Hangi belediye başkanı daha başarılı?

A -
A +
Ekranlarda çok görünen bir meslektaşımız CHP'li büyükşehir belediyelerinin koronavirüsle mücadelede devletin bir adım önünde olduğunu iddia etti. 
Tabii büyük eleştiri aldı.
Peki gerçekten öyle miydi?
Hangi belediye ne tür icraatlara imza atmış diye virüsün yayılmaya başladığı son on günde yapılan haberleri taradım. Çarpıcı bir tablo ile karşılaştım.
Açıkçası bu dönemde belediyelere çok iş düştü. Herkes az ya da çok üstüne düşeni yapmaya çalıştı. Denetimeler artırılıyor, temizlikler yapılıyor vs.
Ama hakkını hiç yemeyelim. Ankara Büyükşehir Belediyesi koronavirüsle mücadele konusunda hepsinden fersah fersah önde. Mansur Yavaş, çok önemli adımlar attı. Mesela; evvela kriz yönetim merkezi kurdu. 65 yaş üzeri vatandaşların ücretsiz ulaşımlarını ve parklarda ücretsiz internet hizmetini askıya aldı. İşini kaybeden bütün ailelere düzenli gıda yardımı ve nakit desteği vereceğini duyurdu. Sayaç okuma ve faturalandırma işlemlerini geçici olarak durdurdu. Tüm su konut aboneleri için nisan ayında şubat ayı faturalarının yüzde 80’i oranında geçici faturalandırılma yapılacağını açıkladı. Bilkent Şehir Hastanesi sağlık personelinin istirahati için 60 konteyner oda yaptırdı. Yardım kampanyası başlatarak Ankaralı yardımseverleri davet etti. Metro istasyonlarına ve otogara termal kamera koydu. 17 market ve şubelerinde görev yapmak üzere motosikletli kurye kiraladı. Kâğıt toplayıcılığını yasaklandı. Toplayıcılara kumanya dağıttı. Kızılay Meydanı’na sağlık kabini koydu...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ne yaptı dersiniz?
Daha Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yolunu yap(a)mayacağını açıklaması unutulmamışken şaka gibi sahra hastanesi vadetti. Evde kalanlar için egzersiz videoları hazırlattı. Sosyal mesafe içerikli çıkartmalar bastırdı. Ermeni Patrikhanesini ve Okmeydanı Cemevi'ni dezenfekte ettirdi. Nüfusuyla 131 ülkeyi geride bırakan İstanbul’un Büyükşehir Belediyesinin virüsle mücadele çerçevesinde haber değeri taşıyan icraatının hepi topu bu! Bunlar yetmiyormuş gibi, sokağa çıkmaları yasak olan 65 yaş üstü insanların ulaşım vizelerini 31 Mart'a kadar yaptırmaları istendi. Ne hazin bir vizyon değil mi?
Ya CHP’nin kalesi İzmir? Tunç Soyer, AVM’leri kapattı. Sebze meyve hâllerinde vatandaşın ateşini ölçtü. Ötesini göremedim…
AK Parti'li belediyeler arasında Bursa Büyükşehir öne çıktı. Alinur Aktaş, önce hava yolu otobüs seferlerini durdurdu. Otobüslerde mesafeli koltuk düzenini getirdi. Su sayacının okunmayacağını duyurdu. 65 yaş üstü için destek grubu kurdu. Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi online eğitime geçti. Sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım imkânı sundu. Deniz otobüsleri sefer sayısını azalttı. Kapalı kalan işletmelerden kira alınmayacağını duyurdu.
En çarpıcı hizmetlerden biri Ordu'dan geldi. Başkan Hilmi Güler "Dezenfeksiyon Tüneli"yle bir hayli konuşuldu. Güler, cihazın patentini bile aldı.
Milyarlarca liralık bütçeleri idare eden büyükşehir belediyeleri arasında bir ilçe belediyesi kıymetli iş yaptı.
Gaziantep’in merkez Şahinbey Belediyesi salgın sebebiyle ekonomik sıkıntı yaşayan dar gelirli 7 bin aileye biner lira maddi destek sağladı. Gıda ve hijyen malzemesi yardımı yaptı. Yetmedi salgınla mücadele eden personelin her birine 1.500 lira ikramiye verdi. Başkan Mehmet Tahmazoğlu bilhassa tebriki ve takdiri hak ediyor.
Bu dar ve zor günlerde kalibre de kalite de foya da boya da ortaya çıkıyor.
 
 
Anladılar...
 
Koronavirüs hızla yayılıyor, nerede duracağı da bilinmiyor. 
Laboratuvar ortamında mı üretildi kendiliğinden mi ortaya çıktı... Cevabı zor bir soru. Fakat herkesin hesabına bu acı hikâyeden bir pay düştü.
-Kendilerini çok kudretli gören büyük devletler, gözle göremedikleri 1 milimetrenin sekiz binde biri kadar büyüklükteki küçücük organizmaların kendilerini nasıl tarumar edeceğini gördü ve anladı.
-Dünya temizliğin ve taharetin önemini gördü ve anladı.
-İyi bir sağlık sisteminin savunma sisteminden daha önemli olduğunu bütün ülkeler gördü ve anladı.
-Güçlü yönetim yapısının felâket zamanlarında ne kadar hayati olduğunu herkes gördü ve anladı.
-Sokakta dolaşmanın, alışveriş yapmanın, sıkış tepiş de olsa otobüse veya metroya binmenin, maskesiz nefes almanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu herkes gördü ve anladı.
-"İşler nasıl?" sorusuna hep "kesat" cevabını veren esnaf abi kesadın ne olduğu gördü ve anladı.
-Bir vakitler "Hayatı durduralım, ekonomiyi bitirelim" diye hayaller kuran “Gezi”ciler, hayatı durdurunca ne olduğunu gördü ve anladı.
 
 
Medyanın virüsle imtihanı
 
Koronavirüs belası dünyada ve Türkiye'de ciddi neticeler doğuracak. İnternet tabanlı şirketler değer kazanırken, geleneksel olanlar darbe yiyecek. En çok olumsuz etkilenen sektörlerden biri de şüphesiz geleneksel medya olacak. Birçok gazete pompalanan korku sebebiyle sayfa sayısını azaltmak zorunda kaldı. Buna karşılık televizyon önemini artırdı. Öyle ki haber kanalları en faal dönemini yaşıyor. Herkes evde olduğu için izlenme oranları üçe katladı. Fakat bu reklama tahvil edilemedi. Şirketler gazı kesti, kimisi frene bastı. Üretim ve satış olsa reklamın tam zamanıydı. Herkes medyayı, medya mutlu günleri gözlüyor…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.