Putin ve Erdoğan biletini kesti, yerine gelecek isim belirlendi
19 Mayıs 2020 02:00
Koronavirüs salgını araya girmeseydi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir araya geleceklerdi.
Bu zirve salgın iyice kontrol altına alındığında yapılacak.
Gündemin ilk sırasında da Suriye’de Şam rejiminin başındaki Beşar Esad’ın gönderilmesi var.
Rusya Devlet Akademisi Başkan Yardımcısı ve Asya Polis Teşkilatı (Asiapol) kurucusu Korgeneral Talat Enveroviç Çetin önceki günkü Avrupa’da Gündem programında “Esad’ın bileti kesildi” deyince olayı biraz daha deşeledim.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin öteden beri Beşar Esad’dan rahatsız. Putin’le el ele tutuşurken kaşı gözü oynayan, bu arada ABD ve Avrupa ile flörtleşen güvenilmez bir partner hâline geldi Esad.
Üstelik Suriye’deki durum Rusya için bitmeyen bir karın ağrısı.
Basına yansımadı ama geçen hafta Esad İdlib’de yeniden halka saldırdı.
Bu da bardağı taşıran damla oldu.
PROJENİN MUTFAĞI 13 OCAK 2020’DE HAZIRLANDI
Hatırlatalım.
13 Ocak 2020’de MİT Başkanı Hakan Fidan ve heyeti ile Beşar Esad’ın güvenlik ve istihbarattan sorumlu Yardımcısı General Ali Memlük Moskova’da Znamenka Caddesi'ndeki Millî Savunma Bakanlığı binasında yeniden bir araya geldiler. Toplantıya aynı zamanda Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narişkin ile birlikte Arap ve Kürt temsilcilerinden oluşan heyetler de katıldı.
Basına hiçbir şey yansımadı ama diplomatik kaynaklar toplantıda yeni demokratik Suriye’nin kuruluşunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etmişlerdi.
Gelişmelerden hem Putin, hem de Erdoğan memnundu.
Tek sıkıntı Rusya’nın Suriye’deki üsleriydi ve bu konuda da karşılıklı garantiler verilmişti.
VE YENİ İSİM İÇİN START
Putin bu yüzden epeydir düşündüğü isim için gereken talimatları verdi.
Evet, Esad’ın yerine gelecek isim aslında Beşar Esad’ın kuzeni RAMİ MAHLUF’tan başkası değil.
Çetin’e göre Mahluf, Suriye Millî Ordusu ve Türkiye’nin soğuk bakacağı bir isim değil.
Bu gelişmenin farkında olan Esad ise ilginç bir atakla Rami Mahluf dâhil 29 iş adamına karşı “Kara para aklama ve terörü finanse etme” suçlarıyla soruşturma açtırıp mallarının bir kısmına el koydu.
Ama Rami Mahluf’un servetinin önemli bir kısmı Rusya’da.
GÜVENLİKTEN SORUMLU ALİ MEMLÛK DA DESTEKLİYOR
Ancak daha da ilginç olanı şu:
Hakan Fidan ile Moskova’da görüşen General Ali Memlûk da Rami Mahluf’un yeni demokratik Suriye’nin kuruluşunu üstlenecek isim olmasına sıcak bakanlar arasında.
Şimdi geriye yeni demokratik Suriye’deki değişime “başla” komutunu verecek üçlü zirvenin yapılması kaldı.
Ruhani mi?
O da Putin tarafından “bir şekilde” ikna edilecek.
“Sen Hocaefendi’ye Suriye stratejimizi anlatmadın mı?”
Biliyorum sevmiyorsunuz bu tarz yazıları ama okuyunca sebebini anlayacaksınız.
Neleri anlamadınız ki?
Pensilvanya’ya, "Hocaefendi" ile görüşmeye gidilecekti.
Son zamanlarda bazı sıkıntılar vardı. Ankara ile Pensilvanya arasında bir hat kurmak istemişti kendince.
Randevu ayarlayacak, ziyareti organize edecek kişi de belirlendi. Devletin en tepelerine danışmanlık, özel kalem müdürlüğü ve elçilik görevlerinde bulunmuş bir diplomat. 'Cemaat’in yetiştirmelerinden.
Hocaefendi ile görüşecek kişi ise işte o tepe noktasındaki kişilerden biriydi. Derin stratejiler uzmanıydı kendisi.
Hikâye böyle başlıyor.
Ama bir anlatıcısı da var elbet.
Ziyareti organize eden ve geçtiğimiz günlerde FETÖ mensubu olmaktan 6 yıllık hapis cezası onanarak tutukluluk hâli hükümlüye dönen o “diplomat”ın ağabeyi.
“Benim kardeşim şimdi siz FETÖ’cü deseniz de devlet adabını bilen, neyin söylenip neyin söylenmeyeceğini ayırt eden bir insan. Ama Fetullah Gülen’le görüştürmeye götürdüğü kişi devletin en tepe noktasında ikbal görmüş kişi sorsan FETÖ karşıtıdır. Ama ziyaret sırasında ne oluyor biliyor musunuz?”
-Ne oluyor?
“Kardeşim dışarıda bekliyor. Devlet adamı kimliğiyle içeriye giren ve Fetullah Hoca ile görüşen zat çıktıktan sonra kardeşime ne diyor tahmin edin?”
-Tahmin edemedim.
“Sen Hocaefendi’ye Suriye stratejimizi anlatmamışsın. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Epey uzun sürdü görüşme ama bu konu hakkında detaylı bilgi verdim.”
-Ee, kardeşin ne demiş bunun üzerine?
“Sizin FETÖ’cü dediğiniz o kardeşim var ya, yutkunmuş ve aklından geçeni ne yazık ki söyleyememiş. Oysa biraz cesaret bulsa ‘Bilemedim efendim. Ben devlet sırrıdır diye Hocaefendi de olsa aktarmam bu türden bilgileri’ demek istermiş.”
Son olarak bana bu anekdotu niye anlattığını sordum FETÖ hükümlüsünün ağabeyine.
“Anlattım çünkü siz kardeşim gibi FETÖ’cüleri içeriye atarken daha tehlikeli ama FETÖ’cü görünmeyen iblisleri bağrınıza basabilecek bir genişliğe sahipsiniz. Tamam FETÖ’cüler cezasını çeksin birader de bunlar hep hacıyatmaz gibi yırtacak mı?”
Cevabını veremedim, belki siz verirsiniz.