Bu seçim farklı… Ama hangi yönleriyle?

A -
A +
Bizde her seçimin kendine has bir ruhu, atmosferi ve kampanya dönemi olur. Bu seçim diğerlerinden çok farklı. -Bu sefer caddelerde bayrak ve afiş kirliliği yok. -Sokaklarda gürültü, patırtı yok. -Siyasetçiler inanılmaz bastırıyor. Bakanları, milletvekillerini Ankara'da ara ki bulasın... Hepsi sahada pres yapıyor. Son yirmi yılda böylesi bir yarış görülmedi bile denebilir. -Bu yerel seçimi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği elbette ittifaklar. Bu yüzden yarış biraz referandum havasında geçecek. Yüzde 50+1'i alan aday ipi göğüsleyecek. Daha önce il merkezlerinde meydan mitingleriyle işi bitiren liderler, şimdi ilçe ilçe geziyor. Özellikle seçimin bıçak sırtı gideceği yerlere ağırlık veriyorlar. Erdoğan, İstanbul ve Ankara'nın ilçelerinde çok sayıda miting yaptı. Hiç oy almadığı Batman Sason'dan yola çıkan CHP lideri Kılıçdaroğlu hafta sonu Muğla'nın ilçelerini gezdi. -Erdoğan, 24 Haziran'da rakibesi Meral Akşener’in adını bile anmamıştı. Bu seçimde doğrudan hedef alıyor. Ama AK Parti'de yarış her seçim olduğu gibi Erdoğan rüzgârı üzerinden gidiyor.  -Önceden AK Parti bir proje açıklıyor, muhalefet ona kulp takmakla meşgul oluyordu. Şimdi CHP de kendi projeleriyle ön plana çıkma gayreti içinde. Özellikle İstanbul'da… -Gençlik biraz geri planda kalırdı. Göstermelik listelerle gönüller alınırdı. Bu seçimde belediye meclisi listelerinde gençlere hatırı sayılır yer ayrıldı. Adaylar, onların gönlünü kazanacak hamleler yapıyor. Onlara teknolojik vaatlerde bulunuyor, gençlik merkezlerini ziyaret ediyor, üniversitelilerle buluşuyorlar. Mesela Binali Yıldırım, Çapa Fen Lisesinde öğrencilerin sorularını cevapladı. E-Oyun turnuvasına katılıp PUBG oynadı. -HDP bu seçim meydanda yok. Açıktan değil ama gizliden gizliye CHP ile çalışıyorlar. -Mitinglerde Cumhurbaşkanı zaman zaman üslûbunu sertleştirirdi. İlk defa "Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Defolun gidin" diyecek kadar radikal bir çıkış yaptı. -Kampanyalar ağırlıklı olarak medya üzerinden yürütülüyor. Sosyal medya ve televizyon başı çekiyor. AK Parti adayları ilk defa Sözcü gazetesine röportaj veriyor. Her seçim muhalefetten daha muhalefet yapan ve çirkin bir üslupla saldıran Sözcü de tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanı ve AK Partililerin görüşlerine yer veriyor. -Ortada bir yerel seçim var ama muhalefet genel seçimin enstrümanlarını kullanılıyor. ‘Terör yandaşlığı’ ve ‘ekonomideki pahalılık’ karşılıklı çarpışan konular. -Daha önce bol bol anket sonuçları açıklanırdı. Bu seçimde kimse itibar etmiyor. SONAR’ın sahibi Hakan Bayrakçı Cumhurbaşkanlığı seçiminde "Erdoğan'ın kazanacağını biliyordum, CHP'lilerin linç etmesinden korktuğum için açıklamadım "demişti. Bu açıklama anket şirketlerine güveni sarstı. Öyle bir çarpıklık var ki, bir anket şirketinin yüzde 54 dediğine diğeri yüzde 43 rakamını veriyor. Böylesi bir atmosferden nasıl bir sonuç çıkacak bekleyip göreceğiz. Ama şurası kesin: Sandık sürprizlere gebe...

Bu seçim farklı… Ama hangi yönleriyle?
AHTAPOT GAZETECİLER

Fotoğraf Çin’den. Gazetecilikte geldiğimiz son nokta bu.
    Korkuluklar    Cumhur İttifakı yerel seçim propagandasını 'beka' meselesi üzerine kurdu. 'Beka'yı ilk dillendiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. 25 Kasım'da Antalya'da belediye başkanlarını topladığı toplantıda "Biz 31 Mart'a 'şu kadar belediye benim olsun, bu kadarı Adalet ve Kalkınma Partisinde bulunsun' diye yaklaşmıyoruz. 31 Mart'ı Türkiye'nin beka mücadelesi açısından dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz" dedi. Sonra da bunun izahını yaptı. Cumhur İttifakı'nın yüzde 50'yi geçmemesi durumunda karşı ittifakın mevcut sistemin meşruiyetini sorgulayacağını, Türkiye'nin kaosa sürükleneceğini ifade etti. Oysa bir yerel seçim neden beka meselesi olsun ki? Elbette olmamalıdır. Ama seçimin neticesi sistemin sorgulanmasına götürecekse beka meselesi olur. Bu bakımdan bu söylemin ve sorunun kaynağı, yenilgiyi kabul etmeyen CHP'nin başını çektiği ittifakın ta kendisidir. Bir korku figürü hâline gelmişler, bir gulyabaniye dönüşmüşler “AKP, seçmeni korkutuyor” diye mızmızlanıyorlar. Önce "korkuluk" olmaktan çıkın birader!     AHTAPOT GAZETECİLER   Fotoğraf Çin’den. Gazetecilikte geldiğimiz son nokta bu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.