Millet İttifakı güçlendi mi zayıfladı mı?

A -
A +
Merkel ve Macron’un İstanbul’a gelecek olması önemli.. Bunlar durup dururken gerçekleşmedi.. Konuştuğum önemli bir isim şöyle dedi: -“Stratejik anlamda Avrupa’dan beklediğimiz bir reaksiyondu..” Türkiye, İdlib operasyonu sonrasında adımlarını bilerek ve hesaplayarak atıyor.. Âdeta karşısındakilere seçenek bırakmıyor.. Uluslararası medyaya bakın.. Her sayfanın manşetinde Türkiye’yi görüyorsunuz.. Yunanistan acaba bir mülteci daha öldürebilecek mi? Hiç sanmıyorum.. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Miçotakis’e fena ayar verdi.. Konudan konuya atlamayalım.. İstanbul zirvesinin Türkiye için tek önemi var:-Avrupa Birliği’nin söz verip de oyaladığı maddeleri hayata geçirmek.. Sonuçlarını kısa süre içinde göreceğiz.. Sınır kapıları ardına kadar açık.. Merkel gereğini yapmazsa neler olacağını çok iyi biliyor.. Kimseden, sulu yerden tarla bağışlanmasını falan da istemiyoruz.. Verilen sözler tutulsun yeter.. Türkiye’nin Orta Doğu ile Balkanlar arasına sıkışmış ülke olmadığı şimdi daha iyi anlaşıldı.. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Avrupa Birliği’nin gündemini değiştirebileceğini bir kez daha kanıtladı..   İÇ SİYASET ISINDI MI SOĞUDU MU? Bir bakıyorlar Türkiye sahada savaşıyor.. Bir bakıyorlar masaya oturmuş.. Bazıları olayın sıcaklığı içinde gelişmeleri okuyamıyor.. Hamleleri göremiyor.. Körleşmişler.. Babacan ve Davutoğlu ile Erdoğan’ı yıkabileceklerini sanıyorlar..Bu kadar ‘basit’ düşünüyorlar.. Planlar yapıldı.. Tuzaklar kuruldu.. Ama olmadı yine olmadı.. Türkiye’yi seçime götüremediler.. Abdullah Gül kendisini yeniden Cumhurbaşkanı seçtirmek için parti kurdurdu.. Ali Babacan’ı sahaya sürdü.. Hatırlıyorum da Ali Babacan, salı günkü grup toplantılarına bile gelmezdi.. Milletvekilleri ile karşılaşmamak için.. Peki nasıl olacak bu iş? Ahmet Davutoğlu kendi memleketi Konya’da 600 kişiyi zor topladı.. Anket sonuçları da durumu teyit ediyor.. Hayaller başka gerçekler başka.. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi başka bir kalıba sokmayı başardı.. Gerçekten tebrik etmek gerekir.. Tehlikeli, virajlı bir yolda gaza basmış gidiyor.. Bilerek ve isteyerek Türkiye’yi kutuplaştırmak ve germek için ne gerekiyorsa yapıyor.. Ama bu araba bir yerde devrilir..   POLİTİK VE ASKERΠSTRATEJİ PERÇİNLENDİ İç politika gerçekten can sıkıcı.. Sürekli yalan söyleyerek veya takiye yaparak gelinebilecek yer burası.. Daha ötesi yok.. Türkiye’nin ne olduğu dışarıdan bakınca çok daha iyi anlaşılıyor.. Ateşkes sayesinde İdlib halkı yıllar sonra ilk defa rahat nefes aldı.. Türkiye sınırlarına yönelen göç nispeten azaldı..   SÖZDE DEĞİL ÖZDE BÜYÜK DEVLET Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli bir şey söyledi: -Sözlerinde durmazlarsa daha ağır şekilde üzerlerine gitmekte kararlıyız..” Bağıran, çağıran ama hiçbir şey yapamayan bir Türkiye vardı.. Şimdi ise ABD ve Rusya’ya rağmen büyük büyük harekâtlar yapabilme kapasitesine ulaştı.. Sadece bunlar bile büyük devlet refleksleriyle hareket ettiğinin ispatı..-İdlib’i ABnin gündemine getirmek ve çözüm bulmaya yönlendirebilmek kolay değil..-Her fırsatta Türkiye’ye atıp tutan Merkel ve Macronun Türkiye’ye gelecek olması rastlantı hiç değil..Bunlar satranç tahtasındaki mücadelede, pulu ne zaman nereye koyacağınla ilgili.. Ustalık isteyen işler.. Erdoğan, Suriye sahasını ilmek ilmek dokuyarak bütün tehditlerin önünü kesti.. “İdlib’de ne işimiz var?” diye soranlar, “Rusya neden orada?” diye sormuyor.. Hatta işi “Türk askerini Esad koruyor”a kadar götürebiliyorlar.. Dış politikada atıp tutmak, slogandan başka somut politika üretememek ‘aciz siyasetçilerin’ işi.. Kısa vadede belki taraftar bulabilirler.. Nihayetinde ise yine kaybeden tarafta olacakları çok net görülebiliyor.. Darbe sonrası süreçte Suriye’ye 4 askerî harekât yapmak her babayiğidin harcı değil.. Bunların ABD ve Rusya’ya karşı olması, risk ya da liderler arası diplomasiyle açıklanamaz.. Önce kendini ve devletini iyi tanımalı, potansiyelini bilmelisin.. Zira birileri hâlâ karşılarında hamasetle yönetilmeye alışmış topluluklar var sanıyor.. Bunlar çok gerilerde kaldı.. Bu millet artık gerçekle hayal satanları çok iyi ayırabiliyor…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.