24 Haziran sonrası medya

A -
A +
Türkiye 24 Haziran 2018 siyasal devrimi ile artık geri dönülmez bir yola girmiştir. Parlamenter sistem denen çürümüş ve istikrarsız yönetim modeli geride kalmıştır. Türkiye artık bambaşka bir siyasal döneme girmiştir ve şüphesiz yeni sistemin yeni medya düzeni de bambaşka olacaktır.
Fakat bu gerçeği hâlâ anlamayarak akla aykırı işler yapan medya kurumları da varlığını sürdürüyor. Üzülerek ifade etmeliyim ki Habertürk Medya Grubu hâlâ gaflet ve delalet içindedir. Ama çarşamba akşamı olan rezaleti itiraf edeyim ben bile beklemiyordum. Gerçi 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsüne alenen destek vermiş ve 16 Nisan 2017 referandumundan sonra “Hırsız hırsızlığını yaptı ve oyları çalarak istediği sonucu aldı” diye alçakça yazılar yazmış Serdar Akinan’ın filli genel yayın yönetmeni olarak Habertürk’e alınmasından sonra bu gruptan her skandalı beklemek gerekir.
Biz de Fuat Uğur’la TGRT Haber’de iki akşam önce yayına girmek üzereydik ve çok üst düzey bir güvenlik bürokratımız beni aradı. Habertürk’te şu an canlı yayında Erdem Gül’ün olduğunu söyledi. Güvenlik bürokratımızın sesinde bu yapılana karşı tiksinti vardı ve üstelik Erdem Gül yaklaşık 5 saat yayında kaldı.
Evet, evet yanlış duymadınız, MİT tırları ihaneti haberine tescilli vatan haini Can Dündar ile beraber imza atan, MİT mensuplarımızın Fetullahçı askerler tarafından tekme tokat yerlerde dövülmesine alkış tutan ve o hadisede FETÖ’cülere yardım ve yataklık ettiği için 5 yıl 6 ay hapis cezası alan Erdem Gül anaakım bir kanal olan Habertürk TV’de boy gösteriyor. Sayın Kenan Tekdağ’a buradan seslenmek istiyorum: O zaman o yayına Can Dündar’ı Berlin’den, Ekrem Dumanlı’yı New Jersey’den niye canlı yayına bağlamıyorsunuz? Hatta 2015-16’lara kadar Habertürk’ü teslim ettiğiniz Abdullah Kılıç ve Oğuz Usluer gibi FETÖ’cülere hapishaneden canlı yayın yapın da tam olsun. Çünkü bu yaptığınızın böylesi bir ihanetten hiç farkı yok.
Diğer yandan Turgay Ciner ile aşırı yakın dostluğu bilinen Fatih Saraç’ın da bu skandal mevzularda hiçbir şey yapmaması da düşündürücüdür. Tüm DEVLET birimleri Fatih Saraç’ın nüfuzunu ve isterse bu rezaletleri önleyebileceğini biliyor ve Saraç’ın bu pasif tavrına şaşırıyorlar.
Düşünün MİT tırları Suriye’ye yardım götürüyor. FETÖ’cüler tırı durduruyor ve MİT personelini tekme tokat dövüyor. Adam MİT kimliğini gösteriyor, buna rağmen FETÖ’cü askerler yine durmuyorlar. Ve bütün dünyaya o zaman Başbakan olan Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan teröre yardım ediyorlar diyerek, Lahey’de yargılansın istiyorlar. İşte Erdem Gül, Can Dündar’la beraber FETÖ işi bu haberi yaptı ve Türkiye’ye ihanet etti.
 
Ayrıca Erdem Gül yaptığı bu ihanetten hiçbir zaman pişman olmadı. Bilakis bu ihanetiyle övündü ve Can Dündar’ın yancısı olarak bu büyük suça ortak oldu. Elbette biraz soruşturunca ortaya çıktı ki, Habertürk’e Erdem Gül’ü özellikle davet ettiren Serdar Akinan’mış. 17-25 Aralık FETÖ darbe teşebbüsüne destek verip suç işleyen ve 27 Aralık 2013’te “Erdoğan bitmiştir. Ya Yüce Divan'da yargılanacak ya da Sudan gibi bir ülkeye kaçacak, alternatif yok” diye tamamen FETÖ’cü bir Tweet atan adamdan elbette FETÖ’ye yardım ve yataklıktan mahkûm olmuş Erdem Gül’e destek vermesi beklenir. Üstelik aynı Akinan, geçen sene referandumdan sonra yazdığı yazıda aynen şöyle yazdı: “16 Nisan’da hırsız hırsızlığını yaptı ve oyları çaldı.”
Türkiye 17-25 Aralık Emniyet-Yargı darbe teşebbüsünden 15 Temmuz askerî darbe teşebbüsüne kadar olan süre içinde dehşet bir FETÖ mücadelesi verdi. O dönem Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın kellesinin alınmasını isteyen Serdar Akinan ya da Erdem Gül gibi herkes hukuken ya FETÖ’cü ya da
FETÖ yardakçısıdır. Yüksek hâkimlerimizin içtihat kararıdır bu.
Şimdi ise bu ihanetler hiç olmamış gibi bu FETÖ yardakçıları anaakım gazetelerde çalışabilecek, anaakım kanallara çıkabilecek öyle mi? Habertürk grubu gibi bu rezalete imza atanlar Yeni Türkiye gerçeğini ve bu topraklardaki DEVLET olgusunu anlamıyorlar. Aydın Doğan da anlamamıştı ama sonra anladı. Şu an Münih’te tedavi görüyormuş. Aydın Bey’e acil şifalar dilerim. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.