O bildiriyi CHP ve İP nasıl oldu da imzaladı?
15 Ağustos 2019 02:00
Arada kaynadı gitti ama aklıma takılı olarak kaldı.
Altı gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında temsil edilen dört siyasi partinin (AK Parti, CHP, MHP ve İP) imza attığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi ile ilgili bildiri, pek çok kişiye “Türkiye’de güzel şeyler oluyor” dedirtti.
İçeriğinde İP ve CHP’nin şimdiye dek FETÖ ve 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili çarpıtmaya çalıştıkları tüm hakikatlerin yer aldığı, dört dörtlük, okkalı bir bildiriydi. Tamamı internette mevcut.(*)
O hâlde, CHP ve İP hangi motivasyonla böyle bir bildiriyi imzaladı?
FETÖ'yü Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına yönelik büyük bir tehdit olarak görüp “15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'nin maruz kaldığı bir darbe girişimi ile en kanlı terör eylemini planlayan ve uygulamaya koyanların bu örgütün elebaşları ve mensupları olduğu gerçeğinin Türk yargısı tarafından tescil edildiğini” vurgulayan bildiriye imzayı basan CHP’nin kafasına taş mı düştü? “Kontrollü darbe” safsatasından bu noktaya nasıl gelindi?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Pensilvanya’nın ileri karakolu” diye tanımladığı İP Genel Başkanı Meral Akşener için bu sütunlarda zaten gereken her şeyi yazmış biri olarak yorumu size bırakıyorum. 15 Temmuz öncesi meydan meydan dolaşıp durduk yerde “Yurtta sulh, cihanda sulh” diye kendini yırtan Meral Akşener biliyorsunuz Atatürk’e ait bu sözlerin darbe gecesi FETÖ’cülerin sloganı hâline getirilmesinin hesabını veremedi. Darbe konseyinin adı da “Yurtta Sulh Konseyi” idi üstelik.
Kısaca nasıl oldu da oldu?
Pesimist değilim ve yapılan iyi bir girişime çomak sokmak da değil niyetim ama müzmin iyimserliğin Türkiye’ye yakın geçmişte verdiği zararları bildiğim için en azından mesleki şüpheciliğin gereğini yerine getiriyorum.
Çünkü yeni sürüm tezgâhlarla ilgili hazırlıkları görerek bazı parçaları birleştirebiliyoruz.
En sonunda söyleyeceğimi baştan belirteyim. İP ve CHP’nin motivasyonu “Erdoğansız Türkiye”nin hazırlığıyla ilgili bilgi almalarından kaynaklanıyor. İyimserlerin gözlüğüyle bakacak olursanız “2023’teki seçimlere hazırlanıyorlar” diyebilir ve Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’yi parçalama girişimlerini bu çerçevede okuyabilirsiniz.
Ama ne yazık ki İP ile CHP’yi motive eden ASIL ETKEN büyük bir ihtimalle “Erdoğansız Türkiye” projesinin 2023’ten önce gerçekleştirileceğine dair bilgi. Bunun HANGİ YÖNTEMLE yapılacağının takdirini size bırakıyorum. Çünkü FETÖ’nün içinden, açık ve gizli kaynaklarımızdan aldığımız istihbaratlar, bu yönde bir hazırlığa işaret ediyor.
15 Temmuz darbe girişimi öncesi bana verdiği bilgiler ışığında “darbe hazırlığı”nı yazdığım haber kaynağım Ümit Akdemir “Türkiye FETÖ ile mücadelede gelinen nokta olarak önemli gelişmelere gebe. FETÖ ve iş birlikçileri yeni bir darbe planı üzerinde çalışıyorlar. Bu kez siyasi darbe” diyor.
Ümit, FETÖ elebaşının 15 Temmuz’dan sonra yaptığı ve yayınlanan tüm sohbetlerinin konusunu sürekli olarak müritlerini dağıtmama, moral verme ve psikolojik savaş üzerine inşa ettiğini hatırlattıktan sonra şöyle diyor:
“Cezaevlerindeki FETÖ’cülerin duruşmalarda sürekli tehdit dilini kullanıp intikam alacaklarını söyleyebilme cüretini gösterebilmelerinin sebebi Fetullah’ın bu umut ve hayalleriyle beklentiye sokulmalarıydı. Bu durum 2019 yılının ramazan ayına kadar devam etti. Ancak FETÖ elebaşının 2019 Ramazan'ı öncesi rutin sohbet videoları aniden kesildi. Fetullah örgüt içindeki savaşı bir nevi teşhir etti. Kendini öldürmek ve örgütü dağıtmakla tehdit etti.”
Fetullah’ın intihar girişimini ve kendini öldüreceğini ifade eden sohbetini daha önce yayınlamıştım biliyorsunuz. Ümit şimdi bunun “TERS MANYEL” bir propaganda olduğunu söylüyor. Çünkü yıllarca oluşturulan beklenti ve umut, peş peşe verilen müebbet kararları ve FETÖ’cülerin yakalanmaya devam edilmesi yüzünden tükenmekteydi.
Şimdi aldığımız bilgiler, tüm çalışmaların “Erdoğansız Türkiye” için yapıldığına işaret ediyor. Bunun hangi yöntemle gerçekleştirileceğini buradan açık açık ifade etmiyorum ama yıllardır yazıp söylediklerimizi ciddiye almayan devlet katı umarım bu kez işin ehemmiyetinin farkına varır ve gereken tedbirleri hayata geçirir. Çünkü ne demek istediğimi en iyi onlar anlayacaktır...
Gelelim en baştaki mevzuya.
Bence CHP ve İP olan bitenin farkında ve bilgilendirilmiş durumda.
Birtakım muhalif gazetelerin sureti haktan görünen manşetleri, haberleri ve muhalefet partilerinin son birkaç aydır “vatanseverlik ortak paydası”na daha bir yaklaşır olmalarının sebebi bu. İşte bu nedenle, ülkemizde yaşanacak muhtemel çalkantılardan sonra “Bakın, ellerimiz tertemiz, görüyorsunuz FETÖ’yü yerden yere vuran bildirilere imza attık, daha neler neler söyledik” diyebilmek için imzayı bastılar.
Yani şimdiden, ileriye yönelik iktidar hazırlıkları anlamında halktaki karşılıklarını temize çekmek istediler.
.....
(*)https://meclishaber.tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=147095
FETÖ ELEBAŞININ İADESİ İÇİN YAYINLANAN TBMM BİLDİRİSİ
"Bizler, Türk milletinin iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında temsil eden dört siyasi parti grubu olarak;
-Terör örgütü FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına yönelik büyük bir tehdit olduğunu ifade ederek,
-15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'nin maruz kaldığı bir darbe girişimi ile en kanlı terör eylemini planlayan ve uygulamaya koyanların bu örgütün elebaşları ve mensupları olduğu gerçeğinin Türk yargısı tarafından tescil edildiğini vurgulayarak,
-15 Temmuz gecesi FETÖ mensubu hainlerin saldırısına maruz kalan Gazi Meclisimiz tarafından Türk milletinin egemen iradesini ve demokratik kazanımlarını korumak uğruna verilen mücadeleyi dikkate alarak,
-FETÖ'nün darbe girişimine kahramanca direnen ve bu uğurda canlarını veren 251 şehidimizi rahmetle ve binlerce gazimizi minnetle anarak,
-Başta örgüt elebaşı Fetullah Gülen olmak üzere, FETÖ mensuplarının işlemiş oldukları suçların hesabını Türk adaleti önünde, evrensel hukuk ilkeleri temelinde vermeleri yönünde Türk milletinin güçlü iradesini yinelemek gayesiyle aşağıdaki hususları vurgulamak isleriz:
1- FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hâlen Amerika Birleşik Devletleri'nde serbestçe yaşamaya devam etmekledir. Terör örgütünü ABD'den yönetmeyi sürdürmekte, örgüt mensuplarına talimatlar vermektedir. FETÖ elebaşı, DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütlerinin taktiklerini kullanarak sapkın görüşlerini yaymayı sürdürmekledir.
2- Fetullah Gülen'in ve terör örgütünün diğer yöneticilerinin adalet önünde hesap vermeleri için Türkiye'ye iade edilmeleri yönündeki adalet kurumlarının müteaddit taleplerine bugüne kadar olumlu cevap verilmemiş olması kabul edilemez.
3- FETÖ terör örgütüne ve elebaşı Gülen'e karşı ABD makamlarının harekete geçmemesi Türkiye ve ABD arasındaki güven ilişkisini olumsuz etkilemektedir. Bunun, Türk toplumunda yol açtığı büyük tepkiyi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan dört parti olarak paylaşmaktayız.
4- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin demokrasiye, temel insan haklarına ve özgürlüklere yönelik sarsılmaz inancına sahip çıkmaya devam edecektir.
5- Meclisimizde bulunan dört parti grubunun evrensel değerler temelinde FETÖ'ye karşı ortak tavrının başta ABD olmak üzere tüm dost ve ortaklarımız tarafından dikkate alınmasını bekliyor; Gülen ve FETÖ mensuplarının Türkiye'ye en yakın zamanda iade edilmeleri için gerekli adımların atılması çağrısında bulunuyoruz."