Serkan Şengül: Şakayı sabah değil öğlen yapacaksınız

Bu haftaki röportajım Serkan Şengül ile. Kendisini “Kolpaçino” filmi ve “İnecek Var” şaka programıyla tanıdık. Şimdi ise yeni vizyona giren “Ketenpere” filmiyle karşımıza çıkıyor. Kendisiyle kariyeri, gelecek planları üzerine keyifli bir sohbet ettik. Kısmen Şafak Sezer’in kayınbiraderinin düğününde, kısmen de telefonda konuştuk. Bana gayet içten ve samimi cevaplar verdiği için teşekkür ederim.

Oyunculuk kariyerinizi hayal etmeye ne zaman başladınız?
Ben çocukluğumdan beri oyuncu olmak isterdim. Oyunculuğu çok seviyordum. Rahmetli Kemal Sunal’ın, Şener Şen’in filmlerini izlerdim. 1999’da askerdeyken Yılmaz Abi’yle (Erdoğan) çok güzel vakitler geçirdim. Kütahya’da Hava Er Eğitim Tugayında idik. 

Şaşırdınız mı askerde Yılmaz Erdoğan’ı görünce?
“Mükremin Abi” o zamanlarda çok popülerdi, hep izliyordum. Görünce bir anda şoke oldum. Orada bir abi, kardeş gibiydik.

İlk siz mi gidip konuştunuz?
Mecburen o benle konuştu çünkü ben inzibattım. Çok da güldürürdüm onu. ‘İstanbul’a gelince mutlaka yanıma gel’ diyordu. Ama askerden dönüşümüz 1999 depremine denk geldi. Allah rahmet eylesin orada ölen herkese. Ben de o acı dönemden sonra bir iş aradım kendime ve  Bağdat Caddesi’nde bir işe girdim. Orada da Şafak Abi’yle tanıştım. (Şafak Sezer) Bir yerden Allah karşıma insanları çıkarttı. Şafak Abi de çok gülerdi bana. “Oyuncu ol” diyordu. Hatta ilk oynadığım rol de Şafak Abi’nin dizisi “Sıdıka”daydı. Kader, nasip diyelim. 

Şafak Sezer’in kariyerinizdeki rolü ne oldu?
Bugünlere geldiysem, insanlar beni sevdiyse, izliyorsa Şafak Abi’nin emeği çoktur. Ustamdır, hocamdır. Onun çok emeği vardır. Çok inandı bana. Ben de onun yüzünü çok kara çıkartmadığıma inanıyorum. 

Televizyonda bir şaka programı yaptınız ve çok sevildi… 
Benim için çok güzeldi. Çok şey öğrendim. Mesela şakanın saatleri varmış. Sabahın sekizinde kimseye şaka yapmayacaksın. Öğlen bulabildiğine yapacaksın. Saat akşam 5’ten sonra da kimseye şaka yapmayacaksın. Akşam işten sonra da insanlar yorgun argın eve dönerken tahammül edemiyor. Bir kaç kere hırpalandım. Orada yayınlanmayan da şakalarımız var. Arabanın içinde ağlayan oldu. Saldıranlar oldu araya girdiler. Ama 10 kişilik arabada bir tane kurban seçiyorduk. Şaka kaldıracak insanları da tanıyabiliyordum. Mesela bir kere 2,15 metre boyun üzerinde bir adam getirmişler. Baktım ki şaka kaldıracak bir tip de değil. “Abi sen in bu Sarıyer’e gitmiyor” dedim. 

Peki siz, şaka yapılmasını sever misiniz?
Yok. Yapılmasını hiç sevmem. Ağır şakalar üst üste geldi. Bana çok ağır şakalar geldi. Şakanın bir dozu olmalı, ben o dozu iyi ayarladım. 

ELEŞTİRİLERE TEPKİ:

Klavye delikanlıları önce araştırma yapsın

Ketenpere şu anda vizyonda. Siz de rol alıyorsunuz. Nasıl buldunuz?
Benim oynadığım filmlerin arasında hepsi ayrı güzel. Kolpaçinolarda  “Şahin” olarak oynamıştım çok güzeldi. Ama Ketenpere şu anda içinde bulunduğumuz sektörün, figüranların kaleme dökülmüş hâli. Ne varsa Şafak Abi hepsini çok güzel aktardı filmde. İzlediğimde “Helal olsun abime” dedim. 

Gelecek projeler var mı?
Proje bitmez çünkü Şafak Abi hiç durmadan bir şeyler üretebiliyor. Belki Kolpaçino 4 olabilir, belki Ketenpere 2 artık göreceğiz. 

Evli misiniz?
Evde bir tane kedi besliyorum o kadar.

Başka bir meslekte çalışırken mutlu muydunuz, oyunculuk öncesi?
Ben kuaförlük de yaptım, eczanede çalıştım, tezgâhtarlık da yaptım. Şafak Abi de bu saydıklarımı yapmış. Ben bulunduğum ortamlarda sanatçı olmadan da güldürürdüm, sevilirdim. 

Bu iş benim ekmek kapım olabilir dediğiniz rol neydi?
Kolpaçino bir dönüm noktasıydı. Ondan sonra heyecanımı yenip yola girdiğine inandım. Tabii ki Şafak Abi ilk başta çok inandı. Orada beni tanımayan yapımcılar vardı, Şafak Abi “Ben bu çocuğa inanıyorum” dedi. Sonuçta olmayabilirdi de. Kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne bir şey yapmaz “Senden bir şey olmuyor” da demek zorunda kalabilirdi. Şimdi istediğim meslekteyim, sevdiğim insanlarlayım. Alın yazımın bu olduğuna inanıyorum. 

Son olarak tatsız bir olay yaşadınız, sonra da bahsi olan arabada olmadığınızı açıklayan bir video yayınladınız…
Benim canımı çok yakmaya çalıştılar. Ama ne mutlu ki ben hiç böyle bir insan olmadım. Klavye delikanlıları var... Bir şeyler yazarken lütfen biraz insanları araştırsınlar. Ayrıca benim de bir ailem var. Beni tanımadan hakkımda yorum yapıyorlar. Kimseye de kızgın değilim, ben insanları seviyorum. Dünyaya bir kere geldik. İnsanlara kin gütmem. Yalnız çok ağır küfürler ettiler ama küfür ettikleri adam ben değilim. Kimseye küfür edilmesini de istemem o ayrı. Ama insanlara biraz saldırırken araştırsınlar.