Yazmazsam olmaz!

Haklı haksız tartışması yapmıyorum.
Sadece, hükümete dönük bir cemaat eleştirisine karşıyım.
Diyorlar ki...
"Bir dönem yol arkadaşıydınız ne oldu?"
Evet bir dönem birileri aynı amaç etrafında bütünleşebilir.
Ama zamanla yollar ayrılabilir.
Yanlış yapan arkadaşınızı hoş görmeyebilirsiniz.
Size ihanet ettiğini bile düşünebilirsiniz.
Belki davalık olursunuz.
Hayat arkadaşları da ayrılıyor.
Aile mahkemeleri bunun için var.
Hükümete, "Cemaatle bir dönem sıkı fıkıydınız. Ne oldu?" diye soranların bir kısmı da özel hayatlarında boşanmış.
Onlara da sorulabilir.
"Eşinizden neden ayrıldınız? Bir dönem sıkı fıkıydınız" diye...
Ben empati yapabileceklerini düşünüyorum.
Olay bu kadar basit...
Bambaşka bir konu daha var üzerinde durulması gereken...
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün partisinin disiplin kuruluna sevk edilmiş.
Bu adımı çok önemsiyorum.
Ramazan ayında sosyal medyada bir paylaşım yapmıştı Aygün.
Elinde rakı bardağı vardı..
Bu fotoğrafa CHP içinden gelen tepkileri çok iyi biliyorum.
Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun tepkisini..
Genel Başkan öncülük etti, Aygün disiplinlik oldu.
Kutluyorum.
Sadece kınama cezası bile alsa.
Aygün'ün saygısızlığı yanına kâr kalmayacak.
CHP yönetiminin hakkını teslim etmeli.
Ve Hanefi Avcı..
Hakkındaki karar Yargıtay tarafından onandı.
Sonra ekranlarda göründü yine.
Habertürk'te saatlerce içini döktü.
Hiç eğip bükmedi.
Terminoloji ile oynamadı.
Ne düşünüyorsa söyledi.
Hissiyatı "Cemaat" demesini gerektiriyorsa öyle dedi.
"Paralel" ya da "Hükümet" demesini gerektiriyorsa doğrudan söyledi.
Hapis yatma ihtimaline rağmen hesapçılık yapmadı.
Düşüncesi doğru ya da yanlış.
Açık sözlü insanlara ihtiyacımız var.
Tebrikler...