Vicdan cellatları!

Sakarya’da fındık bahçesinde kavga çıktı. Olaya doğu bölgelerimizden gelen mevsimlik işçiler de karıştı ve bazıları yaralandı. Malum medya vakayı “Kürt kökenli işçilere saldırı” diye duyurdu. Bir kadına atılan tokat görüntüsüyle sembolize edilen tepki, çığ gibi büyüdü. HDP ve türevleri gelişmeyi “Bu, iktidarın oluşturduğu linç atmosferinin, zehirli siyasal söylemin sonucu” diyerek hükûmete veryansına bahane etti. Vicdan sahibi insanlar yetkilileri göreve çağırdı. Fakat hadisenin ırkçılık ve etnik köken çatışmasıyla hiç ilgisinin olmadığı, kavganın iki aile arasında anlaşmazlık yüzünden başladığı, bazı işçilerin tartışma üzerine işi bıraktığı için kavgaya dâhil olduğu anlaşıldı. Sol medya çarpıttığıyla, sosyal medya köpürttüğüyle, siyasetçiler emekçileri kirli emellerine alet ettiğiyle, vicdan sahipleri kandırıldığıyla kaldı.

-Ankara’da gençler arasında tartışma çıktı. Barış Çakan isimli bir genç bıçaklanarak öldürüldü. Sol medya vakayı “Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü” diye duyurdu. HDP ve türevleri “Ankara’nın göbeğinde genç bir insan Kürtçe şarkı söylediği için kalbinden bıçaklandı. Bu ırkçılık. Barış faili belli bir cinayetin kurbanı. Halkın içine kin ve nefret tohumları ekenler, işte eseriniz” diye açıklama yaptı. Sosyal medya yıkıldı. Vicdan sahipleri faillerin yakalanmasını istedi. Fakat işin aslının hiç de anlatıldığı gibi olmadığı ortaya çıktı. Barış’ın, ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyenleri uyardığı için öldürüldüğü belirlendi. Sol medya çarpıttığıyla, sosyal medya köpürttüğüyle, siyasetçiler masum bir genci kirli emellerine alet ettiğiyle, vicdan sahipleri de kandırıldığıyla kaldı.

- Batman’da 18 yaşındaki İpek Er isimli bir kadın evinde tüfekle intihar girişiminde bulunduktan bir ay sonra hastanede öldü. Ortaya bir mektup çıktı. Sol medya, kadının Siirt’te görev yapan bir uzman çavuşun 20 gün süren tecavüzü sonrası canına kıydığını yazdı. Annesinin ağlayan görüntüsüyle sembolize edilen tepki, çığ gibi büyüdü. Uzman çavuş, gözaltına alınıp bırakıldı. HDP ve türevleri “Fail kamu gücünü kullandığı için serbest kaldı” açıklamalarını yaptı. Faşist bir milletvekili İçişleri Bakanını “tecavüzcüyü koruyan kişi” ilan etti. Vicdan sahipleri karşı çıkıp yetkilileri göreve çağırdı. Sanık tutuklandı. Ve ardından ordudan ihraç edildi. Fakat olayın aslında tam anlatıldığı gibi olmadığı, alıkoymanın yaşanmadığı ortaya çıktı. Annesinin “Kızımın akli dengesi yerinde değil” diye kayıp ihbarında bulunduğu, kızın olaydan altı ay önce intiharı düşündüğü, annesinin kendisini dövdüğü bu yüzden karakola gidip şikâyetçi olduğu “Bana bu evden git, geneleve gir diye hakaret etti. Annemden şikâyetçiyim. Beni sevgi evine alın” diye ifade verdiği tespit edildi. Genç kadının ardında bıraktığı söylenen mektup ve intiharla ilgili soru işaretleri cevabını bekliyor. Fakat gelişmeler sol medyanın çarpıttığıyla, sosyal medyanın köpürttüğüyle, siyasetçiler adi bir vakayı kirli emellerine alet ettiğiyle, vicdan sahiplerinin kandırıldığıyla kalacağına benziyor.

...

Yukarıda verdiğim örnekler son üç ay içinde yaşandı… Evet, kurbanlar Kürt kökenliydi. Ama vakaların Kürt olmakla hiç alakası yoktu.

Bunların mecralarında vicdanınızı rahatsız eden bir haber yayınlanıyorsa iki kere düşünün hemen inanmayın.

Çünkü bunlar her şeyi suistimal etmeye programlı.

Çünkü bunlar ırkçılık karşıtı gibi görünüp ırkçılıktan besleniyor!..

 

 

 

Bir izne çıkayım, kafa dağıtayım, telefonu kapatayım dedim, olmadı.

Olaylar, olaylar üzerine geldi.

Fatih Portakal FOX ana haberi bıraktı. Müzmin muhalifler için Cavit Çağlar’ın eski kanalı Olay TV’nin yeniden canlandırıldığı duyuruldu. Fuat Uğur, finansörün İmamoğlu olduğunu yazdı. Bu arada Sözcü TV de kuruluyor. Anlaşılan dört koldan çalışacaklar. Ama zor, ne yapsalar tutmaz. Hele haber kanalı… Hele Nevşin’le? Hiç şansları yok!

Etki derecesi sınırlı kalacaktır.

 

 

Yurt gazetesinin sahibi, CHP’li Durdu Özpolat, eski çalışanı Merdan Yanardağ’ın TELE 1 kanalını FETÖ firarisi Akın İpek’in desteği ile kurulduğunu söyledi, “Benden 2 bin lira maaş ile iş isteyen adam nasıl patron oldu?” diye sordu. Özpolat, Yanardağ’ın vaktinde kendisini nasıl söğüşlediğini bir bir anlatmış, gazetesinde “Utanmaz adam” diye manşetler atmıştı. Bu işlerin piri Tuncay Özkan’dır. Kemalistleri “Biz Kaç Kişiyiz” diyerek meydanlara toplayıp şov yapmış, meslektaşların sekiz ay maaş ödemeden çalıştırmış, sonra kalkıp Kanaltürk’ü Akın İpek’e satmıştı. Ki kanal FETÖ’nün bir numaralı kalesi oldu. CHP’liler o kalenin “düşmemesi” için kapısında yattı. Hasılı, bunlarda film de fırıldak da bitmez.