AK Partili gibi görünen Bülent Arınç..

A -
A +
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet ve ekonomide reform yapılacağını açıklayınca heyecana kapılanlar oldu..
Durumu kendisi, partisi ve FETÖ açısından avantaja çevirmeye çalışanları gördük..
Reformdan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın salıverileceği anlamı bile çıkarıldı..
Herkes kendi meşrebine göre yorumladı..
 
ÜÇ GRUP
Yorumları 3 kategoride toplamak en doğrusu olur..
Birincisi, destek verenler..
İyi niyetli bu yaklaşımla yargıdaki bazı aksaklıklar dile getirildi..
Problemlere yol açan uygulamaların giderilmesine yönelik talepler ve öneriler kayda geçirildi..
Ekonomide yapısal reformlara hızla devam edileceği vurguları yapıldı..
Gelelim ikinci yaklaşıma..
Burada muhalefetin açıklamaları dikkat çekiciydi..
 
CHPYİ İKTİDARA GETİRİN
Herkes muhalefetten çözüm önerileri bekliyordu ki o da ne?!
Muhalefet çıktı, dış müdahaleden falan bahsetmeye başladı..
Kılıçdaroğlu’nun Dış İlişkilerden Sorumlu Başdanışmanı Ünal Çeviköz ‘Manda olalım’ dedi..
Ünal Çeviköz emekli büyükelçi..
Yıllarca Türkiye’yi uluslararası masalarda temsil etti..
Nasıl temsil ettiğini tahayyül bile etmek istemiyor insan..
Bir arkadaşım aradı:
Bunun kaseti mi var?” diye sordu..
Macron ve Netanyahu bile Türkiye’yi bu kadar eleştirememişti..
Şu laflara bakın:
-Türkiye, Suriye'den cihatçıları Azerbaycan’a taşıyor..
-S-400’lerden vazgeçmek zorundayız..
-Türkiye, Libya'da çizgiyi aştı..
-Suriye’de bulunması meşru değil..
-Türkiye, Akdeniz'de gerginliği arttıran unsur..
Bunlar bile kesmedi, devam etti:
-“Biden yönetiminden ilk beklentimiz hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, yargı sisteminin siyasetten arındırılmasına, güçler ayrılığına, demokratik reformlara, medya, ifade, toplanma özgürlüğü gibi tüm temel hak ve özgürlüklere çok güçlü vurgu yapması…”
Buna 'klasik mandacı yaklaşım‘ deniliyor biliyorsunuz..
Çeviköz mealen şöyle diyor:
-“CHP’yi iktidara getirin, dediğiniz her şeyi yapalım.. Emrinize amade olalım..”
Düşünün, bu adam CHP iktidar olsa Dışişleri Bakanlığına namzet isim..
Şaka değil gerçek..
Üçüncü grupta ise Bülent Arınç gibiler var..
Ama öncesinde yıllar önceki bir toplantıya götürmek istiyorum sizleri..
Bülent Arınç o dönem hükûmette TRT, AA ve BYEGM’den falan sorumlu işte..
Endonezya'dan gelen bir heyet var..
Onları kabul ediyor..
Çay, sohbet, konu konuyu açıyor..
Endonezya heyeti konuyu o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a getiriyor:
-“Erdoğan’ı ülkemizde tanımayan yok.. Herkes ona dua ediyor”
Cevaben;
-“Allah razı olsun ne güzel.. Kendisine ilk fırsatta bunları ileteceğim..” falan denmez mi?
Başka ne denir ki?
Ama o ne söylüyor biliyor musunuz?
-“Beni soran yok mu? Beni tanımıyorlar mı?”
Yorumu size bırakıyorum..
Bülent Arınç, Habertürk’te ‘değişik’ açıklamalar yaptı:
-HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tahliye olması gerektiğini söyledi..
-Demirtaş’ın kitabını okudum çok etkilendim siz de alın okuyun..” dedi..
-Osman Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ettiğini belirtti..
Siz hiç hayret etmeyin..
Sandım ki program sonunda gömleğini yırtıp;
-“Hepimiz Selahattin Demirtaş’ız” diye bağıracak..
Bülent Arınç AK Partili gibi görünüp, muhalefetin değirmenine su taşıyor..
Bu fitneci yaklaşım Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da çok ağır bir cevap aldı..
Bu kadar ağır söze rağmen istifa için bekledi..
Tepkilerin yatışacağını sandı..
Cumhurbaşkanı ile görüşmeden, sosyal medyadan istifa etmezmiş..
Hayır da konuşacak, anlatacak bir şey kalmamıştı ki zaten..
Bir süredir bir güruh kendi arasında top çeviriyor..
Bir yerlerden gelen talimatlar var..
Sırası gelen sahne alıyor..
Bülent Arınç ‘finali kötü yapanlar’ arasındaki yerini çoktan aldı zaten..
Bütün bunlar olurken bir taraftan da FETÖ ve PKK ile mücadele devam ediyor..
Sahada yumruk üstüne yumruk yiyen terör örgütleri en büyük gücü bu tip açıklamalardan alıyor..
Siyasi ayak ve o siyasi ayağın ilişkileri, bağlantıları mutlaka ortaya çıkarılmalı..
Muhalefete baktığımız zaman ne fikir ne de çözüm üreten var..
Sistematik şekilde ‘toplumu germeye ve kutuplaştırmaya’ devam ediyor..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.