Hedefteki kahramanlar ve komünist yalanlar

Türkiye’de iki tür Erdoğan düşmanı var. Birincisi Cumhurbaşkanımıza bodoslama yalanlarla ve iftiralarla saldıran tipler. İkinci tür ise konjonktür gereği Cumhurbaşkanımıza yalakalık yapan ama Cumhurbaşkanımız ve ülkemiz için kelle koltukta mücadele edenlere saldıran namert tipler. Bu ikinci tür daha sinsi ve tehlikeli bir gruptur.

Bu sinsi hainlerin hedefinde hep aynı dört kahraman insan vardır: Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan, Sayın Bakanımız Süleyman Soylu, Genelkurmay Başkanımız Sayın Hulusi Akar ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli. Dikkatle bu konuyu araştırmış bir insanım. Sinsice Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı yapan hainlerin hedefinde hep bu dört adam gibi adam vardır. Ayrıca özel olarak da kahramanca görev yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcımız İrfan Fidan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcımız Yüksel Kocaman hedeftedir. 

Kalleş odaklar Cumhurbaşkanımızı yapayalnız bırakmak için hep bu altı yerli ve millî cengâveri hedefliyor. Geçen cuma günkü “2018 çok güzel bir yıl olacak” başlıklı yazımı yeniden dikkatle okuyun. Vatan haini Osman Kavala ile suç irtibatı ve iltisakı yakalanan karanlık oda çetesinin başı ve yardakçıları hep bu kahramanlarımıza saldırmaktadır. Hulusi Paşamıza 5 aylık maaşını cami yapımına bağışladığı için saldıran yine bu karanlık oda hainleridir. Bunlar dinimizin açık düşmanı. 28 Şubatçı hain generallerin hayranı. Dinimize ve milletimize bağlı, kahraman bir Türk paşası olan Hulusi Akar’a o yüzden saldırıyorlar. 

Osman Kavala hainini tutuklayan kahraman savcılarımıza ve hâkimlerimize de sinsice suç ortağının köşesinden saldırtmıştır bu çete lideri. Suç ortakları olan Kavala’nın serbest bırakılması için lobi yapanlar 2018’de elbette bunun bedelini hukuken ödeyecekler. Hukuktan kaçış yoktur. Ayrıca bundan böyle Sayın Müsteşarımıza, Sayın Bakanımıza, Sayın Paşamıza ve Sayın Devlet Bahçeli’ye kim belden aşağı saldırırsa bedelini hukuken ağır ödeyecektir. Bu dört isme saldırmak aslında Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize saldırmaktır. 

MHP lideri Devlet Bahçeli de bugün Genel Başkanımızdır. Çünkü Devlet Bey yerli ve millî ittifakın çok önemli bir şahsıdır. Devlet Bey’in Deniz Gezmiş denen teröristle ilgili söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Deniz Gezmiş bu milletin askerine ve polisine silah sıkmış bir teröristtir. Gezmiş 9 Mart solcu darbe projesinin içinde olan bir darbecidir. Hasan Cemal “Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım” kitabında Gezmiş’in terörist faaliyetlerinin, bir darbe ortamının oluşturulması için yapıldığını itiraf etmiştir. Hiçbir darbeci anti-emperyalist olamaz. 

Deniz Gezmiş 9 Mart darbecilerinin ve dolayısıyla emperyalistlerin yedek lastiğidir. Darbeci generallerin emriyle “Mısır patlatır gibi bomba patlattığını” kendisi itiraf eden Deniz Gezmiş denen darbeci terörist ile koskoca Cumhurbaşkanımız nasıl aynı kefeye konabilir? İnsan çıldırıyor. Büyük cehalettir bu. Rıdvan Dilmen bilgisizce bir iş yaptığını kabul etmelidir. Çünkü Deniz Gezmiş’in tıpkı Abdullah Öcalan gibi bir terörist olduğunu bilmemektedir. 

Aynen Devlet Bey’in söylediği gibi Dilmen bilmeyerek yaptığı hatadan ötürü Türk milletinden özür dilemelidir. Yaptığı hatada -dünkü açıklamasıyla- ısrar etmesi yanlıştır. Dilmen dikkatle incelerse Deniz Gezmişlere şu an en çok sahip çıkanların PKK terör örgütü olduğunu görecektir. Deniz Gezmiş’in Filistin ve İslam davasına sahip çıktığı da büyük palavradır. Gezmiş ateist bir komünisttir. 

Filistin’e gitme sebebi o zaman Sovyetler tarafından kurulan kamplarda Marksist gerilla eğitimi alıp Türk devletiyle savaşmaktır. Gezmiş İsrail devletiyle asla savaşmamıştır. Aldığı gerilla eğitimiyle gelip Türk askerine kurşun sıkmıştır. Gezmiş adam kaçırmıştır, adam yaralamıştır ve banka soygunu yapmıştır. Bunun adı terörizmdir. 

Kaç tane milliyetçi muhafazakâr Anadolu gencini tek başına kampüste pusuya düşürüp solcu çetesiyle beraber öldüresiye dövdüğünü anılarında gururla anlatmaktadır Gezmiş. 70’lerdeki Deniz Gezmişler binlerce milliyetçi ve muhafazakâr insanımızı alçakça şehit ettiler. Gün Sazak gibi, İlhan Darendelioğlu gibi muhafazakâr değerlerimizi hunharca katlettiler. Rıdvan Dilmen bu gerçekleri öğrenmek zorundadır. 

Ne demek Cumhurbaşkanımıza solcu demek? Türk milleti solculuktan işte bu Deniz Gezmiş gibi teröristler yüzünden nefret eden bir millettir. Bir insanın babası kim olursa olsun babasını sevmesini anlar ve saygı duyarım. Bir insanın babası TİP’li komünist de olabilir. İnsan babasını kendi seçemez ve elbette her şeye rağmen babasını sever. Ama bir insan hem Cumhurbaşkanımızın milliyetçi-muhafazakâr duruşunu destekler hem de babasının komünist olmasıyla övünürse buna kimse saygı göstermez. Dersin ki: “Babam bir TİP’li komünistti, babamı çok severdim ama ben milliyetçi-muhafazakâr doğru yolu seçtim ve bugün Erdoğan’ın yanındayım." Ama sen “Babam TİP’li solcuydu, Tayyip Erdoğan da solcu liderdir” dersen böyle bir yalanı Türk milleti kabul etmez, edemez. Çünkü Mehmet Ali Aybar dönemi hariç terörü desteklemiş TİP’in anti-emperyalist olduğu tamamen yalandır.