Mutasyona uğrayan yeni darbeciler ve hükûmete öneriler

A -
A +
FETÖ ve arkasındaki uluslararası güç, 15 Temmuz’da başarılı olamadı ama toplumun ve ülkemizin darbeye karşı bağışıklık sistemini gördü.
TSK içindeki küçük direnişleri.
Erketeye yatıp, sinsice kazanan kim olacak diye bekleyenleri.
Elektrik ve telekomünikasyon sisteminin neden çökmediğini.
Yüz binlerce vatandaşın çıplak bedenlerini ortaya koyup, bombalara ve tanklara karşı nasıl mücadele ettiğini.
Cumhurbaşkanı’mızla birlikte Meclis’te ve alanlarda darbeye karşı dirayetli duruş sergileyen siyasetçilerin toplam içinde ne kadar olduğunu.
Kahraman polisimizin elindeki küçük bir güç olmasına rağmen ortaya koyduğu mücadeleyi.
Belediyelerimizin elindeki her türlü araç imkânını kullanıp kışlaların önlerini ağır vasıtalarla kapatması ve aldığı bir takım önlemleri.
Televizyonlarda habercilerin cesaretle darbe karşıtı yayın yapabildiklerini.
Cami minarelerinden okunan salaların gücünü.
Yukarıda sıraladıklarım ülkemizin darbeye karşı bağışıklık sisteminin gücünü ortaya koydu.
 
DARBECİLERİN BELİNİ KIRAN ASIL SEBEBİ BİLELİM DE ÖYLE KONUŞALIM
Ancak darbecilerin belini kıran asıl sebebi yazmadım henüz.
Korkan FETÖ’cü bir subayın ihbarıyla birlikte MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Genelkurmay Başkanı Hulûsi Akar’la görüşmesi, bu görüşme sonucunda yüzeysel de olsa bazı tedbirler alınması, ancak tedbirlerin niteliği tam olarak bilinemediğinden bu gelişmenin FETÖ’cü darbecileri paniğe sevk etmesi ve darbeyi erkene almalarıydı ASIL SEBEP.
Çünkü darbe için belirlenen saati değiştirirsen tüm çark bozulur. 
Şimdi RAND Corporation’ın şu malum raporuyla birlikte, gözündeki FETÖ merteğini göremeyen ve tek bir FETÖ’cünün ismini bile YAŞ’a getirmeyen, FETÖ’cüleri kozmik odaya sokmakta sakınca görmeyen İlker Başbuğ’un konuşmaları, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün inine giren Erdoğan’ı hedef göstererek “siyasi ayak” ayaklarıyla gidişatı tersine çevirmeye çalışması, Gezi güzellemeleriyle birlikte çıkan mahkeme kararları nedeniyle “Ne oluyoruz, yeni darbe hazırlığı mı?” diye sormaya başladık.
 
“GELECEKLERİ VARSA GÖRECEKLERİ VAR”  DA UNUTMAMAMIZ GEREKENLER DE VAR
Buna karşılık sosyal medyada ve basındaki bir takım yazar arkadaşlarımızda “Gelecekleri varsa görecekleri de var, bu sefer hiç acımayız” gibi mealinde laflar okuyorum ve işitiyorum.
Bu cesur yaklaşımı kuşkusuz çok değerli buluyorum. Ama gereksiz bir öz güven patlamasının da rehavete neden olacağını, her an uyanık olunması gerektiğini de altını çizerek söylüyorum.
15 Temmuz’da Allah’ın bir hikmeti, darbeyi erken saate almak zorunda kaldılar. Yukarıda sıraladığımız diğer faktörler de devreye girince suratlarına fener tutulmuş tavşan gibi kala kaldı şerefsiz oğlu şerefsizler.
 
FETÖ’CÜLER ATATÜRKÇÜLERİ BİR KEZ DAHA YANILTABİLİR Mİ?
Lakin işler değişiyor. Misal büyükşehirlerdeki belediyeler el değiştirdi. Başlarına gelenlerin kim olduğunu, bir darbe anında neler yapabileceklerini ve yaptırabileceklerini artık tahmin edebiliyoruz değil mi? Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şayanı dikkat “çalışmaları” var. Bu ayrı bir yazı konusu, anlatacağım.
Bu yüzden 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye’nin bağışıklık sistemini gören ve bilen örgüt ve arkasındaki güçler, mutasyona uğrayarak, daha tedbirli ve hazırlıklı biçimde tabii ki Atatürkçü kılığında renklenerek, gerçek Atatürkçüleri de yanlarına alıp yeniden bir darbe macerasına yelken açabilirler mi? Böyle bir gözü dönmüşlükle yine harekete geçebilirler mi?
 
MGK’YA, GENELKURMAY’A, MSB’YE; KISACA HÜKÛMETE ÖNERİLERİM
Kuşkusuz şu anda 15 Temmuz öncesi ile karşılaştırıldığında darbe tehlikesi yüksek bir ihtimal gibi görünmüyor. Lakin darbe heveslileri ve arkasındaki uluslararası güçlerin geçen darbedeki eksikliklerini ve yaşadıkları “talihsizlikleri” yeniden yaşamamak için hazırlanmadıkları gibi rehavete kapılmamak gerektiği de ortada.
Bu yüzden hükûmete ve kurumlara bazı önerilerim var.
 
TSK’da darbelere karşı eğitim
Türk Silahlı Kuvvetlerinde en üst rütbeliden ere kadar her kademeye, darbelerin toplumsal, sosyal, ekonomik sonuçlarını, demokrasiye ve insanlığa nasıl darbe vurduğunu örneklerle anlatan belgeseller gösterilmeli, konferanslar verilmeli. Konuşmacılar vatan millet aşkıyla yanan isimler arasından seçilmeli.
 
Olası darbe girişiminin nasıl duyurulacağı
İletişim olmasa bile tüm kent ahalisine yeni bir darbe girişiminin başladığı her taraftan görülecek düzeyde, taklit edilemez güçlü havai fişeklerle duyurulmalı.
 
Cephanelikler ve zırhlı araçlar için tedbirler
Büyük cephaneliklerin, askerî araçların olduğu yerlere MOBESE ve dijital kontrol mekanizmaları kurulmalı, buralara girilmesi garantili bir teyit sistemine bağlanmalı. Emniyet Teşkilatının savunma gücü artırılmalı.
 
FETÖ’cüleri tespit için adam adama markaj
Aldığım bilgilere göre, 15 Temmuz sonrası çeşitli ipuçlarıyla FETÖ’cü olma ihtimali yüksek kimi rütbelileri izlemek üzere yanlarında sağlam elemanlar görevlendirildi. Belli ölçüde uygulanan bu yöntemi daha da geliştirip güvenilir ve sonuç almaya odaklı kılmak gerekli. TSK’da hâlâ çok sayıda FETÖ’cünün olduğu bilgisi bu zorunluluğu dayatıyor.
Daha pek çok öneri var ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasında bu örgütün gerçek organizasyon şemasının hâlâ tam olarak çıkartılamadığını söylemesi bile durumu tam olarak resmediyor ve yapılması gerekenleri ortaya koyuyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.