Pereira'nın doğruları!

Diego Ribas, Fenerbahçe'nin el freni. Antrenmanda kasığından yaşadığı sakatlık olmasa 7 milyon avro bonservis bedeli ödenen Ozan Tufan dün gece de kulübede oturacaktı.

Kjaer ve Alves ise sarı-lacivertli takımın tank kadar ağır stoperleri. Asla bir arada oynamaması gereken bu oyuncular sakatlanmasa, Topal-Kadlec ikilisi de yedek soyunacaktı.

Yani, mecburiyet Vitor Pereira'ya ister istemez doğruları yaptırdı.

Euro2008'de Almanya'yla oynanan yarı final maçına da stoper çıkan Mehmet Topal, dün gece neredeyse kusursuz oynadı. O kadar başarılıydı ki, benim diyen stoperlerin zorlandığı çizgi savunmayla ofsayt taktiği uygulamasında Adem Büyük'ü üç defa tuzağa düşürdü.

Maç boyunca sadece iki köşe vuruşu kazanan Fenerbahçe ilkinde golü buldu.

Gol demişken buraya özel bir parantez açmak gerek.

Geçtiğimiz sezon eski takımı Galatasaray'a karşı büyük hatalar yapan ve bir süre çirkin ithamlarda bulunulan Veysel Sarı, Josef'e engel olamayarak aslında kapasitesinin bu olduğunu bir defa daha gösterdi.

Aynı Veysel, Ozan'a yaptığı faul sonrası sinirlerine hakim olamayınca oyun dışında kaldı ve takımını ikinci defa yaktı.

Geldiği günden beri çılgın bir teknik adam profili çizen Vitor Pereira'nın bir başka doğrusu da 62. dakikada Robin van Persie ve Nani'yi oyundan almasıydı.

Aziz Yıldırım'ın "90 dakika oynatırsak onu kaybederiz" dediği Van Persie, Antalyaspor maçından sonra Konya'daki milli maçta da 90 dakika sahadaydı. Dün gece ise çok güçsüz bir görüntü çizdi. Caner, Ozan Tufan ve Şener'in gollük paslarında o kadar cılız vuruşlar yaptı ki, "Van Persie bitmiş!" dedirtecek cinstendi.

Nani de köşe vuruşundan yaptığı kesme dışında rakip kaleye ne bir şut atabildi, ne de tehlike oluşturabilecek bir girişimde bulunabildi.

Sonuç olarak Fenerbahçe, vasat oynadığı maçta Kasımpaşa'yı sahanın en kötü oyuncularından olan Josef'in golüyle yendi. Eee ne demişler, "Şampiyon olmak istiyorsan, kötü oynarken de kazanmayı bileceksin!.

MAÇIN ADAMI: Golü yediren ve atılan Veysel Sarı

KIRILMA ANI: Josef'in golü