15 Temmuz yarasını kanatanlar

A -
A +
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Allah’ı var açık açık anlatmış tüm angutlara:
“Bazı yerlerde duyuyoruz 15 Temmuz tiyatroydu şöyleydi böyleydi diye. Bu tiyatro miyatro değil, değildi, bal gibi darbeydi, kanlı bir darbeydi, rejime kastediyordu, demokrasiye, ülkeyi yönetenlere kastediyordu...”
Özgür Özel acaba bunları söylerken kendi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve yine partidaşı Aytun Çıray’ın özel ulaklığında bu tiyatro kepazeliğinin başlatıldığını hatırlıyor muydu?
Bu aşağılık yalanın kaynağı FETÖ elebaşı Fetullah’tı. Örgütü ve kendisi öyle ağır bir yenilgiye uğramıştı ki, halkın, Meclis’in, emniyet güçlerinin, TSK içindeki namuslu unsurların ve başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere ülkeyi yönetenlerin ZAFERİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK için “Kontrollü darbe” ve “Tiyatro” yalanını dolaşıma soktu. Böylece giren kazığın acısını bir nebze unutmak istiyordu. CHP’li Aytun Çıray da bu iftirayı Sözcü gazetesi, Uğur Dündar’ın Halk TV’deki programları başta, tüm televizyonlara taşıyıp seslendirdi ve yaydı.
Özgür Özel’in içinde derin bir şüphe var ve kafası karışık:
“Bu darbe öngörülüyordu, önlenebilirdi. Ama o gece ülkeyi yönetenler darbe başlamadan evvel darbeyi engelleyecek hamleleri yapmadılar.”
Peki, bu nasıl yapılabilirdi?
15 Temmuz gecesi darbecilerin yaptığı salaklıkları hatırlayınca Özel’in bu düşüncesi pekişiyor olmalı. Düşünün Sözcü gazetesi bile o gün ne hikmetse saat 16.00 gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikamet ettiği yazlık evin adresini vermiş, sonradan sıkıştığı menfezde ele geçirilen "menfez paşası" ve ekibi ise sokakta adres sorarak Cumhurbaşkanı’nın evine gitmişlerdi.
Bu tuhaflıklar muhtemel ki pek çok kişinin “geçmiş darbe tecrübeleriyle” örtüşmüyor ve mantıklı cevaplar bulunamayınca da tanıdık ezberler devreye giriyor.
Komedyen Doğu Demirkol’un ifadesiyle “Bu millete darbe bile beğendiremedik. Herkes darbe uzmanı oldu. Darbe dediğin akşam mı yapılır yaa? Şöyle sabaha karşı 03.00’te yapacan darbeyi” matraklığına kadar uzandı iş.
 
GEÇMİŞ DARBELERLE 15 TEMMUZ’UN FARKLARI
 
Oysa geçmiş darbeler, 15 Temmuz darbe girişimlerinden farklıydı. Yeniden bir hatırlatma yaparsak:
1-Bu darbe girişiminde ilk kez sokaklara, köprülere ve meydanlara çıkan yüz binler vardı. Çıplak elleri ve gövdeleriyle tankların, mermilerin karşısına çıkıp göğüslerini siper ettiler. Darbecilerin ayarı bozuldu.
2-Direnen bir Meclis, direnen bir Başbakan ve halkı sokağa çağıran Cumhurbaşkanı vardı. Direnen bir muhalefet lideri vardı; MHP Lideri Devlet Bahçeli. Ama Özgür Özel’in başkanı kendi Meclis’teyken evde terlikle hakikaten “tiyatro” izler gibi darbenin akıbetini izliyordu merakla. Zaten FETÖ’cü darbecilerle anlaşarak tankların yanından sıvışıp gitmişti.
3-Artık TRT’yi işgal ederek iş bitmiyordu. İnternet, Twitter, Facebook ve onlarca özel kanal vardı ve onların direnen gazetecileri.
4-Ömer Halisdemir gibi kahramanlarımız çıktı. İstanbul Emniyeti’nin Mustafa Çalışkan’ın önderliğindeki polisleri çıktı meydanlara ve köprülere.
5-Darbe girişimine katılmayan, hangarları kilitleyen, en azından pasif kalan dürüst ve namuslu TSK mensupları, askerî birliklerin kapısına ağır vasıtaları yığan belediye yönetimlerini de unutmayalım.
15 Temmuz darbe girişiminin akamete uğratılmasında yukarıda sıraladığım ve bunlara eklenebilecek onlarca faktör etkendi ama işin bir de darbeyi yapanlarla ilgili kısmı var ki çok önemli.
 
FETÖ’CÜLERİN SALAKLIKLARININ VE CANAVARLIKLARININ SEBEBİ
 
İnsanları şüpheye düşüren salaklıkların sebebini ararken darbe gecesi harekete geçirilen FETÖ’cü askerlerin nasıl insanlar olduklarını, nasıl eğitildiklerini hep unutuyoruz.
Bunlar  çarpık fikirler enjekte edilerek yetiştirilen, birey olamamış, kimliksiz, talimatla hareket eden ve her adımlarında emir bekleyen kişiler. Dolayısıyla normal ve olağan düzenlerin orta beceriklilikteki adamları. Çok iyi organizasyon yapabilirler ama işleyen düzen içinde. Misal, piknik düzenleyebilirler. Darbeyi ise kâğıt üzerinde planlayabilirler. Ancak kriz yönetebilme kapasiteleri yok. Bu darbe girişiminde beklentileri plânın tıkır tıkır işlemesiydi.
Ancak yukarıda sıraladığımız gibi hesapta olmayan pek çok faktör ve komplikasyon devreye girdi.
İşte tüm bu gelişmeler karşısında ortaya çıkan krizi yönetemeyip, çuvalladılar. Talimat istedikleri abiler ise neye uğradığını şaşırdı. Üç kuruşluk akıllarıyla ne yapacaklarını bilemediler. Bu yüzden de çok kan döktürdüler. Vurun, bombalayın diyerek halkı korkutmak istediler. Talimatla çalışan adamların içlerinde nasıl canavarlar beslediklerini de bu vesileyle öğrenmiş olduk.(Hasan Basri Yalçın’dan alıntı)
Darbe günü ve gecesi bir yana, 15 Temmuz darbesi; olmadan, yani aylar öncesinden alınacak tedbirlerle önlenebilir miydi?
Yerim az, bu sorunun cevabını bir sonraki yazıya bırakalım.
 
Fuat Uğur'un diğer yazısı
15 Temmuz sadece bir darbe değil işgal girişimiydi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.