Döviz düştükçe motorin ve benzin fiyatları geri alınmalı

A -
A +

Bütün dünyada enerji fiyatları ciddi olarak artış gösterdi. Benzin, doğalgaz ve elektrik maliyetlerinin artmadığı tek bir ülke yok. Tedarik zincirinin kırılması, enerjide yaşanan darboğaz ve talep patlaması buna sebep oldu. 

Brent petrolün varil fiyatı pandemide bir ara 30 dolara kadar düştü. Şu an 88 dolar. Neredeyse 90 dolara yaklaştı. Enerji maliyetleri ciddi olarak artış gösterdi. 

Türkiye’nin doğal kaynağı yok. Enerjide dışa bağımlıyız. Yıllık faturamız 55-60 milyar dolar arasında. Malum döviz de yükseldi. Bir ara 18 TL oldu. Kur korumalı Türk lirasıyla makul bir seviyeye geldi. Şu an 13,3 seviyesinde. 

Enerji Bakanlığı doğalgaz ve elektrikte yıllık 165 milyar TL katkı sağlıyor ve son zamlara kadar süreç iyi getirildi. Daha önce yazmıştım, o zamların zamanlaması önemliydi. 

2021 başında benzinin litre fiyatı 7,30’du.

Şu an 13,59. Motorinin 2021 başı fiyatı 6,73’tü. Şu an 14,30. Bir yılda yüzde yüz artış. Kimsenin maaşı yüzde yüz artmadı. Döviz düştükçe motorin ve benzin fiyatları aşağı çekilmeli. Bu zamlar halkın geçim bütçesini ciddi etkiliyor. Hükûmet elinden geleni yapıyor. Döviz istikrarını korudukça enerjide düşüş halka yansıtılırsa daha olumlu olur... 


İran, Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşmasından rahatsız 

 

İran dün bir teknik arıza nedeniyle Türkiye’ye 10 gün boyunca doğalgaz iletimini durdurduğunu açıkladı. 

Sordum soruşturdum. Teknik arızanın ne olduğu belli değil, nerede olduğu da. Hükûmetimiz görüşmeleri sürdürüyor ve gaz akışının daha erken başlaması için bastırıyor. 

Şimdi durduk yere bu teknik arıza nereden çıktı? Sebebi basit: İran, Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşmasından rahatsız. İlişkiler normalleşmeye başladı. Türkiye ve Ermenistan’ın atadıkları özel temsilciler Serdar Kılıç ve Ruben Rubenyan iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi için ilk görüşmeyi 14 Ocak’ta Rusya’nın başkenti Moskova’da yaptı. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı da peşinden bir açıklama yaptı. Ermenistan’a 2 Şubat’ta, Erbil’e 24 Ocak’ta uçuşların başlayacağını duyurdu.

Öte yandan Türkiye ihracatını artırıyor ve Irak da Türkiye’den yüksek alım yapıyor. Şimdi Ermenistan da normalleşmeyle alımlarını artıracak. İranlılar bu nedenle Irak, Rusya ve Ermenistan’a olan ihracatının azalmasından endişeli. Çünkü Türkiye ile başetme şansı yok. 

Doğalgazda teknik arıza yalanıyla Türkiye’de enerji fiyatlarının daha da artmasını istiyor İran. Bütün olan bitenin sebebi bu... 

 


Avrupa Birliği’nin yalanları bitmez 

 

Dün Dünya gazetesinde önemli bir söyleşi vardı. Elif Karaca Avrupa Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (Eurocambres) Başkanı Luc Frieden ile söyleşi yapmış.

Önemli konulara değinmiş Frieden: “COVID-19 krizi ve tüm endüstriyel sektörlerde yaşanan çip sıkıntısı nedeniyle pek çok Avrupalı şirket uzun tedarik zincirlerini yeniden gözden geçiriyor. AB'ye komşu ülkelerin tamamı tedarikçileri kendilerine çekerek bundan yararlanabilir Esasında bu hem Türkiye hem de Avrupa ülkeleri içi bir fırsat.” Bu dedikleri önemli.

Bazı rakamlar vermiş ve Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %40'ının AB ile gerçekleştiğini söylemiş. İşletmeler en büyük ticari fırsatlarının nerede olduğunu çok iyi bilirler. İhracatın ana kaynağı olarak da 40 milyar avroluk otomotiv, hazır giyim ve kimyasallar, demiş.

Buraya kadar tamam ama sonra Frieden klasik AB yalanlarını sıralamış ve şöyle demiş: “Türkiye coğrafi konumu ve Gümrük Birliği nedeniyle, Avrupa endüstrisi için önemli bir tedarikçi olma konusunda ciddi bir avantaja sahip, ancak yatırımlar için çekici bir adres olmak coğrafi yakınlıktan daha fazlasını gerektiriyor. Hukukun üstünlüğü, iyi yönetişim, işleyen ve bağımsız bir yargı sistemi ve mülkiyet haklarının güvende olması gibi şartlar temel ihtiyaçlar. Türkiye bu temel ihtiyaçları ne kadar iyi karşılarsa, o kadar çok iş çekecektir.”

Sayın Frieden’e sormak lazım. Madem sizin için hukuk önemli, adama sorarlar: Neden Rusya’dan gaz alıyorsunuz. Çinli şirketlerle neden iş yapıyorsunuz. Çin’den ithalat yapıyorsunuz?.. 

Çinli yatırımcılar Avrupa’da şirket alımları yapıyor, liman kiralıyor. Futbol kulüpleri bile satın alıyor. 

AB raporlarında insan hakları konusunda en çok endişe edilen iki ülke Rusya ve Çin. Sizin için bağımsız yargı önemliyse Rusya ve Çin’le iş yapmayın o zaman. 

AB artık Türkiye ile ilgili yalanlarını bıraksın. Demirtaş, PKK, Kavala, FETÖ konularında atıp tutuyorlar. Dertleri yargı değil. Onların oyununu bozan Türkiye işlerine gelmiyor. Hepsi bu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.