Malum,
Fetullah Gülen ile eski sağ kolu
Mustafa Özcan arasındaki
büyük kapışma artık had safhaya vardı.
Kavganın odağındaki mesele Fetullah’ın mutemet adamı ve en güvenilir sağ kolu
Mustafa Özcan’ın, Avrupa’da ayrı bir yapılanmaya gitmesi.
O zamandan bu yana
Mustafa Özcan, FETÖ’nün neredeyse tüm mali yapısını ele geçirdi ve ülkelerin çoğundaki finansal hareketleri kontrol etmeye başladı. Öte yandan örgütün
tüm film ve belge arşivinin onda olması da kendisine büyük avantaj sağlıyor. Avrupa yapılanmasında son birkaç yıldır ufaktan başlayan tartışmaların tonu giderek yükselmiş ve
15 Temmuz darbe girişiminden dolayı Fetullah Gülen’e hesap sormaya varmıştı iş. Çünkü Mustafa Özcan, 15 Temmuz darbe girişimi kararını
Fetullah Gülen’in kendisiyle istişare etmeden aldığını söylemekte. Gerginlik öyle noktalara vardı ki Gülen ve Özcan işi birbirlerinin Türkiye’deki
akrabalarını ihbar ederek yakalattırmaya kadar vardırdılar.
GÖRÜŞMEYE DAİR İÇERİDEN ÇOK ÖZEL NOTLAR
Boynuzun kulağı çoktan geçtiğini anlayan Fetullah Gülen,
son kozunu oynayarak Mustafa Özcan’ı
“ikna etmek” üzere
Pensilvanya’ya davet etti. İşin bundan sonrasını, yani
iki ay önce yapılan bu görüşmeyi ÜMİT AKDEMİR bana aktardı. Aslında
Ümit bu görüşmenin yapıldığını bir ay önce söylemişti “
Abi bunlar görüştü ama doğrulatmaya çalışıyorum, ne görüştüler, nasıl oldu öğrenmem lazım, biraz bekle” diye.
Sonunda tüm bilgileri
“içeriden” teyit ettirince bana iletti.
Ümit Akdemir,
Fetullah Gülen’in amacının kampta (Fetullah’ın Pensilvanya’daki malikânesine kamp deniyor) kurduğu ekiple
Mustafa Özcan’ı ikna etmek olduğunu söylüyor.
Mustafa Özcan bazı güvenlik tedbirleri alarak kampa gidiyor. Ama kaşar iblis daha başında ilk numarasını çekiyor ve
Mustafa Özcan’ı göstere göstere içeriye aldırıyor. Niyeti, hem kendi tabanına, hem de ABD’deki istihbarat yapısına
“Bakın Mustafa Özcan bana biat etti” görüntüsünü yaymak. Bunu da ABD’de hızlı biçimde yaydırıyor.
Oysa bu aleniyet Fetullah Gülen’den her türlü komployu bekleyen
Mustafa Özcan’ın da işine geliyor. Can emniyeti bakımından.
AYRI YAPILANMADAN VAZGEÇ VE BİAT ET!
Görüşmede Gülen’in yanında Fetullah’ın ablasının damadı ve yardımcısı
Numan Yılmaz da bulunuyor.
Gülen ekibi, önce
Özcan’ı ayrı yapılanmadan vazgeçmesi için ikna etmeye çalışıyorlar. Bu çabaları uzadıkça uzuyor, çünkü
Mustafa Özcan hazırlıklı gelmiştir ve kendi argümanlarını sıralıyor. İşin ilginç yanı bu argümanlar
Chatham House’un gözetiminde Avrupa’da yapılan o gizli toplantı sonucunda
Fetullah Gülen’e yazılı olarak iletilen talepler listesindeki hususlarla neredeyse bire bir aynı.
Tartışma aslında nazik bir dille sürdürülüyor ama
dilaltı okumalarında tehditlerin havada uçuştuğunu az çok tahmin edebilirsiniz. Mustafa Özcan, Fetullah Gülen ve ekibinin tüm uğraşlarına rağmen geri adım atmıyor. Örgütün 2007'ye kadar mahrem imamlarının başında olan ve
Gülen’in bütün gizli ve pis ilişkilerini bilen Mustafa Özcan hiç çekinmeden konuşuyor.
ASIL GÜNDEM PARA
Fetullah Gülen ekibi sonunda baklayı ağzından çıkarıyor ve
PARA konusunu açıyorlar. Çünkü
Pensilvanya daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğim üzere
parasız kalmıştır. Türkiye’den para akışı zaten yıllardır kesik, dünyanın büyük bölümünü de belirttiğim üzere Mustafa Özcan kontrol etmekte. Gülen bu nedenle
yaşadığı malikâneyi eliyle göstererek
“Buranın giderleri var, gelen giden oluyor. Hiç olmazsa NT mağazalarından elde edilen telif ücretlerini aktar” diyor.
NT mağazaları biliyorsunuz
FETÖ’cü Kaynak Holding’in Türkiye’deki kitap kırtasiye vb. mağazalar zinciriydi.
Kayyum’a devredilmişti en son. Gülen’in kastettiği telif ücretleri de
kendi kitaplarından elde edilen paralar.
Evet,
NT mağazalarının içi 15 Temmuz’dan çok önce boşaltılmıştı. Bu paraların
Ali Çelik ile
Mustafa Özcan tarafından yurt dışına aktarıldığı, holdingin kayyum tarafından yapılan incelemelerinde ortaya çıkmıştı. Mustafa Özcan da bunu söylüyor Fetullah Gülen’e:
“Türkiye’de ne varsa hepsi zaten sizin hesabınızda. Biz onu Cevdet Türkyolu’na aktarmıştık. Bizim elimizde ve Ali Bey'in elinde olanları da hicret edenlere (firari FETÖ’cüler) ve onların Türkiye’de kalan ailelerine ve mağdur hizmet erlerine gönderdik. Bizde de hiç para kalmadı.”
Fetullah Gülen bunun üzerine
“Türkiye’ye para göndermeyin, orada onların aileleri var. Kimse aç açık kalmaz. Asıl mühim olan biz buralarda yarın ne yapacağız” diyor. Bu sırada Gülen’in ablasının damadı
Numan Yılmaz devreye girerek, suçlayıcı bir tonda
“Telifler sizin anlattığınız kadar değildi, daha çoktu” diyor. Özcan da bunun üzerine
“O zaman siz söyleyin bana, ne kadardı?” diye sorunca Numan Yılmaz susmayı tercih ediyor.
FETULLAH GÜLEN: “ADİL ÖKSÜZ’Ü BANA GÖNDER!”
Böylece bu konu burada kapanıyor ama bir diğer önemli meselededir sıra. Evet,
Adil Öksüz…
Gülen
“Adil’in ailesi burada, Avrupa’ya da gitmek istemiyorlar. Adil’i buraya gönderin” diye konuyu açıyor.
Özcan bunu beklemektedir. İlginç bir cevap veriyor:
“Ben karışmam, karışmıyorum. Zaten kendisi gelmiyor, hocamın yüzüne bakamam diyor.”
Adil Öksüz’ün
Fetullah’ın nasıl korkulu rüyası olduğunu anlatmıştık önceki yazılarımızda.
Adil Öksüz, Mustafa Özcan’ın en büyük kozu.
15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden biri. Onu yakalandığı hâlde serbest bıraktırtan ve Türkiye’den kaçırtan Mustafa Özcan’dan başkası değildi. Ama
Mustafa Özcan bir şey daha yapmış ve
Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’la ilgili anlattıklarını videoya kaydettirmişti. Nasıl Fetullah Gülen’den talimat aldığını, hangi emirler doğrultusunda hareket ettiğini vs.
GÜLEN BÖLÜNMEYİ VE ÜMİT’İ SORUYOR
Ve konuşma, sonunda yine en baştaki noktasına geliyor. Gülen,
“Avrupa’da kendi başlarına bir şeyler yapılıyormuş. Bu süreçte hiç olmazsa bu tür şeylere girmeseniz iyi olur” diye uyarıda bulununca diyalog karşılıklı olarak şöyle cereyan ediyor:
Mustafa Özcan: “Arkadaşların kızgınlıkları var. Türkiye’de yeni bir hata yapılmasından korkuyorlar. O yüzden bir araya gelip istişarelerde bulunuyorlar, benim bir dahlim yok. Sizin etrafınızdaki insanlara kızgınlar. Bu hataları nasıl yaptılar diye çok endişeliler. Yani güven yok. Arkadaşlar, 15 Temmuz öncesi Hizmet’in Türkiye'de bir şeyler yapacağını biliyorlarmış. Şimdi siz de çıkıp kontrollü montrollü deyince, size karşı güvenleri azalıyor. Hiç olmazsa konuşmalarınıza ara verin.”
Fetullah Gülen: “Hatalar olduysa istişareyle oldu.”
Özcan: “Yok efendim, benim haberim yoktu.”
Gülen: “Diğer iki olaydan (MİT krizi ve 17-25 Aralık) haberiniz vardı. O vakit düşüncenizi söyleseydiniz katkıda bulunurdunuz. Sonra da bu olaylar, rahatsızlıklar zift medyasına nasıl sızıyor? Bir köşe yazarı yazıyor.”
Özcan: “Efendim bizden bir şey çıkmıyor. O Ümit’i kastediyorsanız, kamptan bilgi aldığını yazıyor. Numan daha iyi tanıyor.”
Evet, konuşma burada nihayetleniyor. Çünkü Özcan’dan beklemediği bu cevapları alınca Fetullah Gülen’in suratı kıpkırmızı oluyor. Damatlar “Hocam rahatsızlandı” diyerek görüşmeyi sonlandırıyorlar.
NOT: Ümit Akdemir’e kendinin de konuşmada adı geçtiği için bu bilgiler ulaştırılıyor. Ancak kaynaklarından biri, görüşmenin
video konferans yoluyla yapıldığını söylüyor. Ama asıl kaynak, görüşmenin yukarıda anlatıldığı gibi
yüz yüze gerçekleştiğini ifade etmekte. Bunun önemi yok ama bilgi olarak kalsın.