaatlerini gözeterek yaklaştık.. Bundan sonra da değişmeyecektir..   HİÇ ÇİZGİSİNİ BOZDU MU? S-400 sadece S-400 mü? Hayır, değil tabii ki.. Türkiye’nin elini Ege, Akdeniz ve Orta Doğu’da güçlendirecek.. Ankara da artık “Şu enlem şu boylamı uçuşa kapattım” diyebilecek.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400’lerde hiç geri adım atmadı.. O kadar manipülasyon yapıldı.. Muhtelif iddialar ortaya atıldı.. Hâlâ da devam ediyor.. Yok, “sistem aktif edilmeyecek”, yok “şu”, yok “bu..” Neyse.. Neticede S-400’lerin Türkiye’de konuşlandırılacağına hepimiz ikna olduk.. Erdoğan bu kadar dik durmasaydı S-400’ler alınır mıydı? Hayır tabii ki.. Birileri vazgeçirmek için elinden geleni yaptı: -“Aman efendim şöyle almayalım dolar 10 lira olur, ekonomi batar..”-“Kitlesel işten çıkarmalar ve iflaslar başlar..”-“Erken seçime gitmek zorunda kalırız..” Benzer tonlarca laf duyduk.. -Enflasyon niye arttı? Ağustos 2018’deki dolar savaşları yüzünden.. -Enflasyon niye düştü? Dolarizasyon tersine döndüğü için..   GERİ ADIM ATMAYACAK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı tutumu 2023’e kadar devam edecektir.. Dış politika, ekonomi ve iç siyasette geri adım atmayacaktır.. Felaket tellallığı yapıp kriz bekleyenler duvara tosladı.. Ağustos sonu ile hayal kırıklıklarının artacağını söyleyebiliriz.. Ekonomide daha pozitif verilerle karşılaşacaklar çünkü..   İSTANBUL HAVASI Muhalefetin İstanbul seçimleri için oluşturduğu heyecan çabuk söndü.. Zaten beklenen bir şeydi.. Balayı da yakında bitecek, İstanbul gerçek gündemine, problemlerine dönecek.. Vatandaş görecek, öncesini sonrasını mukayese edecek..   ASACAĞIM-KESECEĞİM Dünyada lider kalmadı.. Bu yüzden de kitleler popülist söylemler geliştiren politikacılara oy vermeye başladı.. ABD, İngiltere, Yunanistan ve İtalya’da bunun sonuçlarını gördük.. Bir havayla gelen Çipras 4 yıl bile dayanamadı, gümledi.. Kravat takmamakla, çakma solculukla bu işler bir yere kadar.. Sonuçta vatandaş cebine giren-çıkana bakıyor.. Erdoğan’ın hiç popülist söylem kullandığını gördünüz mü? En basiti: Seçim öncesinde “EYT işini çözeceğiz” diyebilirdi..   GÜL-BABACAN VE DAVUTOĞLU Ankara’da konuşuluyor.. Bu isimlerin karşılığı var mı yok mu bilmiyoruz.. Geçici mi değil mi? Onu da bilmiyoruz.. Ama bildiğimiz bir şey var: Popülizmle bir yere varılamıyor.. Vatandaş kimsenin elinde sihirli değnek olmadığını çok iyi biliyor..Günün sonunda istikrar her zaman “kazanan”dır..Bütün bu yeni siyasi gelişmelere “dolarizasyon” kaynaklı olarak da bakabiliriz..-Yeni kurulacak siyasi yapıların görüşleri şu an TBMM’de temsil edilmiyor mu?-Peki Gül-Babacan ve Davutoğlu kimin oyunu alacak?-“Tepkisel oylar” iktidara taşımaya yetecek mi?   RÖNTGEN NASIL ÇEKİLECEK? Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi henüz bir yıllık ve bu eleştirileri hak etmiyor.. ABD’de olanlara bakın.. Trump kaç tane Savunma, Dışişleri ve Adalet bakanı değiştirdi? FED Başkanı’nı da aldı alacak.. ABD medyası bunları ne kadar umursadı? Cumhurbaşkanı Merkez Bankası Başkanı’nı niye görevden aldı? -Başarısız olduğunu gördü..-Daha iyi yönetilmesini sağlamak için hamlesini gerçekleştirdi..-Kamu yararını gözetti..Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde bu yetkiler pekala kullanılabiliyor.. ‘O birileri’ yine çok hoşnutsuz oldu.. Demek ki doğru yapılmış.. Emin olun hâlâ ve yine “parlamenter parlamenter” diye bağıranlar istikrarsızlık hayali peşinde.. Yine dışarı ile senkronizeler..   NELERE RAĞMEN BİRİNCİ PARTİ OLDU? AK Parti, domatese, bibere, patlıcana, -Dolarizasyona, -Enflasyona, -F-35, S-400’lere, -17 yıllık iktidar yıpranmışlığına rağmen birinci parti olmayı başardı.. Bakın Türkiye nerelerden nerelere geldi: Doğu Akdeniz, Suriye ve Irak’ta çatır çatır operasyonlarını yapabiliyor..Üç gemiyle Kıbrıs’ı âdeta kuşattı..PKK’yı artık ininde Kandil’de vuruyor.. Türkiye niye oralarda? Piknik için değil tabii ki.. Ulusal çıkarlarını, geleceğini koruyor.. Yeri geliyor süper güçleri bile takmıyor.. Bunları yeni yeni yapabilmeye başladık.. Şimdilerde enflasyon da dolar da düşüyor.. Peki yüzde 10’lara hitap etmekle iktidar olunabilir mi? Size kim oy verecek? Ama, “bizim derdimiz başka, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” diyorsanız orası başka.. “Erdoğan karşıtlığı etrafında kümeleşme” hareketlerini daha sıklıkla göreceğiz.. Londra’nın gazına gelenlerin sonunu daha önce de gördük.. Öfke ve kin her zaman çuvallatır.. Bu unutulmamalı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.