Almanya bu korkunç tacizin hesabını verir mi?

A -
A +

Murat Ş., Almanya'nın Köln şehrinde yaşıyor. Ayrıldığı eşi bakamadığı için Alman Gençlik Dairesi 4 yaşındaki oğlu ile 5 yaşındaki kızını ellerinden alıp yurda yerleştirmiş. Kızı daha 3.5 yaşındaymış yurda yerleştirildiğinde.

Evvelki pazar, Murat Ş. çocuklarını hafta izni için yurttan alıp, kızının doğum gününü kutlamak üzere Düsseldorf'taki Umut Yıldızı Derneği'ne gitti. Ancak derneğin Başkanı Kamil Altay, küçük kızda bazı tuhaflıklar hissederek yöneticilerden Gülsüm Yalçınöz'ü onunla konuşmak için görevlendirdi. Bu arada video çekimi de yapıldı.
İşte ortaya çıkan acı hakikat...
5 yaşındaki kız çocuğu yurtta sürekli olarak büyük erkek çocukların tacizine uğruyor.
Saldırıların detaylarını yazamıyorum. İçim kaldırmıyor, sizin de okuyunca dayanabileceğinizi sanmıyorum.
Bu istismarı yapanlardan biri de psikolojik tedavi gören 11 yaşındaki bir erkek çocuk. Küçük kızı bazen iki kişi kollarından tutup dövüyorlar.
Onun, kendisine yapılanları anlattıktan sonra babasına koşmasını görmeliydiniz, yürek dayanmaz. Murat Ş. kızına sarılarak dakikalarca haykırarak ağladı. Babanın bu olayı öğrendiğinde geçirdiği travmayı, küçük kızın ruhunda açılan derin yaraları hissedebiliyor musunuz?
Aynı gün derneğin avukatıyla polise gittiler. Polisler küçük kızın videoda anlattıklarını dinleyemedi bile. Hemen yurtları değiştirildi.
Merak ediyorsanız söyleyelim. Alman Gençlik Dairesi (Jugendamt) bu korkunç olay için yetkililer hakkında bir soruşturma açmış değil. Yeni yurdun yeri de belli değil.
Çünkü Jugendamt tüm hatalardan azade bir kuruluş. Üstün insanlar çalışıyor orada.
Üstün ırk yani. Hatırlamışsınızdır.

 


 
Panter Emel olarak bilinen Emel Yıldız, bir zamanlar Yeşilçam yıldızıydı.

PANTER EMEL'DEN BİN AH İŞİTTİM:
"STK'lar rant aracı, Ömür Gedik'ler hayvanseverliği sulandırıyor"
Soyadındaki gibi bir yıldızdı. Sinema oyuncusuydu yani. Hatta Türkan Şoray'ı da sinemaya kazandıran isimdi. Ama hayat Emel Yıldız'ı canlı yaşama duyduğu sevda yüzünden bambaşka bir yere sürükledi. Kendi deyimiyle "Aktris olmak yerine aktivistliği" seçti. Atak, hırçın hali sebebiyle de ona bir hayvanın adı takıldı. Lakabı 'Panter Emel'di artık.
Emel Hanım'ın evine 1990'da Güneş Gazetesi'ndeyken gitmiştim. Fındıkzade'de, "kedilerin ve köpeklerin cenneti" bir evde ikamet etmekteydi. O zamanlar Panter Emellakabını bile almamıştı.
Geçen gün aramak için telefonuna baktığımda hatırladım, yine aynı evdeydi. Yıllar sonra karşımda alanında uzmanlaşmış bir entelektüel vardı.
Hayvan haklarından eğer kedi ve köpek sevgisini anlıyorsanız Emel Yıldız'la aynı tonu tutturmanız zor. O bitkiler dâhil tüm canlılar için hayatını ortaya koyan bir isim çünkü. İnsanoğlu ve insankızı için ise umutsuz. Onların, hem kendi türlerini, hem de diğer canlı türlerini yok ederek dünyanın sonunu hazırladığı kanısında.
Sivil toplum kuruluşlarının hiçbirine güvenmiyor.
"STK'ların rant için kurulduğunu iddia ediyorum. Ömür Gedik gibi insanlar çıkıp hayvanseverliği sulandırıyor. Para topluyorlar, sözüm ona etkinlikler yapıyorlar. İçim acıyor hakikaten. Nasıl bir zamanlar feminizm Duygu Asena ile sulandırılarak çıplaklığa, cinsel özgürlüğe indirgendi, bu da aynı şey."
Ona göre Türkiye'de iki büyük hayvansever var: Leman Sam ve İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Hülya Yalçın. Her ikisine de kefil.
Ve avcılık... Benim de hassas olduğum konu. Vahşi doğa neredeyse yok olmak üzere oysa avcılık hâlâ serbest. Emel Yıldız o kadar öfkeli ki canının acısından bazen ağzından dökülen kelimeleri zaptedemiyor.
"Cem Boyner kutup ayısı vurmaya gidiyor Kanada'ya. Kişisel bozukluktur bu. Ben değil, Mansur Beyazyürek'in tespiti bu. Avcılar hırsızlarla birlikte Osmanlı'da loncalarına bile kabul edilmezlerdi."
Merak edenler için; Panter Emel halen Bağımsız Hayvan Platformu'yla 24 saat canlı hakları için teyakkuzda.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.