17-25 Aralık’ın ve 28 Şubat’ın medya destekçileri yakında yargılanıyor!

A -
A +
Sevgili okurlarım Türk tarihine “22 Mart medya devrimi” olarak şimdiden geçen olaydan bir gün önce olan 21 Mart gününden bugüne kadar attığım tweetlerin ve yazdığım yazıların aynen hayata geçtiğini görüyor ve bana yüzlerce mail gönderiyorsunuz. Hepinize teşekkür ederim. Bu ülkenin akıllı insanları yaşanan devrimin farkında. Gazeteci milleti ise bu konuda kendini kandırıyor. Artık medyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Buradan tüm okurlarıma bilerek taahhüt ediyorum ki, 22 Mart devrimini izleyen 6 aylık süre içinde Türk anaakım medyasında Eski Türkiye’nin tortusu bile kalmayacak. Sadece Doğan Medya bağlamında değil tüm Türk anaakım medyasında önümüzdeki 6 ay içinde büyük bir temizlik olacak. Birazdan detaylarını vereceğim hukuk operasyonları arka arkaya patlayacak ve meşhur Eski Türkiye medya aktörleri teker teker yargılanacak. 22 Mart devrimini yapan ruhun kesin mutabakat kararıdır bu. Bu tarih Yeni Türkiye’nin zaferinin dönüm noktasıdır...
Daha önce yazdığım gibi ismi cismi ve hiçbir etkisi olmayan ama Eski Türkiye yandaşı gazeteciler Milliyet-Vatan örneğindeki gibi devam edebilir ama ismi Eski Türkiye ile ve eski patron Aydın Doğan ile özdeşleşmiş ve kamuoyunda tanınan gazeteciler yeni dönemde tasfiye edilecektir. 28 Şubat, 27 Nisan ve 17-25 Aralık darbelerini doğru bulmuş ya da 7 Haziran öncesi-sonrası PKK’ya destek vermiş tüm isimler ya onurlarıyla tazminatlarını alıp ayrılacaklar veya açıkça kovulacaktır. Bu hemen değil ama 6 ay içinde peyderpey olacak ve devrim süreci nihayete erecektir. Yeni Türkiye galip gelecektir. Macun tüpten çıkmıştır ve artık geri dönüş mümkün değildir.
Ayrıca şu anki siyasi pozisyonu ne olursa olsun 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı ve 17-25 Aralık’ı desteklemiş tüm medya adamları yürümekte olan 3 ayrı soruşturma kapsamında kesinlikle yargılanacaktır. Bunu temenni değil bilgi olarak yazıyorum.
17 Aralık 2013’ten 15 Temmuz 2016’ya kadar olan süreç içinde FETÖ ya da PKK terör örgütünün herhangi bir uzantısına anaakım medyada destek vermiş kim varsa tasfiye edilecektir. Bu hayati dönemde FETÖ ya da PKK tezlerini savunarak Türkiye’ye ihanet etmiş kim olursa olsun hepsi bedelini ödeyecek sevgili okurlarım. Bu konuda müsterih olunuz ve savcılarımız ile hâkimlerimize güven duyunuz. 17 Aralık ile 15 Temmuz arası dönemin tüm gazete, TV, sosyal medya kayıtları dört tane güzide savcımız tarafından dikkatle inceleniyor ve tüm suçlular tespit ediliyor. Açıkçası benim bile unuttuğum öyle tweetler, öyle yazılar ve öyle konuşmalar yapılmış ki, insan küçük dilini yutuyor.
Şimdi FETÖ düşmanı gözüken 17-25 sonrası FETÖ’cülerini ve şimdi Atatürkçü gözüken PKK yandaşlarını kamuoyu bu soruşturma süreçleriyle daha yakından öğrenecek. Sırf Erdoğan düşmanlığı ve Erdoğan’ı devirme hırsıyla ne isimler ne ihanetlere imza atmış herkes görecek. 17-25 Aralık sürecinde üst düzey güvenlik bürokratlarınca, “Şu Fetullahçıları ekrana çıkarmayın, bakın bu millî güvenlik sorunudur” dendiği hâlde, “Biz bildiğimizi yaparız. Bedelini de öderiz” diyerek 31 Mart 2014 sabahı bile FETÖ militanı Mahmut Akpınar’ı ekrana çıkarıp Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize hakaret ettirenler önümüzdeki süreçte elbette hukuken bedelini ödeyecekler.
Hep yazdığım gibi 28 Şubat’ın medya ayağı soruşturması yakında geliyor. Önce 28 Şubat darbecileri 13 Nisan’da ağırlaştırılmış müebbetleri yiyecek ve kanun gereği tutuklanacaklar. Sonra 28 Şubat askerî darbesi döneminde yaptığı yayınlarla bu darbeye zemin hazırlayan tüm gazeteciler, yani 28 Şubat’ın medya ayakları yargılanacak. Dokunulmaz sanılan tüm isimlere hukuken dokunulacak sevgili okurlarım. Şu an son hazırlıklar bitmek ve yargı süreci başlamak üzere. 17-25 Aralık darbesinde FETÖ’ye açıkça destek vererek suç işleyen dönemin Sözcü yazarlarına dair ikinci iddianame zaten hazır. Dediğim gibi 17-25 Aralık sürecinde FETÖ tezlerini en ufak desteklemiş tüm gazeteciler yargılanacak. Müsterih olun. Savcılarımızın kesin kararıdır ki, sonradan hükûmet yalakası olanlar asla kurtaramayacak. “Geçti Bor’un pazarı...” deyimini kimi gazeteciler iyi anlamalı.
Bütün bu yazdıklarım harfi harfine hayata geçecek. Fakat şunu da itiraf etmeliyim ki, bir konuda yanıldım. Ben bu Doğan Medya kodamanlarını çok daha zeki adamlar zannederdim. Hemen hepsinin madara ve rezil rüsva olmadan onurlarıyla yüklü tazminatlarını alıp yeni bir hayata başlayacaklarını düşünürdüm. Oysa bunlar teneke bağlanarak kovalanacakları günü bekliyorlar. Hepsi de 22 Mart devriminden beri panikle o kadar salakça davrandı ki, hayretler içindeyim. Demek bu zeki sanılan adamlar kâğıttan kaplanmış. Sanki hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebileceklerini sanıyorlar! Gülünç ötesi bir durum.
Tıpkı “Bu satış olmayacak” diye uydurma haberler yaptırıp kendini tatmin eden Hürriyet-CNN Türk muhabirleri gibi bu Doğan Medya kalantorları da, “Yeni dönemde ben de olayım. Söz veriyorum ki Beyefendi’nin emrinden çıkmayacağım” mesajı içeren muhtevası da yarı yarıya uydurma olan komik haberler yaptırdılar. Üstelik bu haberleri yeminli Erdoğan düşmanı karanlık siteye yaptıracak kadar da şuursuz hâle gelmişler. Cumhurbaşkanımızın ve güzide DEVLET kurumlarımızın kellesini isteyenler şimdi yaltaklanmak için sıraya giriyor.
Ne hazin ki daha düne kadar en büyük yalakası olanlar Aydın Doğan’ın yanından kaçar gibi uzaklaşma yarışına girdiler. Aydın Bey’i daha ilk dakikadan itibaren satmaya başladılar ki, Doğan Ailesi de şaşkın. Aydın Bey ise acı acı gülüyormuş. Öyle hikâyeler var ki, detaylı yazsam hepinizin midesi bulanır sevgili okurlarım. İnsan ne kadar küçülüp alçalabiliyor böyle durumlarda. Oysa 22 Mart devriminin ne olduğunu anlasalar bu gazeteciler yeni sermayedarlara yalakalıkla bu süreçten kurtulamayacaklarını da bilirler ama belli ki artık şanzımanı dağıtmışlar. Allah kimseyi böyle rezil vaziyete düşürmesin. Gökdelenden düştükleri hâlde aşağı bakmayınca yere çakılmayacağını sanan zavallı insanlar topluluğu oldu şimdi Eski Türkiye’nin meşhur medya aktörleri. İster gözünüzü kapatın isterseniz yukarı bakarak düşmediğinizi sanın, sonuç maalesef aynı olacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.