İpek ipini kendi çekmiş

A -
A +
Medya mahallesinin en hararetli haftalarından birini yaşadık. Pazartesi İpek Yayın Grubu’na kilit vuruldu. Cuma Zaman gazetesine kayyum atandı.
Kanal ve gazetelerinin kapanmasını İpek Medya’nın patronu Akın İpek yurt dışından "Yurdumun insanına benzer, boynunda tasma ile yaşayamazdı zaten" sözleriyle değerlendirdi. Zaman gazetesi de salı günü okurlarının karşısına "Batır, bitir" manşetiyle çıktı. Haberde "İpek Medya Grubu'na bağlı medya organları, zarar ettiği gerekçesiyle dün savcılık talimatıyla kapatıldı" denildi. Oysa İpek Medya’nın ipini patron kendisi çekti.
İpek ipini kendi çekmiş
Akın İpek, 28 Ocak tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na avukatı aracılığıyla başvurarak gazete ve televizyon kanallarının kapatılmasını istedi.
İpek’in avukatı dilekçesinde şunları yazdı: “Şirketlerin zararları, tirajlardaki ve izleme oranlarındaki anormal düşüş sebebiyle her geçen gün artarak devam etmektedir. Böylelikle gruba ait medya şirketlerinin varlık değerleri korunamaz hâle gelmiş ve büyük ölçüde kıymetini kaybetmiştir. Zararın katlanarak artmasının ivedilikle sona erdirilmesi için Koza İpek Grubuna ait Bugün gazetesi, Millet gazetesi, Kanaltürk TV, Bugün TV, Kanaltürk Radyo Frekansı ve bağlı tüm internet portallarının, marka ve lisans hakları muhafaza edilerek, her türlü yayım ve basın faaliyetlerinin durdurulmasını, mevcut personelinin tamamının yasal haklarının ödenerek iş akitlerinin sonlandırılmasını, böylece basın ve yayın faaliyetleri kapsamında yapılan tüm harcamaların durdurulmasını talep etmek zaruri olmuştur. Bu bakımdan zaruri talebimizin icra edilmesi hususunda kayyumların gereğinin ricasını, müvekkilim adına arz ve talep ederim. Avukat Efsun Ünal."
Dilekçenin altında Hamdi Akın İpek, Cafer Tekin İpek, Melek İpek, Pelin Zenginer, Nevin İpek ve Ebru İpek’in imzaları bulunuyor.
İpek Medya grubu yıllardır zarardaydı. İpek, madencilikten kazandığıyla medyayı finanse ediyordu. Nitekim gazete ve televizyonlarına 2008-2015 yılları arasında toplam 353 milyon lira aktardı. Hâlihazırda da 40 milyon lira borcu vardı. Buna rağman medya ayakta tutulması gereken bir mecraydı. Yönetim değişince düğmeye bastı. İşin adı da "Kayyum geldi, 4 ayda batırdı" oldu.
 
İpek ipini kendi çekmiş
Zaman’ın sözde aydınlarla donatılmış ‘şeref kürsüsü’ ve önünde polisler.
 
Şimdi muhasebe "Zaman"ı
 
Associated Press (AP), Zaman gazetesine polisin girdiği saatlerde abonelerine bir fotoğraf servis etti. Fotoğrafta, gazete binasının zemin katında büyük bir afiş ile etrafında harelenmiş polisler yer alıyordu. Kasım ayında gazetenin başlattığı imza kampanyasının bir ürünüydü afiş. Üzerinde de Pelin Batu, Barış Yarkadaş, Atilla Taş, Eren Erdem, Büşra Ersanlı, Hasan Cemal, Mahmut Tanal, Koray Çalışkan, Aslı Aydıntaşbaş, Ferhat Kentel, Özgür Özel, Hikmet Çetinkaya, Pervin Buldan, Tahsin Yeşildere, Ezel Akay gibi isimlerin fotoğrafları ve "Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne birlikte sahip çıkalım" mesajı yazıyordu.
Nasıl oldu da muhafazakâr tandanslı bir gazete, muhafazakâr bir hükümeti devirme teşebbüsüne araç oldu?
Nasıl oldu da her taşın altından çıkan marjinal solcular, ulusalcılar, HDP'liler, CHP'liler düne kadar kanlı bıçaklı oldukları bu muhafazakârların 'son nefeslerinde' en yakın dostları oldu?
Nasıl bir savruluştur bu, nasıl bir makas değiştiriş?
Artık refiklerimizin düşünmeye bol bol vakitleri var. Zaman, muhasebe zamanı...
 
İpek ipini kendi çekmiş

Kimin sayesinde?
 
Bir yandaş, bir candaş bir de Batı beslemesi üç gazeteci kendi aralarında konuşmaktadır:
-Bu Can Dündar ve Erdem Gül var ya, Erdoğan’a dua etsinler. Onun getirdiği bireysel başvuru hakkı sayesinde tahliye oldular.
-Hayır canım, Abdullah Gül’ün sayesinde o. Gül’ün AYM’ye seçtiği 12 üye olmasaydı o iş biraz zordu.
-Bence Sezer ve Demirel sayesinde. Onların seçtiği üyeler AK Parti’yi 2007’de kapatmadı. Kapatsaydı bugünleri konuşuyor olmazdık.
-Hayır hayır! Özal sayesinde. Haşim Kılıç’ı AYM’ye seçmeseydi AK Parti’yi kapatırlardı.
-Evren sayesinde, Evren.
-Hadi canım, onunla ne alakası var?
-Evren dediysek Kenan Evren değil, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin kadın milletvekili Saadet Evren... Üç arkadaşıyla birlikte kanun teklifi vererek 1962 yılında Anayasa Mahkemesi’nin temelini atmasaydı bu iş zordu.
-İyi de onlar da Alman, İtalyan ve Fransız Anayasa Mahkemelerini model aldılar. Batı demokrasisi sayesinde her şey...
Ve sohbet uzayıp gider...
 
 
"Yurt"sever gazeteci
 
CHP'ye destek için kurulan Yurt gazetesinin ilk genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ, Ergenekon davasında 7 ay tutuklu kalmıştı. O süreçte gazete, 10 gün boyunca bangır bangır feveran etmişti.
Yanardağ hapisten çıktı, koltuğuna geri döndü. Geçtiğimiz ağustos ayında da istifa etti. Devran döndü, Yanardağ bu sefer Yurt ile davalık oldu. Hem de öyle böyle değil. Gazete "Merdan Yanardağ'ın utanç belgesi" şeklinde manşet atarak eski yayın yönetmenini tefe koydu. Böylece belki de Türk basınında bir ilk yaşandı. Suçlamalar vahim: "Yurt gazetesini ele geçirmek için isim haklarını kendi üzerine almaya çalıştın. Gazetenin arşivlerinin silinmesine göz yumdun. Gazeteyi 3 milyon lira borçlandırdın. Günlük satışı 7-8 bin olan bir gazete için 50-60 bin baskı yaptırdın. Matbaacıya borçlarına karşılık gazeteyi vermeye kalktın. Alacağın 14 bin lira için 12 milyon TL istedin..."
Yanardağ da twitter'dan cevap verdi: "Yurt'u kendi partisine ve partili belediyelerine şantaj yapan bir gazete hâline getiren Durdu Özpolat, çalışanların hakkını gasbedemeyecek..."
Bu kavgalar da olmasa dönen dolapları hiç bilmeyeceğiz.
İpek ipini kendi çekmiş
İpek ipini kendi çekmiş
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.