Züğürt tesellisi

A -
A +
 
Tunus'ta 2014 genel seçimini Nida Tunus Partisi kazandı.
Türkiye'de bazı gazeteler "Laik partinin zaferi" diye sevinç haberleri yazdı.
Onlara göre bizde de Tunus'ta olduğu gibi laikler ve sekülerler kazanacak Erdoğan mutlaka gidecekti.
Ama ne oldu biliyor musunuz? Ülke altı yılda 5 başbakan 3 cumhurbaşkanı gördü.
Tunus'a laiklik getireceği söylenen Nida Tunus Partisi son seçimde 1 milletvekili çıkardı. Evet sadece 1...
Tunus şu sıralar daha önce eşi görülmemiş bir ekonomik kriz yaşıyor.
         ***
Yunanistan'da 2015 genel seçimini Syriza Partisinin sosyalist lideri Aleksis Çipras kazandı.
Türkiye'de bazı gazeteler "Umut tarih yazdı. Bizim çocuklar yaptı. Robin Hood başbakan" diye sevinç haberleri yazdı.
Onlara göre bizde de Yunanistan'da olduğu gibi sol iktidara gelecek, Erdoğan mutlaka gidecekti.
Ama ne oldu biliyor musunuz?
Yunanistan ekonomisi iflas etti. 'Asi çocuk' yedi ay sonra istifa etti. Hem de Nazım Hikmet'in "En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız" şiirini okuyarak.
Erken seçim yapıldı. Çipras yine kazandı ama süresini bile dolduramadı. İkinci defa istifa etmek zorunda kaldı. Son seçimde de büyük hezimete uğradı.
         ***
Malum ABD'de başkanlık seçimini Demokratların adayı Joe Biden kazandı.
Aynı çevreler bu sefer "Bir soluk aldık. Bu seçim domino etkisi oluşturacak. Darısı başımıza" diye büyük umutlara kapıldı.
Hadi Biden'ın "Muhalefeti destekleyeceğiz Erdoğan'ı seçimde yeneceğiz" açıklamasından cesaret alıyorlar diye düşünmüş olabilirler, anlarım. Yerel seçimde İstanbul'u CHP'nin kazanmasından da kuvvet bulmuş olabilirler anlarım.
Ali Koç'un Fenerbahçe Başkanı seçilmesini bile Erdoğan'ın gideceğine yordular yahu.
Küçücük umuda bile muhtaçlar. O kadar çaresizler.
 
 
İslamist, dinbaz, dinci...
 
Fransız medyası 'malzemesiz' kaldıkça Erdoğan'a sarıyor.
Le Point dergisi bir yıl içinde Türk Cumhurbaşkanını üç defa kapak konusu yaptı. Hem de çirkin ifadelerle.
Dergi, son sayısında Erdoğan’ın fotoğrafının üstünde "İslamist" kelimesini yerleştirdi.
Fransız aklı bu tanımı uzunca bir süredir 'terörist' anlamında kullanıyor. Eskiden karşılığı sadece 'İslamcı' idi.
Faşistlerin önde gelen ismi Marine Le Pen geçen hafta "İslamizm bize savaş açmış bir ideolojidir. Topraklarımızdan söküp atalım" diye çağrı yaptı.
Türkiye'de de Fransızların fikir ortakları benzer bir dili zorluyor.
Cumhuriyet gazetesinin Frankofon yazarları, dindarlar için "dinci" ve "dinbaz" gibi çirkin, aşağılayıcı, ötekileştirici ifadeler kullanıyor; bu kavramları benimsetmeye çalışıyor.
Ezkaza iktidara gelseler "Dincileri Türkiye'den atalım" diyerek baskı kuracaklarından zerre şüphem yok!
Çünkü kafa aynı kafa, anlayış aynı anlayış.
 
 
Asparagas kralı
 
Sözcü gazetesinde cumartesi büyükçe bir haber çıktı.
Neymiş Rahmi Turan'ın Fuat Uğur'a yazılarından dolayı açtığı davalar 'basın özgürlüğü' çerçevesinde değerlendirilip reddedilmiş.
Aynı mahkeme Rahmi Turan'ın Fuat Uğur'la ilgili ifadelerini ise hakaret saymış. Yargıda çifte standart varmış! Ba ba ba ba!
Fuat Uğur ne yazmış: Rahmi Turan, asparagas gazetecilik türünün duayenidir. Tan gazetesi adıyla müptezelliği beceren odur. Süleyman Demirel’in eşine korkunç iftirayı, çamuru atan odur. 'Kaplumbağa kanı kansere iyi geliyor' diye yalan haber yaparak kaplumbağaların telef edilmesine yol açan odur. Ahlaki skalası ona teklif ettiğiniz para ve vaatlerinizle doğru orantılı olarak iner ya da çıkar.
Pekiyi Rahmi Turan ne yazmış: Fuat Uğur denilen edepsiz. Müfteri. Kripto FETÖ'cü. Hiçbir havlama bizi korkutamaz.
Rahmi Turan kendisi için "Sen Türk basın tarihinin en rezil, en pespaye, en aşağılık, en ahlaksız asparagaslarına imza atmış bir adamsın. Asla utanmıyorsun, katiyen rezil olmuyorsun, zinhar yüzün kızarmıyor" diye yazan Ahmet Hakan'ı da mahkemeye vermiş midir bilmiyorum. Bildiğim şu; Fuat Uğur doğru söylemiş. Rahmi Turan asparagas haberin kralıdır... Mahkeme yerinde bir karar vermiş. Bu hakikati görmek için hâkim olmaya gerek yok.
 
 
Her kim ki...
 
-Avrupa'da kim ki Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik haklı operasyonlarını eleştirirse, Fransa'da 10 yaşındaki dört çocuğun evleri uzun namlulu silahlarla basılarak haksız yere gözaltına alınmasını göstermek lazım.
-Avrupa'da kim ki Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığını iddia eden makaleler yazarsa, Financial Times'ın Macron'u eleştiren yazıyı yayından kaldırmasını hatırlatmak lazım.
-Avrupa'da kim ki Türkiye'de fikir hürriyeti olmadığını söylerse, Politico Europe dergisinin Fransız hükûmetinin politikalarını eleştiren yazısını sekülerlerin baskısı yüzünden internet sitesinden çıkardığını anlatmak lazım.
-Avrupa'da kim ki Türkiye'de yürüyüş ve gösteri hürriyetinin olmadığını ifade ederse, Müslümanların Charlie Hebdo için yapmayı planladığı gösteriyi Almanya'nın 'tahammül edilemez' diyerek yasaklamasını önüne koymak lazım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.