İletişim problemi: İzah yoksa dedikodu doğar

A -
A +
 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir partisinin grup toplantısında temcit pilavı gibi aynı konuları gündeme getiriyor.
Bunlardan biri Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası... CHP lideri "Fabrika peşkeş çekiliyor" diyor.
Aslında hiç de öyle olmadığını, bitmiş, hantal bir kurumun özel sektör eliyle yeniden ayağa kaldırıldığını dün gazetemizde Yücel Koç tafsilatıyla anlattı.

             ***

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paranın akıbetini soruyor, "Nereye gitti bu paralar?" diyor.
Aslında o paraların Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun hesabında tutulduğunu, kasada nemalanmış hâliyle 338 milyon 971 bin 731 TL bulunduğunu, bir vakıf kurulduğunu ancak adresin yanlış yazıldığını, Beşiktaş saldırısından sonra toplanan paralarla birlikte toplam 344 milyon 797 bin 978 TL'nin vakfın hesabına yatırılacağını Hürriyet'te Abdülkadir Selvi yazdı.

             ***

Halkbank 11 Ekim'de Şehir Üniversitesinin hesaplarına bloke koydu. İki aydır tartışılıyor. Kimi -benim gibi- öğrencilerin zor durumuna dikkat çekti. Kimi 'siyasi' dedi, kimi 'kıymetli araziye konmuşlar' diye üniversite yönetimini suçladı. İşin aslı nedir? Hükûmet ne yapmaya çalışıyor? Niye mesele beş yıl sonra gündeme geldi? Sorular soruları doğurdu ancak kaç hafta çıkıp da anlatan olmadı.

             ***

Termik santrallere filtre takılmasını 2,5 yıl erteleyen düzenleme AK Partililerin onayıyla Meclis'ten geçti ama Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Vetoya en çok AK Partililer sevindi. Düzenleme fikri nereden çıktı, niye iptal edildi tane tane izah eden olmadı.

             ***

Yakın dönemde yaşanan bu kadar vakadan görünen şu: Ortada ciddi bir 'iletişim' problemi yaşanıyor. Baskın bir medya sistemine rağmen hükûmet, kendini anlatamıyor. Tatmin edici bir izah olmadığı için polemik ve dedikodudan geçilmiyor.

İtirafın haberi

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, teyit edilmemiş bir bilgiyi köşesine taşıyıp 'Bizans oyunu'na alet olan Sözcü yazarı Rahmi Turan'a bir gazeteci arkadaşından haber göndermiş. "Rahmi Bey üzülmesin" demiş.
Normalde partisini karıştırdığı için tepki göstermesi gerekmez miydi?
Rahmi Bey'in yazısı CHP liderinin tezgâhının bir parçasıydı.
"Rahmi Bey üzülmesin" demek Kılıçdaroğlu'nun itirafıdır ve "Sen görevini yaptın biz elimize yüzümüze bulaştırdık teşekkür ederiz" anlamına gelir.

Zorbanın sonu

- İstanbul Büyükşehir Belediyesinde zabıta daire başkanı zabıta memurunu dövdü. Memur bayıldı. Dayakçı zorba görevden uzaklaştırıldı. Sonra beş ay hapis cezasına çarptırıldı.
- Beşiktaş'ta ünlü bir eğlence merkezinin patronu iki çalışanını ayağa kalkmadığı gerekçesiyle tekme tokat dövdü. Dayakçı zorba hakkında dava açıldı.
- Güngören Belediyesi'nde başkan yardımcısı kendisini gördüğü hâlde ayağa kalkmadığı gerekçesiyle bir çalışanına tuvalet önünde "gelene geçene ayağa kalkma" cezası verdi. O başkan dört saat içinde görevden alındı.
Hiçbir dayakçının, işkencecinin, zalimin, küstahın, zorbanın hesabı öbür dünyaya kalmıyor. Bu tür adamların zulmü bir yerde öyle bir patlıyor ki bütün ülkeye rezil rüsva oluyorlar. Yeter ki zulüm, sosyal medyaya düşsün.

Muayyen günü

İsmail Küçükkaya, FOX TV sabah programında hafta içi Tunceli Belediye Başkanı M. Fatih Maçoğlu'nu konuk etti.
Kendi kendime "bu kaçıncı yahu" diye sordum.
Sonra Küçükkaya sorumu duymuş gibi "Bu üçüncü" dedi, bir defa da şehre gittiğini söyledi. Konuğunu anons ederken de "Bazı meselelere parti gözüyle bakmam?" diye not düştü.
Not düştü çünkü Maçoğlu, Türkiye'nin tek komünist belediye başkanı. Bu yüzden sol mahallede bir hayli ilgi görüyor. Anlaşılan programlara davet edilmesinin esbabımucibesi de aslında komünist olması.
Başkan kooperatifçilik yapıyor, nohut, bal, bakla filan pazarlıyormuş. Küçükkaya'ya çıkacak kadar çok orijinal bir hizmet başlatmış; belediyede çalışan kadınlara ayda bir gün regl izni veriliyormuş.
Türkiye'de 30 büyükşehir, 51 il, 519 büyükşehir ilçe, 400 ilçe belediye başkanı var. Eminim bunların içinde "muayyen gün izni"nden daha orijinal, daha güzel, daha kuşatıcı işlere imza atanlar bulunuyordur. Madem parti gözüyle bakmıyor Küçükkaya onlara da ekranını açsın. İsterse hâkî renk parka giyer gelirler…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.