Ertuğrul Özkök’ün kovuluşu ya da ayrılışı

Kovulma sebebi HDP destekçisi ressam Ahmet Güneştekin’le devlete dolaylı yollarla sövdüğü Diyarbakır’daki “Hafıza Odası” isimli sergisiydi. Güneştekin de çoğu çakma Türk aydını gibi eserleriyle değil siyasetle gündemde. Parlak ve kabul gören bir ressam olmadığı için Kobani ve Hendek olayları üzerinden devletimize hakaret ediyor. Şayet yurt dışından ödül alacağını bilse “Türk Devleti Kürtleri katletti” diyecek ama yüreği ona şimdilik yetmiyor...

Gelelim tekrar Özkök’e... 28 Şubat’taki tutumu, Ahmet Kaya’nın ölümüne giden süreçteki rolü, muhafazakâr, milliyetçi, Kürt ve Ermeni vatandaşlar hakkındaki haberlerini unutmak mümkün değil. 

AK Parti hükûmetine kadar işi kolaydı. Ama sonrası öyle olmadı. Her defasında AK Parti yenilecek, Erdoğan gidecek sandı ve buna oynadı. Laik kesimi de patronu Aydın Doğan’la birlikte buna inandırdı. Sonuç ortada. Aydın Doğan pılısını pırtısını topladı. Yaşıyor mu belli değil! 

Ertuğrul Özkök de basit ifadeyle “yenildi”. "22 Mart Devrimi" dediğim 2018’de Hürriyet’in Demirören grubuna satılmasıyla teknik olarak havlu attı. Satrançta yenildiğini anlayınca oyunu terk edersiniz. Özkök öyle yapmadı. Hâlbuki ayrılsa onurlu iş yapardı. İlla “yazayım” hazzına kapıldı. 

Hürriyet’ten kovulması haber bile olmadı. Üzülen bir kişi bile görmedim. Zamanında demiştim, Hürriyet’te yazanlar bir dönemin Nokia cep telefonları gibiler. Gördüğünüz gibi hepsi bitti. Aydın Doğan’ın Hürriyet’inde yazanlar yaşıyor mu kimsenin umurunda değil. Özkök de sessiz sedasız medya hayatını yenilgiyle kapattı. Üzgünüm ama gerçek bu... 

 

Cem Küçük'ün diğer yazısı 
Düzeltme ve Ali Nesin’den özür
 

 

Cem Küçük'ün diğer yazısı 
Baylar bayanlar, doları durdurun yoksa…